HABER

TBMM Genel Kurulu

Kürsüye baret takarak çıkan ve getirdiği şeker pancarını gösteren CHP'li Köksal: - "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum"

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, TBMM Genel Kurul kürsüsüne baret takarak çıktı. Getirdiği şeker pancarını gösteren Köksal, "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum." dedi.

CHP, Danışma Kurulu toplanamadığı için şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, Genel Kurula grup önerisi olarak getirdi.

CHP'li Köksal, baret takarak ve elinde şeker pancarıyla çıktığı kürsüde, şeker pancarının yararlarının okulda AK Parti Grubuna yeterince anlatılamadığını savundu. Yanındaki şeker pancarını gösteren Köksal, "Çayımızın şekeri, ağzımızın tadı, hayatta olmazsa olmazımız doğal şekerin elde edildiği bitkidir, hayvanlarımızın yediği küspe, maya sanayinin hammaddesidir. Toprağın verimini yüzde 20 artırır, havaya oksijen verir, katma değer bakımından endüstri bitkileri içinde 2. sırada yer alır." diye konuştu.

Köksal, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle, ülke topraklarından bu bitkinin yok edilmeye çalışıldığını, bu fabrikalarda çalışan 4 binin üzerindeki şeker emekçisinin mağdur edilmek istendiğini öne sürdü.

ABD'nin, kendi ürettiği nişasta bazlı şeker denilen zehri Türkiye'ye yedirmek istediğini ileri süren Köksal, "Nişasta bazlı şeker lobisi karşısında dik durarak, kendi işçisi, üreticisi, nakliyecisini aşsız, işsiz bırakmayarak milli olunabileceğini" söyledi. Köksal, "Ülkemde, tarlamda, soframda GDO, nişasta bazlı şeker istemiyorum." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, şeker üreticisinin yanında olduklarını dile getirdi.

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Et Balık Kurumu örneğini hatırlatarak, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin gözden geçirilmesini istedi.

AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, nakliyecilerin de besicilerin de hak kaybına uğramayacaklarını, şeker fabrikaları özelleştirildikten sonra bile Türkiye'nin şeker üretiminde ciddi pazar payı bulunacağını belirtti. Türkoğlu, yüzde 20 pazar payının devlette kalarak kamunun menfaatinin gözetileceğini ifade ederek, pancar üreticisinin yanında olduklarını söyledi.

Türkoğlu, nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 10'dan yüzde 5'e indirildiğini anımsatarak, bunun sevindirici bir durum olduğunu kaydetti. Türkoğlu, bu oranın daha da düşmesini temenni etti. Türkoğlu, fabrikalarda çalışan memurların haklarını korumak için özel hükümler getirildiğini vurguladı.

-"Rehavet kurumu"

HDP de "medyadaki tekçiliğin demokrasi açısından yaratacağı sorunların araştırılması" amacıyla verilen önergeyi, grup önerisi olarak getirdi.

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, AK Parti'nin hem medya sahipliği hem medya kontrolü bakımından tarihte eşi görülmemiş, Cumhuriyetin kurucularının bile sahip olmadığı güçlü bir haberleşme ağına, medya kontrolüne sahip olduğunu savundu.

Kürkcü, bunun mevcut yasaları da delik deşik eden uygulama olduğunu öne sürerek, "Rusya'da, Çin'de bile durum bu değildir. TBMM, medyada gerçekleşen bu rejim değişikliği karşısında harekete geçmek zorundadır. İktidarın faaliyetlerinin ve bilgisinin aşağıdan, toplumun diğer kanalları tarafından denetlenmesi imkanı yoktur." dedi.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, medyanın Türkiye'nin en önemli konularından biri haline geldiğini, iktidarın temel hedefinin çok kanallı tek seslilik olduğunu savundu. Balbay, 50-100 kanalın olduğu bir Türkiye izleneceğini ama hepsinde tek ses olacağını ileri sürerek, "Gidiş bu. Dünyada da tartışılan bu durum ne yazık ki Türkiye'de daha vahşi seyretmekte. Medyanın gücü yok, güçlerin medyası var." ifadelerini kullandı.

Rekabet Kurumunun adının, artık "rehavet kurumu" olduğunu savunan Balbay, bu kurumdan hiçbir karar çıkmayacağını gördüklerini söyledi.

AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, hükümetin, basının çeşitliliğini birtakım yaptırımlarla engellemeye çalıştığı, tek sesli ve tek elden yönetilen bir basın aracılığıyla toplumu manipüle etmek istediği iddialarını kabul etmediklerini bildirdi.

Alparslan, AK Parti'nin, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında çok iyi gelişmelere imza attığını dile getirerek, "Ülkemizde basın, hem sayısal çeşitliliği ve renkliliği hem de çok sesliliğiyle, ajansları, medyası, yerel ve ulusal basın anlamında oldukça fazladır. Pek çok Avrupa ülkesinde ve dünyanın pek çok yerinde bile ifade edilemeyen, özgürlük derecesine varan bir şekilde, zaman zaman yöneticilerimize, Cumhurbaşkanımıza hakarete kadar uzanan bir özgürlükten bahsedildiğini hepimiz biliyoruz." diye konuştu.

Alparslan, yapılması düşünülen medya satışının ticari bir ilişki olduğuna işaret etti.

Konuşmaların ardından HDP ve CHP grup önerileri kabul edilmedi.

En Çok Aranan Haberler