Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 18 Mayıs Cuma günü İstanbul Yenikapı'da, Türk halkının haksızlık ve zulüm karşısında susmadığını, zalimlerin yüzüne karşı mazlumu savunduğunu bir kez daha göstereceklerini söyledi.
"Kudüs" özel gündemiyle toplanan TBMM Genel Kurulunda Hükümet adına bilgilendirme yapan Bozdağ, ABD'nin, Filistin meselesinin ve davasının çözülmesi, barışçıl çözümün ortaya çıkarılması konusundaki adımlarda arabulucu rolünü Türkiye'nin asla kabul etmeyeceğini vurgulayarak, Filistin Devlet Başkanının da bu konudaki gerekli açıklamayı yaptığını söyledi.
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin yasa dışı bu adımına karşı, meşru tepkisini gösteren Filistinli kardeşlerimize yönelik İsrail saldırıları açıkça katliamdır. Kudüs'ün kutsiyetine saygı duymayan ve büyükelçiliğini taşıma inadından vazgeçmeyen ABD yönetimi ve sivilleri katleden İsrail, bu katliamların baş sorumlusudur. Onlarca Filistinli kardeşimizin hayatını kaybettiği, binlerce Filistinlinin yaralandığı 14 Mayıs Pazartesi günü kanlı ve kara bir gün olarak tarihe geçecek, insanlık tarihinin utanç verici sayfalarından biri olarak tarihteki yerini alacaktır.
Biz sadece Filistinlilerin haksızlığa karşı meşru tepki hakkını savunmalarından da bahsetmiyoruz. Filistinlilerin en temel insan hakkı olan yaşam hakkından bahsediyoruz, üstelik uluslararası hukuk parametreleri çerçevesinde kendi vatanlarında, Filistin Devleti altında özgür ve insanlık haysiyetine yaraşır şekilde yaşama haklarından bahsediyoruz. Maalesef başkaları için bunları yüksek sesle dile getirenler, mesele Filistin ve Kudüs olduğu zaman bütün bunları yok sayan bir yaklaşımı ortaya koymuşlardır."
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ABD'nin Kudüs'e büyükelçiliğini taşıması ve bu konuda aldığı kararlar ile İsrail'in tutumunun; Türkiye, uluslararası hukuk ve uluslararası örgütlerin kararı bakımından geçersiz bir karar olduğunu ve yok hükmünde olduğunu ve Türkiye açısından hiç bir anlam ifade etmediğini vurguladı.
"İstediklerini yapsınlar, istedikleri adımları atsınlar, hangi oldu bittileri yaparlarsa yapsınlar; bu, Kudüs'ün tarihi statüsünü, manevi vasfını, siyasi durumunu, uluslararası hukuktan kaynaklanan yerini ve Kudüs'ün Filistin'in başkenti olma halini asla değiştirmeyecektir." diyen Bozdağ, hangi adım atılırsa atılsın, bu gerçeğin mutlaka günün birinde, bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçek olarak ortaya çıkacağını vurguladı.
- "Kudüs'ü gerçek sahiplerine bırakmak mecburiyetinde kalacaklar"
Bekir Bozdağ, "Kudüs eninde sonunda özgürlüğüne kavuşacaktır. ABD ve İsrail eninde sonunda Kudüs'ü gerçek sahiplerine bırakmak mecburiyetinde kalacaklardır. Dün Haçlılar nasıl Kudüs'ü gerçek sahiplerine bırakmak zorunda kaldılarsa, bugün geçici süre orada keyif yapanlar günün birinde bu keyiflerinin de hesabını verecek ve Kudüs'ü gerçek sahiplerine terk etmek mecburiyetinde kalacaklardır. Hiçbir oldubitti Kudüs'ün tarihi statüsünü, manevi vasfını, siyasi durumunu ve Filistin Devleti'nin başkenti olmasını, akdi ve hukuki durumunu bugüne kadar değiştirmedi, bundan sonra da değiştirmeyecektir, değiştirmesi de mümkün değildir." sözlerini kullandı.
- "Bütün dünya sussa da Türkiye susmayacaktır"
Bozdağ, şunları belirtti:
"Bütün dünya Kudüs hakkındaki oldubittiye karşı sussa da Türkiye susmayacaktır. Bütün dünya ABD'nin hukuk ve hak tanımaz bu pervasız tutumu karşısında çekingenlik gösterse de Türkiye çekingenlik göstermeyecektir. Kim ne derse desin, kim nerede durursa dursun, Türkiye devleti ve Türk halkına göre Kudüs, Filistin Devleti'nin başkentidir ve başkenti olmaya da devam edecektir. Türkiye, her daim ve her yerde Filistin davasının ve Kudüs'ün müdafii olmaya devam edecektir. İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali sona erene, Kudüs özgürleşene kadar Türkiye bu tutumunu kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir.
Dün yaşanan gelişmelerden sonra Hükümetimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletimizin bütün kurumları gerekli değerlendirmeleri yaptılar ve Türkiye olarak bu konuda hangi adımları atabiliriz, neleri yapabiliriz, bunun üzerinde enine boyuna değerlendirmeler yapıldı. Bildiğiniz gibi daha önce büyükelçiliğini taşıma kararını açıkladığı zaman da İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımız İslam İşbirliği Teşkilatı'nı İstanbul'da olağanüstü toplantıya çağırdı. Bu toplantıda bu konu değerlendirildi ve Kudüs'ün, Filistin'in başkenti olarak kabulü ve ilanı yapıldı, bütün dünya bu kabulü ve ilanı tanımaya davet edildi. ABD'nin tutumuna ayak uydurarak, ülkelerin elçiliklerini Kudüs'e taşımaktan kaçınmaları çağrısı yapıldı ve arkasından da BM Güvenlik Konseyi'nde konu ele alındı. Orada beş daimi üyenin dördü, 15 üyenin biri hariç tamamı ABD'yi haksız gördü."
