KADIN

Tekrarlayan gebelik kaybı nedir, tedavisi mümkün mü?

Anne-baba adaylarına yeni bir hayatın başlamakta olduğu haberini vermek ne denli mutlu edici ise, gebelik kaybı yani düşük haberini vermek de o denli zor ve üzücüdür. Ne yazık ki, doğurganlık çağında olan kadınların bir kısmı gebeliklerinin bir veya birkaçını kaybedebilir. Kötü haberi alan anne adayı her ne kadar kendini yalnız hissetse de aslında azımsanmayacak bir topluluğun parçası olmuştur.

Tekrarlayan gebelik kaybı nedir, tedavisi mümkün mü?

Peki hangi durumlar ''tekrarlayan gebelik kaybı'' olarak sınıflandırılır, hangi noktada anormal kabul edilir ve ileri tetkik gerekir? İşte tüm bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tuba Tarhan Gümüş, bizler için açıkladı.

HER 4-5 KADINDAN BİRİ

Gebeliğin 20. haftasından öncesinde düşükle sonuçlanma yani erken gebelik kaybı, kadınların ortalama %15-25'inin yaşamış olduğu bir durumdur ve ilerleyen yaşla birlikte bu oran da artar. Yani her 4-5 kadından biri hayatlarının bir döneminde en az bir gebelik kaybı yaşamış olacaktır.

HANGİ DURUMLARDA İLERİ TETKİK ÖNERİLMEZ?

Genellikle yalnızca o gebeliği etkileyen (en sık olarak genetik problemler) ve sonraki gebeliklerde tekrar etmeyeceği öngörülen nedenlere bağlanarak, tek erken gebelik kayıplarında ileri tetkik önerilmez. Ancak anne adayı, 2 veya daha fazla gebelik kaybı yaşadığında bu durum Tekrarlayan Gebelik Kaybı olarak adlandırılır ve olası nedenlerinin araştırılması gerekir.

Tekrarlayan Gebelik Kaybı öyküsü ile hekiminize başvurduğunuzda, öncelikle anne ve baba adayının yaşam koşulları ve değiştirilmesi gereken yoğun sigara alkol tüketimi gibi alışkanlıkları, kilo ve beslenme alışkanlıkları sorgulanır.

CERRAHİ OLARAK DÜZELTİLEBİLİR

Ultrasonografi veya HSG/MR gibi görüntüleme yöntemleri ile rahimde yapısal herhangi bir sorun olmadığı ortaya konulmaya çalışılır. Gebelik kaybına yol açan birçok yapısal anormallik cerrahi olarak düzeltilebilir.

Özellikle gebelik döneminde sorunlara yol açabilen bir diğer durum trombofili (kanda pıhtılaşmaya eğilim) ve anne baba adayında genetik herhangi bir anormallik olup olmadığı da araştırılmalıdır.

Trombofili, doğuştan gelen genetik bir durum olabildiği gibi bazen sonradan edinilen otoimmün hastalıkların bir bileşeni olarak ta karşımıza çıkabilir.

Bu durumda anne adayının değerlendirmesinde Romatoloji Uzmanı’nın da görüşünün alınması gerekebilir. Bu durumdaki anne adaylarının gebelik süresince takiplerinin ek birtakım ilaçlarla yapılması gerekecektir.

GEBELİĞE AİT PLANLAR DİKKATLİ YAPILMALI

Anne veya baba adayında, aktarılma olasılığı bulunan herhangi bir genetik anormallik saptanması durumunda ise Tıbbi Genetik Uzmanları’ndan görüş alınarak, sonraki gebeliğe ait planların çok daha dikkatli yapılması uygun olur.

Bir diğer olası neden tiroid, prolaktin düzeylerindeki anormallikler ve polikistik over Sendromu bulgularıdır. Bu nedenle kanda hormonal değerlerin de tetkik edilmesi ve gereği halinde uygun diyet ve tedavilerinin başlanması gebelik başarısını artırır.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK MÜMKÜN

Anne - baba adaylarının % 2-5'ini etkileyen Tekrarlayan Gebelik Kaybı, uzun ve detaylı tetkiklere rağmen çiftlerin yarısından fazlasında herhangi bir nedene bağlanamayabilir.

Yine de çiftlerin çok büyük kısmında birçok kayıptan sonra bile çocuk sahibi olmak mümkündür. Bu nedenle umutsuzluğa kapılmaksızın sorunun olası kaynağının araştırılması ve çözüm aranması en doğrusu olacaktır.

Op. Dr. Tuba Tarhan Gümüş
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

www.bolgehastanesi.com
Facebook: @pendikbolge
Instagram: @pendikbolgehastanesi
YouTube-Pendik Bölge Hastanesi

Yenidoğan alışverişinin püf noktaları

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler