Demir yumruklu aşırı sağcı liderleri iktidara getiren küresel eğilimin son örneği olarak değerlendirilen Jair Bolsonaro, Brezilya'nın askeri diktatörlükle yönetildiği döneme yönelik 'altın çağ' muamelesini ilerletti.
Sputnik Türkiye'nin haberine göre 'Brezilya'nın Trump'ı' lakaplı, eski yüzbaşı Bolsonaro, seçilmiş başkan sıfatıyla Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
BREZİLYA'NIN TRUMP'INA GÖRE KOMÜNİZM DEMEK DİKTATÖRLÜK DEMEK
Göçmen karşıtı, muhafazakar politikalarıyla tanınan Orban ile görüşmesine ilişkin basına bilgi veren Bolsonaro, "Macaristan geçmişte komünizmden çok çekmiş bir ülke, dolayısıyla halkı diktatörlük nedir biliyor" diyerek ekledi:
"Brezilya halkı daha hala diktatörlük nedir bilmiyor, o insanların elinde acı çekmek nedir bilmiyor."
ÇOK YAYGIN SİSTEMATİK İŞKENCE DÖNEMİ
Bu sözler özellikle o dönemin kurbanlarında şok etkisi yarattı.
ABD destekli Brezilya askeri diktatörlüğü, Latin Amerika'daki benzerleri kadar çok insan öldürmedi, ama çok yaygın işkence uyguladı. 2011'de kurulan Ulusal Hakikat Komisyonuna göre en az 400 muhalif öldürüldü, ama gerçek sayı 1000'e yakın olabilir. 50.000'den fazla kişi gözaltına alınıp işkenceden geçirildi ve 10.000'den fazlası sürgüne gönderildi. Ve tabii tüm medya sansürlendi.
ASKERLERE AF YASASI SAYESİNDE
Geçmişte askeri diktatörlükle mücadele etmiş solcu silahlı bir örgütün üyesi olmuş ve hapis yatıp çıktıktan sonra 10 yılını sürgünde geçirmiş gazeteci Cid Benjamin, Brezilya'da askeri diktatörlük dönemiyle ilgili bir af yasasının yürürlükte olduğu, o yüzden dönemin insan hakları ihlallerinden kimsenin yargılanmadığı, bu sayede eski yüzbaşının askeri rejimin zalimliğini önemsiz gibi gösterebildiği değerlendirmesini yaptı.
Arjantin'in askeri cunta döneminde işlenmiş suçlara hesap sorduğuna dikkat çeken Benjamin, "Arjantin'de diktatörlüğü savunan biri asla devlet başkanı seçilemez" dedi.
Bolsonaro ise hükümetine şimdiden ordudan üç isim kattı.