HABER

Tekkeden sonra "okka ve endaze" tartışması

Alevi iftarında tekke ve zaviyelerin açılmasını gündeme getiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'dan sonra bu kez bir televizyon programında okka ve endazenin geri getirilmesi desteklendi.

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Avukat Muhterem Aktaş, Cem Vakfı Başkanı Prof.Dr.İzzettin Doğan ve İlahiyatçı Prof.Dr.Abdülaziz Bayındır Habertürk televizyonunda bir tartışmaya katıldı. ABF Başkanı Aktaş Alevilere baskı uygulandığını iddia ettiği konuşmasında, Anayasa'nın devrim yasalarını düzenleyen 174'üncü maddesinin değiştirilmesi yönünde istekler bulunduğunu hatırlattı.

-HERKES İSTEDİĞİ TARTIYLA DOMATES ALSIN-

Aktaş, "Anayasa ya başından ya sonundan değiştirilmek isteniyor" derken Anayasaya aykırılığı iddia edilemeyecek devrim yasalarını içeren 174'üncü maddeki"Tevhidi Tedrisat Kanunu, Şapka İktisâsı Hakkında Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun, Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü, Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun, Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun, Efendi, Bey, Paşa Gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun, Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun" u okudu. Bu sırada Prof.Dr.Abdülaziz Bayındır'dan ABF Başkanı Aktaş'a "O saydıklarınızın hangisini savunabilirsiniz orada?" diye itiraz geldi. Tartışma şöyle devam etti:

"Aktaş: Hepsini savunuyorum beyefendi.

Bayındır: Hiçbirini savunamazsınız.

Aktaş: Medeni nikâhı savunmaz mısınız siz?

Bayındır: Savunamazsınız.

Aktaş: Savunurum beyefendi.

Bayındır: Hayır savunamazsınız.

Aktaş: Benim ne savunacağıma ben karar veririm.

Bayındır: Az önce çizdiğiniz tabloda başka birşey çizdiniz.

Aktaş: Türk harflerini kabul etmiyor musunuz, uluslararası ölçüleri tartıları kabul etmiyor musunuz? Hicri takvime göre mi işlem yapalım. Kiloyu kaldırıp okkayla mı işlem yapalım. Metreyi kaldırıp endazeyle mi işlem yapalım. Türk harflerini kaldırıp Arap harfleriyle mi yazışalım, ne diyorsunuz?

Bayındır: Kendi sözleriniz arasında biraz tutarlılık olsun kusura bakmayın. İnsan hak ve hürriyetleri dediniz. Siz insanların neyi kullandığına niye karışıyorsunuz. Neyi kullanıyorsa kullansın.

Aktaş: Şimdi ben pazarda alışveriş yaptığım zaman domatesi neyle alacağım beyefendi?

Bayındır: Canım sen kiloyla alırsın, öbürü okkayla satabiliyorsa satar.

Aktaş: Devlet denen birşey var devlet neden var. Benim hukukumu kim koruyacak, devlet kimsesizlerin kimsesidir.

Bayındır: Kusura bakmayın hukuk onun için değildir. İnsan hak ve hürriyetleri dediniz az önce, ondan sonra hürriyetlere müdahale etmesini savunuyorsunuz.

Aktaş: Hukuk devletlerinde hukuku halk yapar, devlet de onu kullanır.

Bayındır: Halk yaparsa halk kullanacak onu. Ben devlet bu tip işlere karışmamalı diyorum.

Aktaş: Herkes kendisine göre hukuk icat edemez, herkes hukukun içerisindedir. Kimse hukukun altında ve üstünde değildir.

Bayındır: İnsanlar Alevilere din tanımlamaya kalkışıyorlar. "Siz Müslümansınız, ibadethaneniz camidir.' Öbürü "Yok' diyor "Alisiz Alevilik' falan. Aleviler kendi inançlarını kendileri tanımlasınlar. Aleviler kelimesi değil aslında bu, ama herkes. Ama herkesten birisi de Alevilerdir, dolayısıyla inanç konusu devletin kanunlarına girebilecek bir konu değildir. Yani devlet hürriyet versin, bunu istemek bana göre doğru bir istek değil çünkü devletin bu konuya karışma yetkisi olmamalıdır."

Tartışmaya Cem Vakfı Başkanı Prof.Dr. İzzettin Doğan da "Ama devlet karışıyor. Sadece karışmakla kalsa iyi bizden vergi topluyor. Ve sadece Sünni İslama veriyor. Böyle bir düzen düşünülebilir mi? Böyle bir düzen düşünülebilir mi. Bu ülkede Sünni var Şafii var, Caferi var, Hanbeli var, Hristiyan var, Musevi var, Hristiyanların da çeşitli anlayışları var. Bir tek kuruş dahi bunlara verilmiyor, din işlerine ayrılan para Sünni Diyanet İşleri'ne veriliyor. Şimdi bunun hukukla hakla nerde ilgisi var. Bana göre bunun utanma duygusuyla ilgisi var" sözleriyle katıldı.

Prof.Dr. Abdülaziz Bayındır'ın bu sözlere de "Bana sorarsanız hiçbirine vermesin" diye itiraz etti.

ANKA

En Çok Aranan Haberler