ANKARA (ANKA) - 1968 kuşağının devrimci önderlerinden olan ve 23 Eylül 1969 yılında İstanbul Beyazıt Meydanında öldürülen Taylan Özgür'ün ablası Hale Özgür Kıyıcı, Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı'ya bir mektup yazdı.
"Harbiyeli Aldandı mı" başlığındaki mektupta Kıyıcı, "Genç subaylar ordunun hep dinamikleri olmuştur. Gençlik bizatihi toplumun dinamiğidir. Tüm devrimci liderlerin ‘devrimleri' o ülkenin gençliğine emanet etmeleri bu doğru tespite dayanır" dedi.
Kıyıcı, Türkiye'nin yaşadığı darbelerini anımsatarak, Türkiye'de şu anda yaşanan olayların "Susurluk ve Ergenekon"la noktalamak istendiğini belirterek, "Tablo acaba bu kadar mı? Yoksa büyük bir bütünün ortaya çıkarılabilen ve tüme ulaşılmayı umut ettiğimiz bir parçası mı?" diye sordu.
-"12 EYLÜL'DE KİTAPLAR GÖMÜLÜYORDU ŞİMDİ SİLAHLAR"-
"12 Mart ve özellikle 12 Eylül yıllarında içimiz acıyarak da olsa 12 Marttan alınan dersle, kitaplarımızı sobalarda, banyo kazanlarında yakmış, kimileri de toprağa gömmüştü. Günümüzde toprağa gömülmüş silahlar, mermiler bulunuyor. İlginç değil mi? Bugün başıma gelen, yarın senin de başına gelebilir gibi bir tekerlememiz var değil mi?" diyen Kıyıcı mektubunu şöyle bitirdi:
"Soruşturmaya konu olan insanlar acaba Türkiye'ye uzaydan yeni mi geldiler? Onlar dün de buradaydılar. Kimilerinin öfkeleri ve iktidar hırslarını toplumun en hassas duygularını istismar ederek anlatmaya devam ediyorlar. Peki, bilerek, bilmeyerek hangi medya bu hizmeti sunmaya devam ediyor. Programları merakla izlemeye devam eden kamuoyunun kafasını karıştırarak ‘vah zavallı, bu yaşında ve bu kariyerde iken başına neler geldi' diyerek psikolojik harbi sürdürüp gidiyorlar. Şili diktatörü 90'lı yaşlarda olmalıydı değil mi? Arjantin'de, Yunanistan'da yargılanan mahkûm olan eski diktatörler, cuntacılar kaç yaşındaydı? Gündemimize düşen saygın bir ağabey dediğimiz ise, köşesinde bu faili bilinen cinayetleri töre cinayetleri ile karıştırarak, bakkalların veresiye defterlerine benzeterek bulunduğu mevkii deşifre etmişti. Ahmet Arif'in çok güzel bir dizesi vardır: ‘Tanı bunları/tanı da büyü.' Çok güzel bir Fransız atasözü vardır: ‘Hafıza şiddete uğrayanlara verilen bir tanrı krallığıdır.' Şimdi sizler genç subaylar; şiddete uğradığınızın farkında mısınız? Mustafa Kemal'in, ya askerlik ya siyaset dediğini kimse size söylemedi mi?"
-"KENDİSİ İÇİN ÇOK ÜZÜLÜYORUM"-
Kıyıcı, ANKA'ya yaptığı açıklamada ise, Taylan Özgür Kırmızı'nın tutuklanmasıyla aile olarak büyük bir üzüntü duyduklarını belirterek, "Eminim ki Taylan Özgür Kırmızı'nın ailesi de büyük bir üzüntü duymuştur. Ailenin demokrat bir aile olduğuna ve Kırmızı'nın da yurtseverlik duyguları içinde olduğuna inanıyorum. Ama yaptıkları ismine yakışmadı. Kendisi için çok üzülüyorum" dedi.