Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Taxi Driver'ı İzleyip Amerikan Başkanına Suikast Girişiminde Bulundu!

Hepimiz aşinayız Pokemon izleyip de kendini camdan aşağıya atan çocuk haberine, Spiderman'e... Peki izlediği filmden etkilenip Amerikan Başkanı'nı öldürmeye çalışan adamın hikayesini duymuş muydunuz! Duymadıysanız anlatıyoruz...

Taxi Driver'ı İzleyip Amerikan Başkanına Suikast Girişiminde Bulundu!

Hikayenin kahramanı: John Hinckley

1955 Oklohama doğumlu John Hinckley, mutlu bir çocukluk geçirmiş lakin ergenlik yıllarına geldiğinde depresif, içe kapanık bir kimliğe bürünmüştür. Odasına kapanıp müzik yapmış, kendisini ailesinden ve arkadaşlarından soyutlamıştır. Bildiğimiz ergen triplerinden, neredeyse bütün dünyanın adını duyduğu kötü adamlığa geçişi ise "Taxi Driver" filmiyle tanışması olacaktır.

Jodie Foster'la tanışması

Hinckley'in Jodie Foster'la tanışmasının vesilesi de olan Taxi Driver filmidir. Foster'ın oynadığı "Iris" karakterine ve Foster'a aşık olan Hinckley filmi tam 15 kere izler! Hinckley'in aşkı o kadar hastalıklıdır ki; Foster'a mektuplar, şiirler yazar, onu takip eder, evine, kapısının önüne hediyeler bırakır.

Karşılıksız aşkın acısı

Tüm bu yaptıklarından sonra hala Foster'ın ilgisini çekemeyen Hinkley, çareyi yine Taxi Driver filminde bulur ve Robert De Niro'nun canlandırdığı Travis karakteri gibi, sorunu cinayet işleyerek çözmeye karar verir. Bu sefer Jodie Foster mutlaka onun varlığından haberdar olacaktır!

Hedef Amerikan Başkanı Ronald Reagan!

İlk olarak hedefi Jimmy Carter olsa da başkanın değişmesiyle yeni hedefi Ronald Reagan haline gelmiştir. Hinckley'in böyle bir seçim yapmasının sebebi ise tabii ki de medyada uyandırabileceği en büyük etkiyi uyandırmak istemesi, kulakları kapalı olsa bile Foster'ın kendi adını öğrenmesini sağlamaktır.

Jodie Foster'a mektup: Amerikan Başkanını öldüreceğim!

Sevgili Jodie;

Reagan'a yapacağım suikast girişiminde, öldürülme ihtimalim olduğu için sana bu mektubu yazıyorum. Senin de bildiğin gibi, seni çok seviyorum. Geçtiğimiz 7 ay boyunca, birazcık da olsa ilgini çekebilmek için sana düzinelerce şiir, mektup, aşk sözleri yazdım.

Telefonda konuşmuş olmamıza rağmen, karşına çıkabilecek cesareti ve sakinliği bulup kendimi sana tanıtamadım. Açıkçası; utangaçlığımı bir kenara bırakırsak, bir de karşına çıkıp, varlığımla seni daha fazla rahatsız etmek istemedim. Biliyorum ki kapına bıraktığım onca mesaj zaten yeterince rahatsız ediciydi senin için. Ancak; içimde tuttuğum bu büyük aşkı ifade edebileceğim en acısız yol buydu!

En azından adımı ve senin için hissettiklerimi öğreneceğin için mutluyum. Ayrıca yurttaki odanın etrafında dolanırken farkettim ki; her ne kadar komik gelse de ben, küçük bir sohbet konusundan ziyade başlı başına bir konuşma konusuyum.

Başkan Reagan'ı öldürme fikrinden vazgeçebilirdim belki de, eğer senin kalbini kazanıp, ömrümün kalanını senin yanı başında geçirebilme ihtimalim olsaydı eğer...

Bu girişimi şimdi yapıyor olmamın sebebinin, seni etkilemek için daha fazla sabredecek gücümün kalmaması olduğunu kabul etmeliyim ve bunu sadece senin için yaptığımı bilmelisin.

Kendi özgürlüğümü ve belki de kendi yaşamımı feda ederek, umarım benim hakkımdaki düşüncelerini değiştirebilirim.

Jodie, senden rica ediyorum; lütfen kalbinin derinliklerine bir bak ve en azından saygını ve sevgini kazanabilmem için bana bir şans ver!

Seni sonsuza kadar seveceğim.

John W. Hinckley

Ve o gün! 30 Mart 1981

Bu günden 16 gün önce ailesinin evinden ayrılıp bir motele yerleşen Hinckley dışarıya çıkmadan önce, Foster'a mektubunu vazar ve Washington Hilton otelinin önünde Başkan Reagan'ı göğsünden vurur! Başkandan başka; başkanın basın sekreteri, 1 polis memuru ve 1 gizli servis ajanını da yaralayan Hinckey olduğu yerde yakalanır ki zaten ateş ettikten sonra kaçmamıştır! Kaçarsa tüm bu yaptıklarının bir anlamı kalmayacaktır zira; kameralar tarafından görüntülenemeyecek, biricik aşkı Jodie Foster tarafından izlenemeyecektir.

Hapis yerine akıl hastanesi!

Başkanın ciğerine saplanan mermi iki saatlik bir operasyonun ardından çıkarılmış ve hayati tehlikesi geçmiştir. Ancak Amerika'nın öfkesi dinmek bilmemektedir. Hinckley'in yargılanma sürecinde verilen "akli dengesi yerinde değildir" raporu ise soğumaya yüz tutan bu sinir harbini iyice körüklemiş, ancak; halkın tepkisi tıbbi heyetin fikrini değiştirmeye yetmemiştir. Sonuç olarak John Hinckley Washington D.C.'deki St. Elizabeths Hastanesi psikiyatri koğuşuna yatırılmıştır.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler