Teknolojiye Inat Eski Makinelerle Kahve Üretiyor

Sivas'ta 88 yıllık kahve kavurma ve öğütme makineleriyle kuru kahve üretimi yapan Nuri Talas, adeta teknolojiye direniyor. Sivas 1. Vakıflar İşhanı'nın giriş katındaki dükkanda kuru kahve imal edip satan 55 yaşındaki Nuri Talas, 1926 yılından kalma kahve kavurma ve öğütme makineleriyle üretim yapıyor. Konuklarına dükkanında Türk kahvesi ikram eden Talas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in ilk yıllarından bu yana kuru kahvecilik yapılan dükkanı aile büyüklerinden babasının yıllar önce devraldığını söyledi. Babasının da kuru kahvecilikle uğraştığını belirten Talas, "Bu iş yeri bana babamdan kaldı, baba mesleğini devam ettiriyorum. Çocukluğum bu dükkanda geçtiği için kahve, hücrelerime işlemiş. Bura, hem geçim kaynağım hem de kahve kokusuyla huzur bulduğum yer" dedi. Kahve üretim aşamalarını anlatan Talas, "Kahveyi öncelikle kavurma makinesinde kıvamınca kavuruyoruz. Elimizdeki makine yaklaşık 30 kilogram alıyor, 30 kilogram kahveyi yaklaşık bir saat kavuruyoruz. Kavrulan kahveyi tekneye boşaltıyor ve tahta kürekle karıştırarak soğumasını sağlıyoruz. Soğuttuktan sonra taş değirmenimiz var, ona koyuyoruz. Daha sonra kahveyi taş değirmende, Türk kahvesi özelliği olan ince kıvama gelene kadar öğütüyoruz ve satışa hazırlıyoruz" diye konuştu. Nuri Talas, şunları söyledi: "Eskiden içerisinde kahve dövülen taş dibekler vardı. Kahve doğal yollarla tadı bozulmadan dövülürdü. Sonra zamanla o dibekleri kaldırmışlar. O yıllardan kalan taş değirmenlerin işlenmesi de zor olduğu için kahvenin öğütüldüğü kısmı taş yerine başka malzemeden yapmışlar. Kahvenin öğütüldüğü kısım çelikten ya da zımpara taşı dediğimiz bir türden yapılmışsa öğütme sırasında sürekli sürtünmeden dolayı bu kısım ısınıyor. Bu da kahvenin tadını bozuyor, doğallığını alıyor ama eski, doğal olan taş, kahvenin doğal haliyle öğütülmesini sağlıyor. Bizdeki değirmenler, hala o eski taş değirmenler. Bu değirmenlerin taşlarını bulmak zor, bu taşların ustası da kalmadı. Elimizde olan taşları ben yeniden işliyorum ve olanlarla idare etmeye çalışıyorum. Kavurma makinemiz de çok eski, pikten yapılan, çelik olmayan, birdenbire ısınmayan ve kahveyi yakmayan bir makine. Yavaş yavaş ısıyı içeriye veren bir yapıda olduğu için kahvenin kokusunu ve lezzetini koruyabiliyoruz. Ben de eski usullerle, eski taş ve değirmenlerimle bu kültürü devam ettirmeye çalışıyorum. Eski makineler çok uğraştırdığı için bu şekilde kahve yapan yok diye biliyorum. Şimdi artık her şey otomatikleşti, daha rahat bir üretimle kahve elde ediliyor." Yaklaşık 40 yıldır bu işi yaptığını belirten Talas, "Müşterilerimiz bu kahveyi içtikten sonra gerçek kahvenin tadına varıyor, yurt dışında da olsalar istiyorlar, biz de onlara kargoyla gönderiyoruz" ifadesini kullandı. Çocuklarının da bu mesleği devam ettirmesini istediğini dile getiren Talas, "Bu kültürü devam ettirmek lazım, ben gücüm yettiğince devam ettireceğim ve bu yöntemle kahve kavurup öğüteceğim" dedi.