TBMM Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Kırşehir’de Hz. Muhammed’e hakaret içeren film hakkında, “Özgürlük hiçbir zaman sorumsuzluk değildir, insanın kutsalına saygısızlık değildir, bir toplumun bir insanın inandığı değerleri aşağılamak değildir. Bu özgürlük insanlığa huzur, barış getirmez” dedi.
Cemil Çiçek konuşmasında, “Bizim bu coğrafyada kurduğumuz muhteşem medeniyetin temelinde insan var, insana saygı var. Çünkü bu işlerin hepsinin özü insandır. Alemin özü, kainatın özü insandır. Ama maalesef günümüz dünyasında yeteri kadar insana saygı yok. İnsani değerlere insanın kutsal bildiği, inandığı değerlere saygı yok. Sorumsuz insanların, art niyetlilerin ortaya koyduğu bir kısım fikirler, ürünler, bizim peygamberimize hareket eden bir film İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Eğer insana saygı olsaydı, inançlara da saygı olurdu. Onun için bizde 10-15 senedir en çok konuştuğumuz konu hak ve özgürlüktür. Hak ve özgürlükleri daha ileri noktaya götürecek düzenlemeleri yapıyoruz ve yapacağız. Ama özgürlük hiçbir zaman sorumsuzluk değildir, insanın kutsalına saygısızlık değildir, bir toplumun bir insanın inandığı değerleri aşağılamak değildir. Bu özgürlük insanlığa huzur, barış getirmez. Bu tür bir özgürlük anlayışı başka özgürlüklerin kullanılmasını da zorlaştırır. Bu mesajım tüm dünyayadır” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Ahi Evran, Mevlana, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Nasreddin Hoca gibi değerlerimiz bu topraklarda öncülük etmişlerdir. Onlar cahilliğin düşmanı olarak bilgiyi görmüşler, tembelliğin ilacı olarak çalışmayı tavsiye etmişlerdir. Miskinliği, asalaklığı, başkasının sırtından geçinmeyi, haksız bir Kazancı hiçbir zaman hoş görmemişler ve çalışıp üreten insanı saygıdeğer kabul etmişlerdir. Onlar, bilgiyle aydınlanmış, sevgiyle yanmış, hizmet ile var olmuşlardır. Böylece Anadolu, bu gönül erlerinin maddi ve manevi kılavuzluğunda bir sevgi ve barış yurdu, esenlik ve refah merkezi haline gelmiştir” şeklinde konuştu.
Ahiliğin toplumsal sorumluluk, doğruluk, dürüstlük ve hizmet etmek olduğunu belirten Çiçek, “Eğer Ahilik buysa, bu toplumumuza baktığımızda ne kadar çok şeyin eksik olduğunu hepimizin görmesi lazım. Eğer o sorumluluğu hatırlatamazsak, hatırlayamazsak bu konuşmaları yapar gideriz, herkes de eski hayatına döner. Gerçekten biz bu Ahi kültürünü anlayabilseydik, yeteri kadar doğru ve dürüst olabilseydik, bu kadar karşılıksız çek olur muydu? İcra dosyaları ağzına kadar dolar mıydı?” dedi.
Cemil Çiçek, “Ahilik toplumsal sorumluluk ise bu sorumluluğumuzun gereğini yapmamız lazım. Hangi görevdeysek onun gereğini yapmamız lazım. Öyle olsaydı devlet dairelerinde 'bugün git yarın gel' olur muydu. Gerçekten Ahilik kültürünü evimize, işimize, sokağımıza, ülkemize yansıtabilseydik bu kadar çok kanun çıkarmamız gerekmezdi. Meclis kanun fabrikası döndü. Bu değerlerdeki eksikliğimiz, umursamazlığımız, sadece kendimizi düşünmemiz, topluma, tarihe, insana, insanlığa karşı yeteri kadar sorumluluk duymadığımız içindir ki bu kültürün bıraktığı boşluğu, eksikliği biz kanun çıkararak doldurmaya, kanunla topluma şekil vermeye çalışıyoruz. Yeteri kadar da veremiyoruz" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz