Tepav'dan 'demokrasiye Geçiş Çağında Anayasa Yapmak' Konferansı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Hem ülkemiz açısından hem bölgemizdeki ve dünyadaki gelişmeler açısından anayasa yapmak bir taraftan daha zor ama öbür taraftan da daha zaruri bir hal almıştır. Türkiye bu zoru başaracaktır” dedi.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde TEPAV tarafından düzenlenen “Demokrasiye Geçiş Çağında Anayasa Yapmak” konulu uluslararası konferansın açılışına katılan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye’nin en önemli sorunlarını çözme noktasında çaba göstereceklerini söyledi. Konuşmasına terör saldırısında şehit düşen güvenlik güçlerine rahmet dileyerek başlayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Acılarımız var, bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Biz bu yola çıktığımızda 19 Ekim 2011 günü de yine böyle bir yüreğimizi yakan terör saldırısı olmuştu. Bu toplantıyı yapalım mı yapmayalım mı? Diye tereddüt ettik ama sonuçta bu önemli bir olaydır. Acılarımız var ama ülkemizin önemli meselelerini terör olaylarına bağlayarak öteleyemeyiz. Acılarımızı içimize gömeceğiz ama öbür taraftan da ülkemizin en önemli, en hayati sorunlarını çözme noktasında bir çabayı göstereceğiz. Bu olumsuz gelişmeler sorumluluğumuzu biraz daha artırarak yüklendiğimiz bu işin gereğini biran evvel yerine getirmektir. Bu ülkemizin hayrına olan bir iştir bunu çok daha fazla geciktirmeden inşallah milletimize mahcup olmayacak bir çalışmayı ortaya koymuş oluruz. Doğrusu buna mecbur olduğumuzu belli bir süreden beri hep beraber ifade ediyoruz. Benim memleketimde söylenen bir atasözü var, ‘ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.’ 4 siyasi parti doğru bir karar ile ve kararlılıkla bu anayasanın artık devreden çıkartılması, günümüzün ihtiyaçlarına uygun, çağdaş değerleri benimsemiş, devletin kurumları arasındaki dengeleri doğru dürüst kurmuş, Türkiye’nin anayasadan kaynaklanan sorunlarının çözüme kavuştuğu yeni bir anayasa konusunda bir karara vardık. 19 Ekim öncesi yeni anayasa bir toplumsal talep iken, bugün bir mecburiyet haline gelmiştir. Bu mecburiyetinin gereğini yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Siyasetin itibarı, meclise güven açısından bunun gereğini bir an evvel yapmamız gerekecektir” diye konuştu.

Özgürlüklerin kötüye kullanımı noktasında neler yapılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulunan Çiçek, “1.5 milyarlık İslam dünyasını rencide eden saçma sapan bir film sebebiyle birçok can yakıcı gelişmeler oldu, olmaya devam ediyor. Bu bile eski kalıplarla günün beklentilerini ne ölçüde karşılayabiliriz bunun tartışılmasına vesile oluyor. Demokrasiye geçişlerde ve demokrasiye de en önemli özgürlüklerin başında ifade özgürlüğü geliyor. Acaba özgürlükler sınırsız mı olacaktır. İfade özgürlüğü insanların ve toplumların inançları da ulu orta tartışma konusu yapılabilecek midir, bu ifade özgürlüğü kapsamındadır bu yeni baştan bir değerlendirme konusudur. Özgürlüklerin kötüye kullanımı noktasında acaba ne yapılabilir. Bizim anayasamıza baktığınızda iki tane sınırlama görünüyor, özgürlükler kötüye de kullanılabiliyor. Bu özgürlüklerin şu hallerde kötüye kullanılması söz konusu olamaz; birincisi ülkenin birliğini bütünlüğünü tehlikeye sokacak tarzda, ikincisi de demokratik laik düzeni değiştirmeye yönelik olarak anayasadaki hürriyetten kullanılamaz. Nefreti tahrik etmek, nefreti teşvik etmek acaba özgürlük kapsamında mıdır? Özgürlüğün kötüye kullanılmasıyla irtibatı nedir? Benzeri kavramlarda günümüzde yeni baştan tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bunlara uygun da düzenlemeler söz konusu olmazsa iş yorumlara kalacaktır. Yorumlarla özgürlük alanlarını nereye kadar düzenleyebiliriz ve bu ne ölçüde bu talepleri karşılayabilir, bu bir başka tartışma konusudur. Bu tamda bizim anayasa yapım sürecinde karar vereceğimiz konulardan bir tanesidir” şeklinde konuştu.

“YARIN TÜRKİYE AYDINLIK GÜNLERE UYANACAK”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaşanan terör saldırılarını kınayarak başladığı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Gözü dönmüş şer odaklarının son dönemde artırdığı terör saldırıları hepimizi derinden sarsıyor. Tüm vatandaşlarımız bilmeli ki, bu hain saldırı, ülkemiz üzerinde oynanan kirli bir oyunun parçasıdır. Bu vahim olayın tek hedefi ise, milletimizin birliğini ve bütünlüğünü bozmaktır. Bugün kardeşlik bağlarımızı zayıflatmak isteyenler de bilsin ki, bu toprakların mayası çok güçlüdür. Biliyorsunuz ki, gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az öncedir. Bu gece de geçecek. Yarın Türkiye aydınlık günlere uyanacak. Bu karanlık gece bizi yarınki gündüzün ayrıntılarını düşünmekten, tasarlamaktan alıkoyamaz.”