HABER

Tekstilde kurtuluş yolları

Tekstilde kurtuluş yolları

İZMİR (A.A) - Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 9. Kalkınma Planı (2007-2013) Tekstil Hazır Giyim ve Konfeksiyon Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Prof.Dr. Işık Tarakçıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin, sağladığı istihdam, ihracat ve ciro bakımından hala Türkiye'nin en önemli sektörü olan tekstil sanayiini gözden çıkarmasının mümkün olmadığını bildirdi.

Prof. Dr. Tarakçıoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) düzenlediği "Tekstilde Kurtuluş Yolları" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, insanların beslenme, barınma ve örtünme şeklindeki üç temel ihtiyacından birini sağlayan tekstil sanayinin, insanlık var oldukça yaşayacağını belirtti. Prof. Dr. Tarakçıoğlu, 2005 yılında, Türk tekstil ve konfeksiyon sanayinin 25 milyar Avro civarındaki cirosuna karşılık, 15 AB ülkesinin tekstil ve konfeksiyon sanayilerinin cirosunun 197 milyar Avro olduğunu kaydetti.
Komisyonun, Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayii'nin vizyonunu belirlediğini de ifade eden Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, şu bilgiyi verdi: "Türkiye Cumhuriyeti'nin, sağladığı istihdam, ihracat ve ciro bakımından hala ülkenin en önemli sanayi sektörü olan tekstil sanayini gözden çıkarması mümkün değildir. Tekstil sanayiinde meydana gelecek büyük boyutlu bir kriz veya ani bir çökme, küçülme, Türkiye'de çok tehlikeli ekonomik ve sosyal çalkantılara neden olabilecektir. Türk tekstil sanayi yapısal değişim dönemine geçmelidir. Tedarikçi ülkeden piyasa yapıcı ülkeye dönüşüm şarttır."

EGE'DE ÜRETİM ŞEKLİ
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Taşkın da, tekstil ve konfeksiyon sektörünün, dünyada gerek üretim sürecinde yaratılan katma değer ve gerekse de ihracat gelirleri içindeki yüksek payı nedeniyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli roller üstlenen ve ülkelerin kolayca vazgeçemediği bir sektör olduğunu söyledi.

Taşkın, Türkiye'nin, tekstil ürünleri ihracatında dünyada 9. konfeksiyon ürünleri ihracatında 3. sırada yer aldığını belirtti. Sektörün üretiminin yaklaşık yarısını ihraç ettiğini, genel ihracattaki payının da yaklaşık yüzde 30 düzeyinde olduğunu anlatan Taşkın, faaliyette bulunan firma sayısının 40 bin civarında olduğunu
savundu. Konfeksiyon firmalarının büyük bir kısmının Marmara Bölgesi'nde yerleşmiş olduğunu, Ege'de ise tekstil firmalarının yoğun olduğunu dile getiren Tamer Taşkın, şu bilgiyi verdi:"İzmir hazır giyimde, Denizli pamuklu dokuma ve ev tekstiline yönelik ürünler konusunda ihtisaslaşmış durumdadır. Aydın pamuk ve
çırçır sanayiinde, Uşak iplik ve battaniye üretiminde yoğunlaşmıştır. Hayali ihracat ve kayıtsız ithalattan dolayı Türk tekstil ve konfeksiyon sanayi büyük yara almıştır. Araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyeti olmadan, yeni ve rekabet edilebilir ürünler üretilmediği zaman rekabet edilemeyeceğini kabul etmeliyiz."

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) 13. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Umut Oran, tekstil ve konfeksiyon sektörlerindeki 5-10 firmanın birleşerek,yurtdışında pazarlama ağı oluşturması, finansman yapısını güçlendirmesi ve güçlü yönetim yapısına dönüştürmesi gerektiğini
savundu. Oran, Türkiye'de tekstil ve giyim sektörünün önde gelen temsilcilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, beş temel sorundan birine çözüm bulunduğunu, sonrasında tekstil ve hazır giyimcilerin birbirine düştüğünü hatırlattı.

Sektör temsilcilerinin birbirine girmesi sonucu dernek ve odaların hem ağlayan hem de birlik beraberliği sağlayamayan "yaramaz çocuk konumuna düştüğünü" anlatan Oran, Türkiye'nin kurtuluşunun Anadolu'daki üretim merkezlerinin çoğalmasından geçtiğini söyledi. Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın üç ay süreyle Anadolu'dan ülkeyi
yönetmesini önerdi. Oran, "Biz sorunları anlatıyoruz ama, algılama sorunu var. Hükümet, Anadolu'da yerinde sorunları tespit ederse, daha hızlı çözümler üretilebilir. Türkiye üretimde dünya markasıdır. İstanbul Moda Merkezi, GAP Pamuk Merkezi, Anadolu da üretim merkezi olmalıdır" diye konuştu.

Ege Hazır Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Örün, sektörün, kamudan istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltmasını, Türk lirasının normal değerinde olmasını ve enerji maliyetinin düşürülmesini beklediğini söyledi. Örün, sektörün de tasarım ve koleksiyona geçmesi gerektiğini ifade ederek, "Konfeksiyon sektörü moda ve hazır giyim sektörüne yönelmeli. Pazarlamaya çok az yatırım yapılıyor. Kapasite değil ürün satmak önemli" dedi. Marka Danışmanlık Hizmetleri Şirketi ve TGSD Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel de Türkiye'nin 13,5 milyar dolarlık hazır giyim ihracatı yaptığını bildirdi. Bu sektörde, üreten tedarikçi ülkelerin yüzde 25 pay alırken, marka, moda yaratan piyasa yapıcıların ise yüzde 75'ini kazandığını anlatan Gürlesel, "Türkiye'de şu anda yaklaşık 20 bin üretici, ihracatçı firma var. Yapısal dönüşümü yaparak bunu 2 bin büyük şirkete düşürmeliyiz. Yaratıcı ve yönlendirici sanayiciye ihtiyaç var. Pazar, moda ve marka yaratmalıyız"diye konuştu.

Konuşmacılar, toplantıya katılanların çeşitli sorularını da yanıtladı.

En Çok Aranan Haberler