TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, "Uygurların temel insan haklarına saygı gösterilmesi, masum insanlarla suçluların ve teröristlerin birbirlerinden ayırt edilmesi en büyük arzumuzdur." dedi.
Şentop, Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Uygur Özerk Bölgesi Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Xiaokaiti Yiming ve beraberindeki heyeti TBMM Genel Sekreterliği Toplantı Salonu'nda kabul etti.
Çin'in büyük medeniyetlerin ortaya çıktığı, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı büyük bir ülke olduğunu belirten Şentop, Türkiye'nin, Çin ile çok boyutlu dış politika kapsamında ilişkileri geliştirme ve çeşitlendirmeye önem verdiğini anlattı.
Türkiye ve Çin parlamentoları arasında iş birliğinin güçlenerek devam ettiğini dile getiren Şentop, tarihi İpek Yolu'nun canlanmasını amaçlayan "Kuşak ve Yol" projesinin, iki ülke ilişkilerinin gündeminde öne çıkan konulardan olduğunu, Türkiye'nin, ekonomik olduğu kadar siyasi, sosyal, kültürel ve beşeri boyutları itibarıyla 21. yüzyılın en önemli girişimlerinden olan bu projeyi desteklediğini belirtti.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin, "Kuşak ve Yol" projesi için kilit öneme sahip olduğuna işaret eden Şentop, "Ülkelerimiz birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine önem atfetmektedir, ayrılıkçı hareketlere karşı birlikte mücadele etmektedir." dedi.
Avrasya'nın da küresel boyuttaki güvenlik sorunlarından etkilendiğini vurgulayan Şentop, bu nedenle Türkiye ile Çin arasında çeşitli alanlarda yürütülen iş birliğine güvenlik konularının da dahil olduğunu söyledi.
Şentop, "Türkiye, terörizme karşı uluslararası alanda mücadelelere kararlı biçimde destek vermektedir ancak bu mücadelelerin evrensel hukuk normları dikkate alınarak yürütülmesi gerektiğine inanmaktayız." dedi.
- Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlar
Uygurların, Türkiye ve Çin arasında mevcut siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi bakımından önemli role sahip olduğunu belirten Şentop, "Uygurlar, Çin'in kültürel zenginliğine ve çeşitliliğine katkıda bulunan toplumlardan biridir. Uygurlar ile tarihi, dini ve kültürel ve akrabalık bağlarımızın bulunduğunu da belirtmeliyim." diye konuştu.
Şentop, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili haberlerin bir süreden beri uluslararası basın yayın organlarında ve Türk medyasında artan biçimde yer bulduğunu gözlemlediklerine değinerek, şöyle devam etti:
"Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği uluslararası platformlarında da Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde insanların zorla alıkonuldukları ve eğitime tabi tutulduklarına dair bazı değerlendirmeler yapılmaktadır. Bütün bu kaygı verici haberler kamuoyumuz tarafından da takip edilmektedir. Vatandaşlarımızın bir kısmının Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan akrabaları mevcuttur ve bazılarından haber alınamadığına dair bilgiler bizlere ulaşıyor. Uygurların, bütün Çin vatandaşları gibi Çin'de barış ve huzur içinde yaşamlarını sürdürmelerini temenni ediyoruz. Uygurların temel insan haklarına saygı gösterilmesi, masum insanlarla suçluların ve teröristlerin birbirlerinden ayırt edilmesi en büyük arzumuzdur."
- "Çin makamlarıyla iş birliğine hazırız"
Avrasya'nın geçmişte olduğu gibi gelecekte de dünyanın ana kültür ve medeniyet havzalarından biri olma potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Şentop, şunları kaydetti:
"Bu bakımdan tarihten devralınan mirasa uygun olarak farklılığın ve çeşitliliğin ahenge dönüşmesi önemlidir. Dünyanın başka bölgelerinde olduğu gibi Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde de İslam dinini terör amaçlı kullanan bazı profesyonel grupların olduğunu biliyoruz. Bunlara karşı en önemli mücadelenin, İslam dininin doğru şekilde anlatılması, öğretilmesiyle yapılabileceği konusunda bir kanaatimiz var. İslam dini eğitimi verilmesi konusunda daha önce dışişleri bakanları arasında da dile getirilen hususlarda Çin makamlarıyla iş birliği yapmaya hazırız."
Sincan Uygur Özerk Bölgesi Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Xiaokaiti de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne ilişkin farklı kaynaklardan çeşitli haberler verildiğini, bunların "söylenti niteliğinde" olduğunu söyledi.
Çin'deki özerk bölgelerin ayrıcalıklı konumda olduğunu dile getiren Xiaokaiti, Çin hükümetinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne maddi anlamda destek vererek, orada yaşayanların yaşamlarını iyileştirmek konusunda kararlı olduğunu vurguladı.