Meclis Başkanvekili Levent Gök başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından veto edilen, 15 termik santrale filtre takılmasının 2,5 yıl ertelenmesini ön gören düzenleme gündeme geldi.
Söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, düzenlemenin Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında AK Parti'li milletvekilleri tarafından savunulduğunu ileri sürerek, "Biz burada hep beraber dedik. Enerji tabii ki önemli, ekonomi tabii ki önemli ama bütün bunların önemli olması için insanın yaşaması lazım. Yaşamı gerçekleşmemiş bir insan, yani ölen bir insan enerjiye de ekonomiye de hiç ihtiyaç duymaz. Mezarlıklarda enerji niçin lazımdır? Sadece mezarlık lambalarını yakar, başka hiçbir işe yaramaz. Biz bunu size anlatamadık. Kalkıp, filtre takılmamasını hayasızca savundunuz, daha sonra Cumhurbaşkanı veto edince de alkışladınız. Ya arkadaş, ne menem bir şeydir bu ya, nasıl bir şeydir bu? Hiç anlaşılması mümkün değil, garip bir şeye taalluk etti" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5,5 yıllık görev süresi boyunca kendisine tanınan veto hakkını ilk kez kullandığını ve muhalefetin eleştirilerinin doğru olduğunu söyledi. Özel, "Biz, veto eden Cumhurbaşkanına, 'Bu gruba yaptığınız yanlış yönlendirme, termik santral lobisine teslimiyetiniz, sizin bakanlarınızın yaptığı iş yanlıştı, grubunuzu yanlış yönlendirdiniz, verilen bu son imza doğrudur' diyoruz" açıklamasında bulundu.
Muhalefetin eleştirilerini yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise 7 yıl öncesine kadar filtre zorunluluğuyla ilgili bir düzenlemenin dahi olmadığını, belirterek şöyle konuştu:
"Parlamentonun gücü, kudreti, diğer taraftan da Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkisi. Elbette kullanacak. Bundan sonra çok daha fazla kullanacak. Kaleye geçersiniz, bir kaleci olur. 'Bir tarafı boş bırakın da oradan gol atalım.' Yani demek istiyorlar ki; 'Kuvvetler ayrılığı yok.' Cumhurbaşkanımız veto edince de farklı söylemler. Biz, milletimize ve memleketimize hizmet ediyoruz. Bir taraftan çalışma hayatını düşünmek zorundayız, bunu yapacağız. Soruyorum, 7 yıl önce böyle bir yasal düzenleme var mıydı ki, süresi uzatılsın? 7 yıl önce bu yasal düzenlemeyi yapmamış olsaydık, yasanın uzatılacak herhangi bir süresi olmayacaktı." (DHA)