CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İstanbul'da önemli ziyaretlerde bulundu. Önce CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı'nın açılışını yaptı. Ardında da Büyükçekmece'deki Kaya Ramada Oteli'nde düzenlenen partiye katılım töreninde konuştu. Törene, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Umut Oran, CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP milletvekilleri Çetin Soysal, Mustafa Özyürek, Sacit Yıldız, Necla Arat, İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven ile çok sayıda vatandaş katıldı. Türkiye'nin önemli bir dönemden geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, telefonların dinlendiği, haksız yere tutuklanmaların yapıldığını bir süreçten geçtiklerini ifade etti.
"HERKESİ KUCAKLAYIN"
Kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk partinin CHP olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu "Başı örtülü, açık ya da sakallı kim olursa olsun insansa
başımın üzerinde yeri var. Ben onlarla aynı havayı teneffüs ediyorsam aynı derdi paylaşıyorsam ben herkesi kucaklayacağım, siz de herkesi kucaklayın" diye konuştu.
Prof. Dr Ahmet Özer'in öncülüğünde çok sayıda Vanlı vatandaşın partiye katılım töreninde konuşan Kılıçdaroğlu, siyasette halkın karşısına çıkarken yalan söylemeyeceğini hatırlatarak şöyle konuştu: "Doğru neyse onu söyleyeceğim, neye karşı çıkıyorsam onu da söyleyeceğim. Devlet hizmetinde düzgün çalıştım, düzgün çalışmaya özen gösterdim çünkü ben insanımı seviyorum. İstiyorum ki, kimse bu ülkede üzülmesin, kimseye kızıp bağırmayalım. Fakat siyaset çok acımasız. Siyasetin özünde önce toplumu böleceksin, böleceksin ki kendine yandaş yaratacaksın. Ben kimsenin bölünmesini istemiyorum."
Siyasette zenginleşmeyi reddeden bir genel başkan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "İnancım gereği de bu, siyasal ahlakım gereği de bu. Tek anlayışım, tek gücüm var o da halktır. Halkın üstünde başka güç yoktur. Bu halk gücünün farkına varmalı, bölünmemeli, bir arada olmalı. Sorun varsa, sorunu çözecek olan temiz siyasettir. Kul hakkı yedirmeyeceğiz, yiyenlerden de hesap soracağız."
"HALKIN SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUM"
Umudunun halk olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Umudum sizlersiniz. Neden sizlersiniz? Çünkü ben halkın sağduyusuna güveniyorum. Doğruyu yaparsanız, yanlış yapmazsanız, halkı kandırmazsanız, halk niye size güvenmesin. Demek ki eğer biz geniş halk kitlelerine güven vermediysek, dönüp kedimize bakmamız lazım. Neden yola çıktık diyorum, neden temiz siyaset diyorum? Bunun için diyorum. Halka güveneceğiz, halk da bize güvenecek. İnsan inançlarıyla ve kimliğiyle, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır'' diye konuştu.
"İNSANLARIN İNANCI SİYASET KONUSU OLAMAZ"
İnanç ve kimlik olmak üzere siyasetin alanına girmemesi gereken iki temel konunun olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''İnsanların inancı, siyasete konu olmaz. Neden olmaz? Allah ile kul arasına kimse giremez. Kimin daha fazla Müslüman olduğunu kim bilebilir? Kimin elinde böyle bir terazi var? Ama birileri eline bir terazi almış bizim inançlarımızı ölçüyor. Onlara inanmayın. Eğer şirk günahsa, dini inancımızı siyasete alet edenlere inanmayın. Sizin inancınız size yeter. Etnik kimlik siyasetin konusu olur mu? Kim kendi anne babasını seçme özgürlüğüne sahip. Siyasetin konusu aştır, iştir, çalışmaktır'' dedi.
"HEPİMİZ DÖNÜP DÜŞÜNMELİYİZ"
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: ''Samsun'da eğer bir annenin kucağında 2.5 aylık çocuğu ölüyorsa, hepimiz dönüp düşünmeliyiz. Ege'de bizim için mücadele etmiş bir gazi, yatağında aç bulunuyorsa o ayıp hepimizin ayıbıdır. Diyarbakır'da, Hakkari'de bir çocuk çöpten kağıt toplarken çöp arabasının altında kalıp ölüyorsa, o ayıp hepimizin ayıbıdır. Bu ülkede ayıbı yok etmek için siyasete girdim. İnsan onurunu korumak için siyasete girdim. Yoksulluk kader değildir. Birilerinin zenginliği nasıl kader değilse, birilerinin yoksulluğu da kader değildir. Bunlarda Allah korkusu da yok.''
"Ak işler yapın Ak diyeyim ama onlar aldatanlar ve kandıranlar partisi"
Türkiye'nin zenginliklerine de dikkat çeken Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle noktaladı: "İş adamımız, toprağımız, güneşimiz, denizimiz var. Nobel ödülü kazanmış yazarımız var. Neyimiz eksik? Eksik olan ne biliyor musunuz? Ahlaklı politikacımız eksik. Gücüm sizlersiniz, güç verirseniz bu ülkeye temiz siyaset gelir. Heresin gönlünde olmak istiyorum. Kimsesizlerin kimsesi olmak istiyorum. Güçlülerin iktidarı olmayacağız, haklıların iktidarı olacağız. Mazlum edebiyatı yaptılar, iktidara geldiler, şimdi halka zulmediyorlar. İşsizlik var, zulmediyorlar. Esnaf siftah yapamıyor, zulmediyorlar. 'Bu işsizlik ne? Bu zenginlikten halk ne zaman nasibini alacak. Bu halkın günahı ne ? AK dediler, kara çıktı bunu samimiyetle söylüyorum. Tutturmuşlar 'bize AK deyin' Eyvallah başımızın üstüne. AK işler yap, ben sana ak diyeceğim. İşsizliği kaldır ak diyeceğim. Her evde kadının tenceresi kaynasın, ben sana ak diyeceğim ama yapmazsan. Kusura bakma bunu söylemem dilim varmıyor. Bu nedenle onlara diyorum ki aldatanlar ve kandıranlar partisi. Halkı kandırıyorlar."