Tbmm İdari Amiri Salim Uslu:

TBMM İdari Amiri ve AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı hakettiğini söyleyerek, “Türkiye çok güçlü bir devlet ve oyun kurucu olduğuna göre güçlü bir Cumhurbaşkanı olması gerekiyor” dedi.Salim Uslu, Safranbolu ilçesinde bir işyerinin açılışına katıldı. Açılış sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran TBMM İdari Amiri Salim Uslu, 1 Mayıs’ın vesayetten ve kriminal bir gün olamaktan kurtarılması gerektiğini söyleyerek, “1 Mayıs’ta insanlar korku yerine coşkuları ortaklaşsınlar diye bu amaçla 1 Mayıs’a meşrutiyet kazandırmak ve bizim açtığımız yoldan her yerde kutlanması için çaba gösterdik geçmişti. Hala 1 Mayıs’ın kardeşçe coşku ile kutlanmasından ziyade bir kısım illegal yoldaşlarla kutlanmasını tercih edenler var. Bir kutlamadan ziyade çatışma görüntüsü ve hesaplaşma görüntüsü içerisinde olunuyor olması 1 Mayıs’ın ruhuna yapılan haksızlık ve anlamına uygun değildir. Toplum olgunlaştıkça, demokrratik kültür ve terbiye yerleştikçe 1 Mayıs’ların gerçek bir bayram coşkusu çok uzak değil. Bu tür aşırılıklar illegalitelerin kendini kanıtlaması ve kendi mensuplarını terörize etmesi onlara özgüven kazandırılması çabalarının çok uzun sürmeyecek. Güzel örnekler önümüzde durdukça işçi Taksim’e çıkmama konusunda, ya da işçi maceracıların peşine takılmama konusunda daha büyük kararlılık gösterecektir. Bence Ana muhalefet ne yaptığını bilmiyor, şaşkın. Üretken, verimli, yol gösterici muhalefet yapmak yerine, sokaktan medet uman bir muhalefetin kendisine ve Türkiye’ye kazandıracağı bir şey yok. Nitekim herşey toplumun gözü önünde cereyan ediyor. Toplum böyle bir muhalefet bir muhalefet anlayıştan geçit vermeyeceğini 30 Mart’ta gösterdi” dedi.GÜÇLÜ BİR LİDERE İHTİYAÇ VARCumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak ise Uslu, “ Dünkü toplantıda son derece demokratik parti içi demokrasinin adına istişare dediğimiz mekanizmaların çalıştırılması ile yapılmıştır. Ne sayın Başbabakan’ın Başbakanlık’ta kalması, nede Cumhurbaşkanlığına gitmek gibi bir ön kabulü söz konusu değildi. Tamamen bu istişareler görüşmeler sonucu ulaşılabilecek bir sonuç olacaktır. Bir gerçek daha görülmüştür ki, Türkiye’de AK Parti’ye itaat ve vesayet kültürüne uygun davranmakla suçlayanların suçlamaları sadece bir ithamdan öte gitmemiştir. AK Parti içerisinde demokratik istişare mekanizma çalışmaktadır. Bu aynı zamanda AK Parti’nin bundan sonra yol haritasını oluşturmaktadır. Türkiye’nin bir Cumhurbaşkanlığı krizi yaşanacağını sanmıyorum. Başbakan ve Cumhurbaşkanı oturup bu konuda elbet bir yol haritası çizeceklerdir. Bize de istikamet verici açıklama yapacaklardır. Başbakan her haliyle Cumhurbaşkanlığını haketmiştir. Ben şahsi olarak gitmesinden yanındayım. Ben meseleyi içeride kimin Cumhurbaşkanı olması gibi dar bir siyasi çekişme ile değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Avrupa Birliği bugün kendi içerisinde çok ciddi güçlü bir liderlik sorunu yaşamaktadır. Hala ortak paraya geçmemişlerdir. Ortak bir savunma gücü ve anayasa oluşturamamışlardır. Türkiye’de çok güçlü bir devlet ve oyun kurucu olduğuna göre güçlü bir Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı makamının sadece sembolik bir anlamda bütün bu süreçte önemli bir dünya aktörü olması çok kolay değil” dedi.DOĞAL YAPININ GETİRDİĞİ RAHATSIZLIKLAR VARUslu açıklamasını şöyle sürdürdü:“O açıdan Başbakanın bu güçlü liderliği ile Cumhurbaşkanı olması ama Türkiye’nin de geçmişten gelen siyasal kültürüne ve tarihsel kültürüne uygun bir biçimde başkanlık yada yarı başkanlık sistemine geçerek doğal yapıyı sona erdirmesi gerekiyor. Doğal yapının getirdiği rahatsızlıklar var. Zaman zaman kuvvetler aykırılığı ilkesinin zedelendiğini görmekteyiz. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedelenmesi istikrarın, ekonomik istikrarın ve siyasal istikrarın bozulmasını yönelik sonuçlar ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanlığında yaşanan kim olaylarında krizler ortaya çıkıyor. Türkiye’nin de bunu kaldıracak gücü yok. Güçlü bir lidere her şeyden çok ihtiyacımızı var. Onu da sanki sayın Başbakanın Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye’nin de Başkanlık sistemine geçmesiyle birlikte Türkiye’nin tek seslilik olur. Demokratik açıdan parlamento daha etkin hale gelecek. Parlamenter sistemi terk edilmeyecek, aksine icra makamını daha çok denetleyen etkin bir kurum haline gelecek. Bunun örneği ABD’de var. Kimse ABD’de temsiller meclisi ya da senatonun daha az işleve sahip olduğuna ikna edemez. Bizde de benzer bir şeyler olabilir. Böyle bir sürece Türkiye'nin ihtiyacı var”“TUTARLILIK SÜREKLİLİK ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR”Dar veya daraltılmış bölge gündemden kalktığını da anlatan Uslu, “Daraltılmış bölge geçmişten beri Türkiye’de uygulanmıştır. Büyük şehirleri birkaç seçim bölgelerine daha fazla bölersiniz ama demokrasi kültürünün oturması demokratik geleneklerin, ilkelerin, ahlakın ve terbiyenin yerleşmesi çok daha önemlidir. Tutarlılık süreklilik çok daha önemlidir. Ondan sonra seçim sistemin çok fazla önemli olduğunu sanmıyorum” açıklamasında bulundu.