Sizi ilgilendiren herhangi bir olay karşısında mahkemelik olduysanız, mutlaka ya lehinize ya da aleyhinize bir karar çıkar. İlgili karar tamamen aleyhinize ise ya da beklediğiniz sonucu tam olarak karşılamıyorsa, daha yetkili bir mercii olan Yargıtay tarafından incelenmesini talep edebilirsiniz. Yargıtay, ilgili kararı inceler, hatalı olup olmadığını denetler ve nihaî kararı verir. “Temyiz ne demek ve temyize nasıl başvuru yapılır? sorularının yanıtlarını sizin için derledik.
“Temyiz nedir?” sık sık sorulan sorulardan biridir. Türkçe'ye Arapça'dan geçen ve anlamı "ayırt etme, ayırma" olarak bilinen temyiz, en sık kullanılan hukuk terimlerinden biridir. Hukukta ikinci derece kanun yollarından biri olarak tanımlanan temyiz, Bölge Adliye Mahkemesi ceza ya da hukuk dairelerinden verilen nihai kararlar ile hakem tarafından verilen kararların iptaline yapılan itirazdır. Başka bir deyişle, alt derece mahkemeleri tarafından verilen kararların, usul ve esasa uygun olup olmadığının üst mahkeme tarafından değerlendirilmesidir. Bu değerlendirmeyi yapan üst mahkemeye de "Yargıtay" adı verilir.
Kanun yollarından biri olan temyizde sadece hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı unutulmamalıdır. Temyiz hukuk yollarından en sık başvurulan kanun yoludur ve başlıca özellikleri şunlardır:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer alan temyiz, Türk Hukuku'nda yer alan üçlü yargılama basamağından biridir. İlk derece yargılama yerel mahkemelerce, ikinci derece yargılama istinaf ve üçüncü derece yargılama ise temyiz olarak bilinir. Elbette alt mahkemelerce verilen her türlü karara itiraz etmek ve temyize göndermek mümkün değildir. Yargıtay'ın iş yükünü azaltmak amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda temyiz nedenleri olarak şunlar belirtilir:
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere temyiz sebebi olabilecek faktörler, maddi hukuk ve usul hukukunun yanlış uygulamasından kaynaklanır. Lâkin maddi konulara ilişkin denetim, temyiz yolu kapsamında değerlendirilmez. Tüm bunların dışında Yargıtay, gösterilen sebeplere bağlı kalmaksızın temyiz incelemesinde Kanunların açık hükmüne uygun olmadığını düşündüğü diğer hususları inceleme konusunda da yetkilidir.
Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararlar ile hakem kararlarının iptali üzerine uygulanan kararlara karşı temyiz süresi olarak "2 (iki) hafta" belirlenmiştir. Belirlenen bu iki haftalık süre kesindir. Bu sürenin kaçırılması halinde tekrar ek bir süre verilmesi mümkün olmadığı için alınan kararlar kesin hale gelir. Bu nedenle kararın açıklamasından itibaren iki haftalık süre oldukça önem arz eder.
Temyize başvuru süresi 2 hafta olsa da mahkeme çeşidine göre temyiz başvuru süreleri değişir. Örneğin, iş mahkemeleri için 8 gün, disiplin mahkemeleri için 3 gün, sulh hukuk mahkemesi için 8 gün, idari yargı mahkemeleri içinse 30 gün gibi.
Temyiz için başvuruda bulunabilmenin 5 şartı vardır ve bu şartların hepsinin bir arada bulunması gerekir:
Temyize başvuru yapabilmek için temyiz dilekçesi yazmak gerekir. Hazırlanacak olan dilekçe karşı taraf sayısından bir adet fazla olmalıdır. Temyiz dilekçesi şu mahkemelerden birine verilir:
Temyiz aşaması boyunca, incelemesi sonucunda Yargıtay karar için üç farklı sonuç bildirebilir. Bunlar:
Yargıtay tarafından verilen bozma, onama ya da kısmen onama / kısmen bozma kararları hakkında temyize cevap süresi başvuru yapan mahkemenin türüne göre değişir. Temyize cevap süresi ceza mahkemeleri için 7 gün, asliye ve sulh hukuk mahkemeleri için 10 gün, idare, vergi ve danıştay içinse 30 gündür. Temyiz sonucu ilgili mahkemenin yazı işleri müdürü tarafından hiç bekletilmeden taraflara tebliğ edilir.