Nereye gitmek, nereyi görmek, nerede kalmak, ne yemek istiyorsanız onları yaparsınız. Kimseye hesap vermek, kimsenin keyfini beklemek zorunda değilsiniz. Ayak uydurmak zorunda olduğunuz kimse yok. Sadece siz ve yapmak istedikleriniz. Bu seyahat size "kendi isteklerinizi yapmanın güzelliğini" öğretecektir.
Evliyseniz eşinize karşı, çocuğunuz varsa ailenize karşı, ikisi olmasa bile bulunduğunuz arkadaş grubu içinde arkadaşlarınıza karşı sorumluluğunuz vardır. Fakat tek başınıza çıktığınız seyahatte sadece istediğiniz kişi olursunuz. Kimsenin sizi tanımadığı bir yerde rol yapmanızın, kalıplara hapsolmanızın gereği yok. Bırakın nasıl olmak istiyorsanız öyle olun.
Tek başına yolculuğa çıkmak zordur. Her şeyle kendi başınıza ilgilenmeniz gerekir, sırtınızı dayayacak, "şunu da sen hallet" diyebilecek kimse yok yanınızda. Bu durum size kendinizi sonuna kadar zorlama imkanı verirken nereye kadar gidebileceğinizi de görme imkanı sağlar. Yapabilecekleriniz konusunda size fikir verirken kendine güveniniz de artar.
Başka insanların nasıl yaşadığını gördükçe, farklı kültürlere aşina oldukça, değişik yaşamların içine girdikçe düşüncelerinizin kalıpları kırılmaya başlar. Daha önce kuşkuyla yaklaştığınız şeylerden kuşku duymamaya, insanların, yaşamların ne kadar farklı olabileceğiniz görmeye başlarsınız. Hal böyle olunca daha ferah, daha zengin bir zihne kavuşur, insanları yargılamadan önce iki kere düşünürsünüz.
Tüm sorunları kendi başınıza çözdüğünüz, her planı kendinizin yaptığı, tamamıyla istediklerinizi gerçekleştirdiğiniz bir yolculukta kendinize olan güvenin artmaması mümkün değil. Sorumlu sizsiniz, dizginler sizin elinizde, her şeyi kendiniz hallediyorsunuz. Harika değil mi?