TBMM Genel Kurulu'ndaki Kavga

AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, TBMM Genel Kurulu'ndaki kavgaya ilişkin, "Bütün seçmenlerimizden özür diliyorum. Kamuoyundan özür diliyorum. Bize oy versin, vermesin, bütün Malatyalılardan hassaten özür diliyorum. Bizim tamamen inisiyatifimizin dışında olan bir hadise gerçekleşti" dedi. Muhtarlar Derneği Malatya Şubesi'ni ziyaret eden Şahin, daha sonra Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne geçti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, TBMM Genel Kurulu'ndaki kavganın hatırlatılması üzerine, böyle bir olayla anılmaktan gerçekten ziyadesiyle üzüntü duyduğunu belirtti. "Bütün seçmenlerimizden özür diliyorum. Kamuoyundan özür diliyorum. Bize oy versin, vermesin, bütün Malatyalılardan hassaten özür diliyorum. Bizim tamamen inisiyatifimizin dışında olan bir hadise gerçekleşti" diyen Şahin, şunları söyledi: "İçeriye giriş yaparken muhalefet tarafından, öncesini bilmiyorum, yaklaşım bir yarım saat uzak kalmıştım Genel Kurul'dan. Orada, Ali Haydar Öner diye Isparta Valiliği yapmış, şu anda CHP saflarında siyaset yapan bir milletvekilinin ve girdiğim taraf muhalefet tarafı, muhalefet milletvekillerinin bulunmuş olduğu Genel Kurul tarafından avazı çıktığınca bağırıyor, 'sahtekarlar, sahtekarlar' diye bağırıyor. Tam yanından geçtiğim anda beni gördüğünde de yine fütursuzca saldırıyordu. Dedim ki 'ya ayıp değil mi, kime söylüyorsun?' 'Onlara söylüyorum' dedi. Dedim, 'varsa sahtekarlık yapan biri ispatlayın, ona söyleyin.' 'Hepiniz sahtekarsınız' böyle genel bir ifade kullandı. Ben de biraz tepki verdim. Yani, 'biraz terbiyeli olun, nezaketinizi bozmayın, devlete valilik yapmışsınız, milletin oylarıyla, millet size burayı vekalet görevi vermiş, vekil etmiş ama şu tarzınız sokaktaki ağzın bile ötesinde' dedim ve kişiyi susturdum daha doğrusu." Öner'in susmasının ardından arkadan birilerinin bağırarak geldiğini anlatan Şahin, "Dedi ki 'ben dedim ulan' dedi, 'hepiniz sahtekarsınız' dedi. Ben de anlamadım, içerideki evveliyatı bilmediğim için. Ben o anda karşımdakilerin böyle şaşkın bir şekilde arkama baktıklarını gördüm. Döndüm, yumruk havada, enseme vuracak yani. Tabi karşılık verdim ve düştü. Allah'ın takdiri, ayağımızın dibine düştü. Ondan sonraki şeyler de biz de kendimizi müdafaa etmek zorundaydık. Ancak bizi ayırdılar, o bizden, biz ondan ayrılmışken nereden geldiğini göremediğim bir cep telefonu alnımın şu kısmına isabet etti. Oradan, kanlar gelmiş göremedim. Gerçekten o olay anında fark etmedim. Burun kemiğimin kırıldığını ifade etmişler. Yüzümde herhangi bir darp yok" diye konuştu. Mustafa Şahin, bunları bir savunma yapmak için söylemediğini, millet tarafından Meclis çatısı altında yasama görevini ifa etmek için gönderildiklerini vurgulayarak, "Bizim bunun gayreti içerisinde olmamız gerekirken ama maalesef 1980 öncesi birtakım geleneksel yapıları oraya hala hakim kılmaya çalışanlar var. Ben onları kınıyorum. Böyle bir şeyin tarafı olmaya zorlandığım için, milletimden özür diliyorum. Tamamen olay bu şekilde gerçekleşmiştir" ifadesini kullandı.