- "Öncülüğünü Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, 21 Aralık'ta da BM Genel Kurulunda konunun gündeme geldiğini, 193 üyeden 128'inin ABD'yi ve İsrail'i haksız gördüğünü söyledi.
Toplantıda; kutsal Kudüs kentinin statüsünü, karakterini veya demografik yapısını değiştirme niyetindeki kararların yasal bir etkisinin olmadığını, geçersiz olduğunu ve Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda iptal edilmesi gerektiğini tekrar tasdik eden bir karar alındığını aktaran Bozdağ, "Bu son derece önemli kararların tamamının başlangıcını ve öncülüğünü, Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türkiye'nin lideri ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır." ifadesini kullandı.
Bekir Bozdağ, dünkü zulüm ve katliamdan sonra, yeni adımların atılması gerektiği husususun değerlendirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Londra'da yanında bulunan bakanlarla, Ankara'da da Başbakan başkanlığında Bakanlar Kurulunun konuyu ele aldığını ve karşılıklı telefon görüşmelerinden sonra atılacak adımların kararlaştırıldığını aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
"Öncelikle Filistinli ve Gazze'deki kardeşlerimizin terörist İsrail Devleti'nin saldırıları sonucunda hayatını kaybetmeleri ve şehit olmaları nedeniyle Filistin davasının yanında olduğumuzu ve şehitlerimizi saygıyla andığımızı göstermek için, üç gün süreyle milli yas ilan edildi ve bu yürürlüğe başladı. Bugün Parlamento'da siz bu konuya el attınız. Parlamento, Türk milletinin temsilcileri olarak, Türk halkının da Filistin davasının yanında olduğunu, atılan bu haksız, hukuksuz, keyfi adımları asla tanımadığını, Türk halkının da Filistin halkıyla birlikte olduğunu ve dayanışmasını göstermek için Meclisimiz bugün özel bir bilgilendirmeyle, bu konuda birlik ve dirlik içerisinde, Türk halkının hissiyatını dünyaya bir de buradan haykıracaktır.
Ben bu vesileyle siyasi partilerimizin temsilcilerine, grup başkanvekillerine, liderlerine böylesi bir birlik ve dirlik gösterisi ve dünyaya milletimizin temsil ettiği yüce Meclis altından mesaj verilme iradesini ortaya koydukları için, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İşte Türkiye budur, işte Türk milleti budur, işte Türkiye Büyük Millet Meclisi budur."
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yaşanan vahşete tepkiyi ortaya koymak, yaşanan vahşeti ve İsrail'in zulmünü lanetlemek, Kudüs ile Filistin'e olan desteği, dayanışmayı göstermek maksadıyla 18 Mayıs Cuma günü İstanbul Yenikapı'da toplumun bütün renklerinin, bütün STK'ların, bütün siyasi parti mensubu vatandaşların, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, Parlamento'da olduğu gibi bir ve beraber olmaları için bir dayanışma toplantısı düzenleneceğini söyledi. Bekir Bozdağ, toplantıda, bütün dünyaya Türk halkının haksızlık ve zulüm karşısında susmadığını, zalimlerin yüzüne karşı mazlumu savunduğunu bir kez daha göstereceğini belirtti.
Türkiye'nin, İslam İşbirliği Teşkilatını cuma günü İstanbul'da olağanüstü toplantıya çağırdığını ifade eden Bozdağ, "Sayın Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız ve ilgili yetkililer muhataplarıyla görüşmelerini devam ettiriyor. Cuma günü sabah, bu zirve toplanacak ve İslam ülkelerinin de bir ortak tutumu buradan bütün dünyaya gösterilecektir." dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin toplantı çağrısına da destek verdiğini vurguladı.
- "Türkiye, bütün imkan ve kabiliyetleriyle seferberlik durumunda"
Dışişleri Bakanlığının, BM Genel Kurulunun toplantıya çağrılması ve bu konuda yeni bir tavır ortaya konması bakımından da girişimlerde bulunduğunu belirten Bozdağ, "Bunun yanında bölgede yaralanan Filistinlilerin tedavisi, bölgeden tahliyesi, gerekirse Türkiye'ye getirilmesi için Kızılay, AFAD, TİKA ve Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye devleti bütün imkan ve kabiliyetleriyle seferberlik durumundadır." diye konuştu.
Bekir Bozdağ, bu zulmü yapan terörist İsrail'in oradaki yaralılara ilaçların ulaştırılmasına ve yaralıların tahliyesine izin vermediğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"O ilaçları da İsrailli iş adamlarından bir liralık ilacı yüz liraya temin ederek oraya ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Ama maalesef buna dahi tahammülleri yok. Bu ne biçim vicdansızlık, insanlık? Yapılan vahşet, zulüm, biz bu vahşeti ve zulmü bir kez daha kınıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar boş, eninde sonunda Kudüs özgürleşecek, Filistin bağımsız devletinin başkenti olarak tarihteki şerefli yerini onurlu bir şekilde korumaya ve yaşamaya devam edecektir. Bugün gelenler, bu katliamı yapanlar, geldikleri gibi arkalarına baka baka gideceklerdir. Bunun çaresi yoktur. Bu atılan adımlar, bu gidişi hızlandırmaya hizmet etmekten başka bir sonucu doğurmayacaktır."
(Bitti)