TBB: "Soykırım mahkemesi açıkça belirtilmeli"
ANKARA (ANKA)- Türkiye Barolar Birliği (TBB), Avrupa Birliği Konseyi'nin "Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Soykırımın İnkarını" suç haline getirmeyi öngören çerçeve anlaşması görüşmeleri öncesinde uyarılarda bulundu.
Birlik, çerçeve yasada soykırıma göz yumulması, reddedilmesi veya hafife alınmasının cezalandırılacağını ve bu eylemleri yapanların nerede yargılanacaklarının açıkça belirtilmesini istedi. AB Adalet ve İçişleri bakanları tarafından yarın ele alınacak olan "Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Soykırımın İnkarını" suç haline getirmeyi öngören çerçeve anlaşması görüşmeleri öncesinde, yazılı açıklama yapan TTB "Türkiye Cumhuriyeti'nin ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve soykırım suçları ile ilgili herhangi bir sıkıntısı bulunmamaktadır" dedi.
Türkiye'nin yıllardan beri Avrupa Konseyi'nin Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Savaşım Komisyonu'nda görev aldığını anımsatan Barolar Birliği, 1923 yılından önceki bunalımlı günlerinde düşmanla savaşılan bölgelerde alınan tedbirler uyarınca "çeşitli grupların büyük zarar gördüklerini" kaydetti. TBB, "Ancak, tarihe mal olmuş bu olaylar, belli amaçlarla sömürülmekte, dünya kamuoyunda yanlış kanaatler oluşmasına neden olabilecek bir bilgi kirlenmesi yaratılmaktadır. Bu oyun, bütün dünyanın gözü önünde oynanmaktadır. Bu haksızlığa karşı tarafsız ve vicdan sahibi bilim adamları ve politikacılar tepki göstermekte, kimi yerde -ceza tehdidine karşın- gereken cevaplar da verilmektedir" dedi. Birlik açıklamasında şunlar vurgulandı:
"Haksız suçlama ve olayların tahrif edilmesi karşısında kalındığından, gerçeğin ortaya çıkması bağlamında, yapılacak girişimlerin, savunma amaçlı çalışmaların ve karşı yanın karalamalarına karşı çıkmaların cezalandırılması gibi, düşünce özgürlüğünün kısıtlanması yanında hakkaniyetle bağdaşmayacak bir tablo ortaya çıkaracaktır.Türkiye Barolar Birliği olarak, bu Çerçeve Taslak hakkındaki endişemiz bu yön dolayısıyla oluşmaktadır. Konsey Çerçeve Kararı'nın Türkiye'nin bu endişelerini ortadan kaldıracak ve haksızlık yapmayacak bir düzenleme içermesi gerekmektedir. Tarih, insanlar arasında karşılıklı dostluk ve anlayış duygularını geliştirecek ve barışa hizmet edecek biçimde yorumlanmalıdır.
Çerçeve Karar'da 1948 Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nde tanımlanan ‘soykırım' suçlarına ‘alenen göz yumulması, reddedilmesi veya hafife alınmasının' cezalandırılacağı belirtilmelidir. Ayrıca yargı yetkisi açısından da tanımlanan suçları ‘reddetme veya hafife alma' eylemlerini, eylemin işlendiği yerdeki devletin yetkili ulusal mahkemesinin veya 1948 Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile uyumlu, gerekli yargılama yetkisine sahip uluslararası bir ceza mahkemesinin yetkili olduğu açıkça belirtilmelidir."
