İSTANBUL (İHA) - Türk Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, yabancı yatırımcının Türkiye'de şu aşamada en çok dikkat ettiği konunun siyasi istikrarın sağlanıp sağlanamayacağı olduğunu söyledi.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) uluslararası bankalardan oluşan bir konsorsiyumdan 100 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağladı. Sendikasyon anlaşması nedeniyle Ritz Carlton Otel'de konsorsiyumu düzenleyen uluslar arası bankaların katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi , ihracatın finansmanında kullandırılacak kredinin faizinin libor +0,85 olduğu bildirdi. Uluslararası piyasalara 70 milyon dolarlık sendikasyon kredisi alma talebiyle çıktıklarını belirten Canevi, ancak TEB'e uluslararası piyasaların duyduğu güven nedeniyle 14 ülkeden 33 bankanın katılımı ile gerçekleşen konsorsiyumdan 126 milyon dolarlık kredi teklifinin geldiğini belirterek, "Ancak TEB, mevcut likit bilançosu, ülke ekonomisindeki düşük kredi talebi nedeniyle kredinin sadece 100 milyon dolarlık kısmına talip oldu" dedi.
YABANCI YATIRIMCI İmza töreninden sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yavuz Canevi, "Yabancı yatırımcı, alınan tedbirlerle gerçekleştirilen yapısal reformları takdirle karşılıyor. Borç verilebilmenin arkasında yatan güvendir. Eğer sağlam bir siyasi ortam kurulursa zaten Türkiye borç verilebilir sorunu kendiliğinden çözer" diye konuştu. Son 5 yılda bankacılık sektörünün kendi içersinde küçülme yaşadığını hatırlatan Canevi, Uluslararası bankacılık kuruluşları ile daha kolay ilişkiler kurulduğunu bunun hem ülke için hem de kendini ifade etmiş bankalar için şart olduğunu bildirdi.
"SİYASİ KRİZ EKONOMİK KRİZE DÖNÜŞMEMELİ" Canevi, "Şubat krizi atlatılmış. Ancak yeni krizlere gebe olup olmadığı tartışılıyor. Bunun için Uluslar arası ilişkilerin çok yakından sürdürülmesi lazım. Onların korkusu bir siyasi krizin ekonomik krize dönüşmesi" dedi. Irak operasyonu konusunda belirgin fikirler olmadığına dikkat çeken Canevi , "Operasyonun boyutunu, sürecini bilen yok onun için tahmin yapmak zor. Ama gönül istiyor ki savaşsız çatışmasız bir çözüm bulunsun. O zaman herkes bu işten kazançlı çıkacak. O bölgedeki istikrar Türkiye'nin önünü birden bire elini taşın altına koymadan açacak. İhracatını, oradaki yeniden yapılanmada , inşaat işlerinde açacak. Sadece Irak değil tüm bölgeyi kapsayacak. 1985 yılında Özal döneminde bizim Ortadoğu ve İslam ülkelerine ihracatımız toplam ihracatımızın yüzde 45-50'siydi. Bugün yüzde 10 - 12'lere indi. Bölge istikrara kavuştuğu an Türkiye aynı şekilde o bölgeye yeniden hakim olacaktır. Çünkü o bölgeyi en iyi bilen bizim ihracatçımız. İnşallah bu istikrar kansız gelecek. O zaman sadece Türkiye değil ABD'de bu işten karlı çıkacak" diye konuştu.
"ULUSLAR ARASI OYUN OYNANIYOR"
Irak meselesinde uluslararası bir oyun oynandığını kaydeden Canevi, Türkiye'nin bu oyunun dışında olduğunu bildirdi. Türkiye'nin kendini en az rahatsızlık duyacağı bir düzeni koruyabilecek siyasi tutarlılık göstermesi gerektiğini belirten Canevi, "Bir ulusal uzlaşma dayanışma içinde olacağımız bir dönem. Seçim atmosferinde dahil ulusal bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Çünkü, Irak operasyonu, ekonomik savaş ve Avrupa topluluğu entegrasyon savaşı var. Bu savaşları kimse tek başına çözemez dayanışma şart. Böyle bir operasyon kısa zamanda elbette olumsuz etkiler. Kısa süreli olması için dua edelim. 2-3 haftada olsun bitsin. Uzun sürerse herkes zarar görür. Belirsizlik bizim işimize gelmiyor.Hem kendi belirsizliğimiz hem de çevredeki belirsizlik işi daha da zorlaştırıyor" ifadelerini kullandı.