YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tbmm Genel Kurulu 'terör' Gündemiyle Olağanüstü Toplandı (3)

ARINÇ : "TERÖR MESELESİNİ ÜLKE GÜNDEMİNDEN ÇIKARMAK İÇİN KARARLI VE CESUR BİR TUTUM İZLEDİK" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Değerli arkadaşlarım, sizlere

ARINÇ : "TERÖR MESELESİNİ ÜLKE GÜNDEMİNDEN ÇIKARMAK İÇİN KARARLI VE CESUR BİR TUTUM İZLEDİK"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Değerli arkadaşlarım, sizlere arz etmek üzere son rakamları Adalet Bakanlığımızdan almıştım, bu arada onları da arz edeyim müsaadenizle: PKK, KCK, DHKP-C, DAİŞ ve diğer terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara ilişkin bilgiler bugün saat on bir itibarıyla: Gözaltına alınan kişi sayısı 1.061'dir, serbest bırakılan kişi sayısı 156, savcılığa sevk edilen 545, mahkemeye sevk edilen 461, tutuklanan kişi sayısı 172, haklarında adli kontrol kararı verilen kişi sayısı 201, mahkemece serbest bırakılan 66, kollukta hâlen gözaltında bulunan kişi sayısı 360, savcılıkça serbest bırakılıp adli kontrol talep edilen ve mahkemede işlemi devam eden kişi sayısı da 22 olarak görülmektedir. Bunların örgütlere göre dökümleri var, kısaca onları da arz edeyim: Örgüt, PKK, KCK'ysa gözaltına alınan kişi sayısı 847, kollukça serbest bırakılan 120, savcılığa sevk edilen 440, mahkemeye sevk edilen 362, tutuklanan kişi sayısı 140, diğer hâller de serbest bırakılan veya adli kontrol verilenlerdir; DHKP-C ve diğer örgütlere yönelik gözaltında 77, tutuklanan kişi sayısı 1, hâlen gözaltında bulunanlar 44 ve diğerleri de adli kontrol sebebiyle bırakılanlar; DAEŞ örgütüne karşı yapılan operasyonlarda gözaltına alınan kişi sayısı 137, kollukça serbest bırakılan 18, savcılığa sevk edilen 88, mahkemeye sevk edilen 82, tutuklanan kişi sayısı 31, hâlen gözaltı süresi dolmamış olan 31, diğerlerinin de serbest bırakıldığını söyleyebilirim. Değerli arkadaşlarım, bu örgütlerin içerisinde -süremin kısaldığını görüyorum- özellikle PKK'yla ilgili olarak şunları söylemem gerekebilir. 2002'den bu yana iş başında olan hükûmetlerimiz döneminde Türkiye'nin istikrar ve gelişmesinin toplumsal bütünleşmenin önünde en büyük engel olan terör meselesini ve onun altında yatan sorunları ülke gündeminden çıkarmak için kararlı ve cesur bir tutum izledik" dedi.

"ÇÖZÜM SÜRECİ BOYUNCA ÖRGÜTÜN SÜRECE UYGUN HAREKET ETMEDİĞİ GÖRÜNMEKTEDİR"
Bülent Arınç, "Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi ve diğerlerini kısaca söylemiştim. On iki yıllık demokratikleşme ve normalleşme birikimi üzerine bu süreci inşa ettik. Çözüm sürecinin nihai hedefi, terörün tamamen sona erdirilmesi ve buna bağlı olarak toplumsal bütünleşmeyi de güçlendirmekti. Çözüm sürecinin kamuoyuna doğru şekilde anlatılması amacıyla yazar, akademisyen, sanatçı, kanaat önderleri arasından akil insanlar heyeti oluşturulmuştu. Meclisimizde -konuşmamın başında arz ettiğim- komisyonların bize verdiği donelerden istifade edilmişti. 30 Eylül 2013 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılan demokratikleşme paketi aracılığıyla başta siyasi hakların genişletilmesi olmak üzere, temel hak ve özgürlükler alanında önemli yasal ve idari düzenlemeler hayata geçirilmişti. Sonra, bildiğiniz kanunu çıkardık. 62'nci Hükûmet Programı'nda da bu kanuna uygun çalışma esaslarını ve usullerini belirledik. Çözüm sürecinde samimiyetine, kararlarına ve attığı adımlara karşılık Hükûmetimizin, çözüm süreci boyunca örgütün sürece uygun hareket etmediği, süreci istismar edici söylem ve eylemler içerisinde olduğu görünmektedir. 2013 yılı Mayıs ayında -belki de Nevruz'u kastetmek lazım- silahlı unsurların ülke dışına çıkarılması söylenmişti. Âdeta onlar açısından bir talimat gibi "Silahlar bırakılacak, bundan sonra siyaset ve fikirler konuşulacak." denmişti. Buna uyulmadı" diye konuştu.

