TEMA'dan sel felaketi değerlendirmesi
BURSA (İHA) - Türkiye Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfı (TEMA) Güney Marmara Bölge Temsilcisi Prof. Dr. Vahap Katkat, Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen sel felaketinin, toprağın ve ormanların gelişi güzel kullanılmasından kaynaklandığını söyledi.
Aynı zamanda Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı olan TEMA Güney Marmara Bölge Temsilcisi Prof. Dr. Vahap Katkat, Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan felaketin 'Türkiye'nin kaderi' gibi değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Ekolojik dengenin bozulmasından sonra bu tür olayların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirten TEMA Güney Marmara Bölge Temsilcisi Katkat, "Bu tür felaketler Türkiye'de yıllardır yaşanılıyor. Fakat felaketin ardından bir 2 hafta konuşulan bu konular daha sonra unutuluyor. Ben bunlara felaket değil, cehalet diyorum. Çünkü ekolojik dengenin bozulmasından sonra bu tür olumsuzlukların yaşanması tabiatın suçu değil" dedi.
Türkiye topraklarının yüzde 83'ünde erozyonun hüküm sürdüğünü ve tahribatın ürkütücü boyutlara ulaştığını anlatan Katkat, "Türkiye'deki arazi yapısının engebeli oluşu, arazilerin yanlış ve yorgun işlenmesi, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ve arazilerin sınıflandırılmaması erozyon tehlikesini artırıyor. Bir santim kalınlığındaki toprak tabakasının 200 ile bin yılda oluşuyor, ancak bu toprak erozyonla birlikte çok kısa sürede kaybediliyor" diye konuştu.
2 bin yıl önce Anadolu'nun yüzde 70'i ormanlarla kaplı olmasına rağmen bu oranın bugün yüzde 20'ye düştüğüne dikkat çeken Katkat, şunları kaydetti:
"Günümüzde yüzde 7.22 hafif, yüzde 20.04 orta, yüzde 36.42 şiddetli ve yüzde 22.32 çok şiddetli olmak üzere ülkemizde toplam alanın yüzde 83.20'sinde erozyon hüküm sürmektedir. Ülkemizde 1 kilometrekareden kaybedilen toprak miktarı Avrupa Kıtası'na göre 10 kat daha fazladır. Eğer bu toprak tahribatı aynı hız ile devam ederse NASA tarafından uydu görüntüleri aracılığıyla yapılan bir araştırmada, Türkiye'nin yüzde 85'inin 2040 yılında çöl iklimine dönüşeceği ortaya konulmuştur."
Prof. Dr. Katkat, toprak aşınmasının büyük yatırımlar sonucu ortaya çıkan gölet, baraj ve sulama sistemlerinin devre dışı kalabileceğini, çığ, heyelan ve sel baskınlarının yaşanacağını söyledi. Katkat, "Erozyon, su kaynaklarının boşa gitmesine, tarım alanlarının daralmasına, orman, mera ve çayırların azalmasına, ekolojik dengenin bozulmasına, her yıl 1 milyon 200 bin kişinin kırsal alandan kentlere göç etmesine, milli ekonomimizden savunmamıza ayrılan bütçe eşdeğerinde ekonomik kayba uğramasına yol açıyor" şeklinde konuştu.
