Hakan Arıkan, Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı Tam Saha Dergisi'nin Kasım ayı sayısında yer alan röportajında, kendisi için yapılan eleştirilerle ilgili, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Futbolu bildiğini zannederek yorum yapanlara pek kulak vermiyorum. Sadece kendimi dinliyorum. Benim düşünceme göre hata yapmak her zaman olabilecek bir şey. Hatasız bir insan olabileceğini düşünmüyorum. Sonuçta hiçbirimiz peygamber değiliz. Bundan iki ay önce ben Beşiktaş'ta 1 numaraydım. Maçların genelinde iyi oynamama rağmen bir-iki hata yapıyordum. Bu hatalarla beni yargılama görevi onlara düşmez. Beni yargılayacak kişiler, o görevi bana veren insanlardır. Geride kalanlar boşu boşuna konuşmuş olur. Antalyaspor maçında bir gol yedim, ondan sonra beni yerden yere vurdular. Maçın yüzde 98'lik kısmında başarılıyım. Attığım 20 pasın 19'u isabetli. Bunu neden kimse görmüyor? Ya Trabzonspor maçında kurtardığım dört tane karşı karşıya pozisyon..."
"İNSANLARIN İŞİ ASLINDA FUTBOL DEĞİL" "Hiçbir şekilde ne gazetede yazılanları okurum ne de televizyon izlerim. Türkiye'de herkes polemik yaratmaya çalışıyor. İnsanların işi o aslında, futbol değil" diyen Hakan, kendisine yönelik eleştirilen topu oyuna iyi sokmadığı yönünde olduğunun hatırlatılması üzerine, "O topu sektirdiğimden beri 4 yıl geçmiş. Hala insanlar beni tek bir maçla yargılıyor. İlk geldiğim sezondan bahsediyorlar. İşte bu geri kafalılıktır. İlerlememenin sebebidir. Kıt beyinli insanların işidir. Biraz sert konuştum belki ama durum böyle. Kesinlikle bu eleştirilere katılmıyorum. Gol yemeyeceğim diye bir şey yok. Ben, bundan sonra da hata yapacağım. Medyadan hangi arkadaşımız (Ben hata yapmayacağım) diye garanti verebilir? Veremez. Ben de onlara garanti veremem" dedi.
Hakan, destek aldığı birilerinin bulunup bulunmadığı sorusuna, "Sadece ailem diyebileceğim kişiler bana destek çıktı. Burada ailem derken illa akrabalık bağından söz etmiyorum. Ailem kadar yakın olarak gördüğüm kişileri de buraya dahil edebiliriz. Zaten çok dışa dönük bir insan değilim. Sadece kendi kurduğum düzen içerisinde yaşamayı seviyorum" yanıtını verdi.
"RÜŞTÜ AĞABEY BİR MARKADIR" Bu sezon Beşiktaş'ta 3 iyi kalecinin bulunduğunun belirtilmesi üzerine Hakan, "Rüştü ağabey bir markadır. Hani (Formasını koysanız oynar) diye bir laf vardır ya, onun için söylenmiş gibi. Cenk'i Denizlispor'dan ilk geldiği dönemde çok iyi tanımıyordum. Onu tanıdıkça hem karakteriyle hem de performansıyla takımdaki rekabet ortamını artıracak beceride olduğunu anladım. Cenk'i görünce, ben de kendimi hep formda tutmam gerektiğine olan inancımı pekiştiriyorum. Ayrıca kişilik olarak da çok iyi bir insan. İnşallah Beşiktaş'a uzun yıllar hizmet eder" dedi.
Hakan Arıkan, teknik direktör Bernd Schuster, Guti ve Quaresma ile ilgili de şu yorumda bulundu:
"Schuster'in saha içinde bizlerle çok iyi bir diyaloğu var. Maç öncesi konuşmalarıyla da bizlere müthiş bir güven veriyor. Guti'yi aslında konuşmaya bile gerek yok. Onun için sahadaki orkestra şefi diyebiliriz. Onun yanı sıra çok büyük bir görev üstlenen Fabian Ernst de var. Sonra Mehmet Aurelio geliyor. Quaresma için ben her zaman (Afacan çocuk) diyorum. Ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor. Bir bakmışsınız yanımızda, bir bakmışsınız rakip kalede gol arıyor. Topla istediği her şeyi yapabilen bir oyuncu. Yeter ki istesin. Bazen Quaresma topu ayağına aldığında karşı kalede bir tehlike yaşanacağını ya da gol olacağını ben kaledeyken bile hissedebiliyorum. Takımda adaptasyon konusuna gelirsek, ilk gelen Quaresma'ydı. İlk geldiğinde biraz daha soğuk ve kasıntı birisini görmeyi bekliyorduk. Sonuçta dünyanın sayılı takımlarında oynamış bir isim aramıza katılmıştı. Böyle düşünmemiz normal, çünkü Türkiye'de böyle alışmışız! Ama beklediğimiz olmadı. Şu an her türlü şekilde şakalaşıyoruz. Her türlü aktivitede diğer futbolcularla birlikte oluyor. Guti ise geldiği ilk günden itibaren sanki 10 yıldır birlikte olduğumuz bir ağabey gibiydi."
Kendisini en fazla tedirgin eden forvet olarak takım arkadaşı Bobo'yu gösteren Hakan, milli takımın 2012 Avrupa Şampiyonası grup elemelerindeki şansıyla ilgili, "Almanya'nın formasını sahaya koysan Dünya Kupası ve Avrupa şampiyonalarında yarı final oynuyor. Bu bir gerçek. Almanya her zaman güçlü bir futbol ülkesi olmuştur. Ancak biz de takım olarak çok tehlikeliyiz. Ne zaman ne yapacağımız hiç belli olmuyor. En büyük mücadeleyi Almanya ile vereceğimizi düşünüyorum. Çok kaliteli bir takımımız var. Finallere gitme şansımızı yüksek görüyorum. İnşallah 2014 Dünya Kupası'nda da olacağız. Milli takımlar düzeyinde çok büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.