"6 ASKER, 4 POLİSİMİZ ŞEHİT OLDU, 8 ASKER, 24 POLİS DE YARALANDI"
Bülent Arınç, "Öte yandan örgüt, kamu düzenini bozucu veya sekteye uğratma amaçlı şiddet içerikli eylemlerini bu süreçte devam ettirdi. 2013'ten bu yana örgüt tarafından 202 iş yeri kundaklandı, 113 iş makinası yakıldı, 171 tehdit olayı, vergilendirme, haraç toplama olayı; 10 vatandaş öldü, 17 asker, 10 polis, 5 geçici köy korucusu olmak üzere 32 güvenlik görevlisi şehit edildi. Bu kırılma noktalarından birisi de hiç şüphesiz PKK, KCK ve HDP'nin "süresiz eylem" çağrısıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere pek çok yerde baş gösteren ve 50'ye yakın vatandaşın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan 6-8 Ekim olaylarıdır. 7 Haziran seçimleri sonrasında örgütün üst düzey yöneticilerinin süreci bitirmeye yönelik söylemlerinin ve şiddet içerikli eylem çağrılarının daha da yoğunlaştığı dikkat çekmektedir. Bunun bir sonucu olarak da örgütün şiddet içerikli eylemlerinde ciddi bir artış olduğu görülmektedir. Söz konusu eylemlere bakıldığında, sadece 7 Haziran seçimlerini takiben bugüne kadar geçen sürede 53 silahlı-bombalı saldırı, 35 yol kesme- araç yakma, 139 şiddet içerikli, kanunsuz gösteri yapıldı. Ayrıca sivillere ve koruculara yönelik tehdit, adam kaçırma, haraç alma, erzak temini nitelikte 42 eylem gerçekleştirildi. Bu eylemlerde 6 asker, 4 polisimiz şehit oldu, 8 asker, 24 polis de yaralandı. Maalesef 1 polisimiz de kaçırıldı, hatta 2 polisimiz. Her ne kadar -başta HDP olmak üzere- örgüt bileşenlerinin gerçekleri yansıtmayan çeşitli söylemleri üzerinden tam bir dezenformasyon oluşturulmaya çalışılsa da çözüm sürecini başlatan, ilk günden bu yana samimi bir kararlılıkla devam ettiren, bu noktaya getiren temel irade Hükûmettir. Öte yandan gerek örgüt yöneticilerinin söylemleri gerek örgütün şiddet içerikli eylemlerine ilişkin veriler gösteriyor ki çözüm sürecine uygun hareket etmeyen ve bu süreci bitirmeyip bu eylemlerini yapan STK'lara, siyasi partilere saldırma, iş makinalarını yakma, işçileri alıkoyma, yol ve baraj yapımlarına engel olmaya çalışmak, "vergi" adı altında haraç toplama ve iş adamlarını kaçırma gibi eylemler, ara verilmeden, devam ettirilmiştir" diye konuştu.

"GENİŞ KAPSAMLI OPERASYONLAR GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR"
Bülent Arınç, "Ayrıca, HDP'li siyasetçilerin, süreç boyunca tehditkâr söylemlerde geliştirdikleri "ayrılıkçı ve bağımsız devlet kurma" yönünde açıklamalarda bulundukları görülmüştür. Örgütün gerçekleri yansıtmayan çeşitli bahanelerin ardına sığınarak süreçte üzerine düşenleri yapmadığı, samimi davranmadığı ve süreci istismar ettiği açık bir şekilde görülmektedir. Son 7 Haziran seçimleri öncesindeki demokrasi ve barış ifadeleriyle süslü retoriğe karşı örgüt ve bileşenleri, çözüm sürecini demokratik ortamın ve siyasi alanın genişlemesi olarak görmemekte, aksine süreci kendi baskı, tehdit ve şiddet ortamını tahkim etmenin bir aracı olarak kullanmaya çalışmaktadır. Bu noktada devletimizin temel görevi, vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumak ve kamu düzeninin tam olarak tesisini sağlamaktır. Tüm terör örgütlerine karşı aralarında herhangi bir ayrıma gidilmeksizin, demokratik hukuk devleti sınırları içerisinde geniş kapsamlı operasyonlar gerçekleştirilmektedir" dedi.

ARINÇ'TAN PAVEY'E : ÇOK HASİS DAVRANDINIZ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşma süresinin bitmesinin ardından TBMM Başkanvekili Şafak Pavey'e "Sayın Başkanım, ek süre verecek misiniz gruplarımız da uygun görürse onlara da verilmek şartıyla?" dedi. TBMM Başkanvekili Şafek Pavey ise, "Sayın Arınç, olağanüstü bir gündemle buluştuğumuz için, bu oturuma mahsus olmak üzere, konuşmanızı bitirmek için iki dakika ek süre vereceğim. Bu herkese uygulanacaktır. Teşekkür ederim" yanıtını verdi. Bülent Arınç, Pavey'in bu sözleri üzerine, "Çok hasis davrandınız Sayın Başkan. Yani hem önemli bir toplantı yapıyoruz hem de iki dakikalık ek süre" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler