HABER

Telekulak skandalında polis de sorgulanıyor

Milletvekilleri, polis memurlarına News of the World gazetesinin cinayet kurbanlarının sesli mesajlarını dinlediği yolundaki kanıtların ilk soruşturmada neden gözardı edildiğini soracak.

İngiltere'nin en çok satan gazetesi News of the World'un karıştığı telefon dinleme skandalına ilişkin ilk soruşturmayı yürüten ikisi eski dört polis yetkilisi, ilerleyen saatlerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayacak.

Londra Emniyet Müdürlüğü'nün üst düzey yetkililerinden John Yates, emekli emniyet yetkilileri Andy Hayman ve Peter Clarke, İçişleri Komisyonu'nda söz alacak.

Londra Emniyet Müdürlüğü'nün iki numaralı ismi Sue Akers da komisyona çıkacak.

Telefon dinleme skandalına ilişkin ilk soruşturma, 2005'te başlatılmıştı.

Milletvekilleri, polis memurlarına cinayet kurbanlarının sesli mesajlarının dinlendiği yolundaki kanıtları neden ilk soruşturmada ortaya çıkarmadıklarını soracak.

Polis yetkilileri halihazırda News of the World için çalışan özel dedektif Glen Mulcaire'in elinde kişisel bilgileri bulunan yaklaşık dört bin kişiyle temasa geçmiş durumda.

Komisyonun ilk soruşturmayı idare eden eski emniyet yetkilileri Hayman ve Clarke'a, bu istihbaratın neden gözardı edildiğini sorması bekleniyor.

Soruşturma, News of the World Kraliyet muhabiri Clive Goodman ve yardım aldığı özel dedektif Mulcaire'in kraliyet üyelerinin yardımcılarının sesli mesajlarını dinlemeye çalıştıkları gerekçesiyle 2007 yılında hapse atılmaları sonrası kapatılmıştı.

Milletvekilleri soruşturmayı kapatma kararının, İngiltere Emniyet Teşkilatı Scotland Yard'ın News of the World gazetesinin bağlı olduğu News International grubuyla iyi ilişkilerini koruma çabasının mı yol açtığını bilmek istiyor.

Londra Emniyet Müdürlüğü'nün üç numaralı ismi John Yates de soruşturmayı 2009 yılında yeniden açmayı reddetmişti.

Yates, ilk soruşturmanın kapsamının savcılığın verdiği hukuki tavsiye, News of the World'dekilerin yeterli işbirliği göstermemesi ve kaynakların terörle mücadele çalışmalarına kaydırılması ihtiyacı nedeniyle kısıtlandığını söylemişti.

Telekulak skandalı, Guardian gazetesinin geçen hafta News of the World adına çalışan kişilerin, 2002'de öldürülen Milly Dowler adlı genç kızın telefonunu da dinlediklerini ortaya dökmesi ardından patlak vermişti.

Bu gelişmeyi, Londra'da 7 Temmuz saldırıları kurbanlarının, ayrıca Irak ve Afganistan'da ölen askerlerin yakınlarının da dinlendiği haberleri takip etmişti.

Bir biri ardına ifşa edilen bu olaylar, medya devi Rupert Murdoch'ın sahibi olduğu 168 yıllık News of the World gazetesinin geçen Pazar yayın hayatına son noktayı koymasını getirdi.

Polis soruşturmasının yanı sıra İngiltere başbakanı David Cameron, iki ayrı soruşturma sözü verdi.

Bunlardan biri polis soruşturması tamamlanınca başlayacak, diğeri ise gazetecilik sektöründe etiği ele alacak.

Eski başbakanın bilgileri

İngiltere'nin eski başbakanı, İşçi Partili Gordon Brown'un, maliye bakanlığı yaptığı dönemde Sunday Times'ın kişisel bilgilerini hedef aldığı yolundaki iddialar karşısında sarsıldığı belirtiliyor.

Telefon kayıtları ve kimi belgeler, Sunday Times adına çalışan bir kişinin Brown'un mali ve emlak bilgilerine ulaşmak için "blagging" denen yöntemi kullandığını gösteriyor.

Bu yöntemi kullanan kişi, kendisini olduğundan farklı biri gibi tanıtıyor ve aradığı bilgiyi elde etmek için bir çok telefon görüşmesi yapabiliyor. Her bir görüşmede hedefine biraz daha yaklaşıyor ve sonuçta elde ettiği bilgileri para karşılığı satıyor.

Brown ve eşi Sarah ayrıca kistik fibrozis hastası oğulları Fraser'ın sağlık kayıtlarının da bu şekilde elde edilmiş olabileceğinden endişe ediyor.

2006 yılında çiftin oğlunun hastalığını basına duyuran Sun gazetesi olmuştu. Sunday Times ve Sun gazetelerinin bağlı olduğu News International, iddiaları soruşturma sözü verdi.

Enerjiden sorumlu bakan Chris Huhne, "bu iddiaların doğru çıkması halinde, Murdoch imparatorluğu üzerindeki etkilerinin de devasa olacağı" yorumunu yaptı.

Huhne, bu işin News Corporation üzerinden gelişmiş olduğu doğrulanırsa o zaman Murdoch'ın BSkyB'yi satın alma planlarının da etkilenebileceğini söyledi.

Dün Avam Kamarası'nda konuşan Kültür ve medyadan sorumlu bakan Jeremy Hunt, News Corporation şirketi'nin BSkyB'nin tamamını alma girişimini Rekabet Komisyonu'na havale etme kararını savundu ve parlamentonun bu karardan memnun olacağına emin olduğunu belirtti.

BSkyB'nin Murdoch'a olası satışı, İngiltere yönetimi içinde giderek daha da fazla tartışılan bir konu haline geldi.

İngiltere Başbakanı David Cameron News International'ın "bir sonraki kurumsal adımı yerine ortalığı temizlemeye odaklanması gerektiğini" söyledi.

Satışın Rekabet Komisyonu'na havale edilmesi, News Corporation'ın bu konudaki karar için altı ila sekiz ay daha beklemek zorunda olması anlamına geliyor.

News Corporation grubu, şu anda BSkyB'nin yüzde 39'una sahip bulunuyor.

BSkyB'nin News Corporation'a satılması durumunda, grup İngiltere'de BBC dahil diğer tüm medya kuruluşlarını gelir açısından gölgede bırakan bir dev haline dönüşecek.

Dolayısıyla satışın İngiltere medyasına tekelleşmenin önünü açmasından da endişe ediliyor.

En Çok Aranan Haberler