TBB Başkanı Feyzioğlu, Başbakan'ın Açıklamalarına Tepki Gösterdi

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Yurttaşların nasıl namuslu olacağını, ahlaklı olacağını söylemek siyasi partilere ait değildir." dedi.Kahramanmaraş’ta yeni yapılan baro hizmet binasının açılış törenine katılan TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine yönelik açıklamalarına tepki gösterdi. Öğrenci evleriyle ilgili yapılacak bir düzenlemenin siyasi görüşü ve düşüncesi ne olursa olsun toplum her kesiminde insanı rahatsız ettiğini belirten Feyzioğlu, “Yurttaşların nasıl namuslu olacağını, ahlaklı olacağını söylemek siyasi partilere ait değildir. Yurttaşlarımız ahlaklı olmanın, namuslu olmanın ne demek olduğunu hiçbir siyasi partiden öğrenme ihtiyacı içinde değillerdir.” ifadelerini kullandı.Başbakan'ın beyanatlarının komşuları, genç insanların üzerine yönelteceğini ve yakın takibe almasına neden olacağını savunan TBB Başkanı Feyzioğlu, “Böylece siyasi iktidara muhalif duruş sergilediği düşünülen veya ihtimali bulunan kişilerin önceden tespit edilerek yıldırılması ve mümkünse mahalle ve şehir değiştirmesinin sağlanması istenmektedir. Ama bundan siyasi görüşü ne olursa olsun Türkiye’de herkes rahatsız. Bu durum siyasi particiliğin sınırlarını çok ama çok aşmış durumda.” diye konuştu. Bir başbakanın kendi ahlak anlayışına göre, insanların hayatını yönlendirmesinin bu ülkede yaşayanların hukuki güvenliğini ortadan kaldıracağını vurgulayan Feyzioğlu, “Her kesimden insan bu müdahaleden rahatsız. Çünkü insanların evinin içine müdahale başladığında ve bu müdahale bir başbakanın kendi ahlak anlayışına dayandırılarak meşru, gayrı meşru şeklinde hukuk dışı yaklaşımlarla gerçekleştirildiğinde bu ülkede yaşayan hiç kimsenin hukuki güvenliği kalmamıştır. İnsanların namusu konu komşunun ve mahalle karakolunun insafına bırakılmıştır.” şeklinde konuştu.Osmanlı döneminde bile sultanların evlerin içine müdahalede bulunmadığını bildiren Feyzioğlu şunları kaydetti: “Sanıyorum ki Sayın Başbakan kendini bir şekilde tutamadı, insanların evlerinin içine müdahale etmeyi kendinde hak görür hale geldi. İnsanların evlerine, evlerinin içine Osmanlı döneminde sultanlar, şeyhülislamlar tarafından bile müdahale edilmemiştir. Osmanlı devleti bile insanların yatak odalarına evlerine karışmayı kendinde hak görmemiştir. Ben Sayın Başbakan'ın yakın çevresi tarafından bu cümlelerinin Türkiye’yi ne kadar büyük bir kaosa, kutuplaşmaya, gerginliğe sürükleyeceği konusunda uyarmasını diliyorum, bekliyorum. Çünkü anladığım kadarıyla siyasi iktidar kendinden olmayan hiç kimseyi, kendi yanında görmediği hiç kimseyi dinlemiyor. O yüzden diyorum ki bari en yakınları söylesin. Bütün bu ifadelerimin arkasında tamamen hukuk var. Avrupa insan hakları sözleşmesi var, ana yasa var. Çünkü insanların evi dokunulmazdır. İnsanların evine devlet karışamaz. Kimin misafir geldiğine, kimin gittiğine devletin karışma yetkisi yoktur.