Terör Bilimi De Olumsuz Etkiliyor

Uluslararası Hububat Bilimi ve Teknolojisi Topluluğu (ICC) Başkanı Prof. Dr. Hamit Köksel, "Terör tabii ki hepimizi olumsuz yönde etkiliyor ama bilimi de olumsuz yönde etkiliyor. Biz bu vesileyle teröre karşı da yeri geldiğinde bir araya geldiğimizi yine bilimsel çalışmalarımızla yapabildiğimizi göstermemiz gerek" dedi.ICC Başkanı Prof. Dr. Köksel, İstanbul’da 18-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Uluslararası Hububat ve Ekmek Kongresi (ICBC) ile ilgili yaptığı açıklamada, "ICC’nin dünyadaki en büyük ’Uluslararası Hububat ve Ekmek Kongresi’, 18-21 Nisan’da Türkiye’de yapılacaktı. Bu Türkiye’de ilk defa yapılacak bir kongre, dört yılda bir yapılır. 1955 yılından itibaren de ilk defa Türkiye’de yapılacak" ifadesini kullandı.Prof. Dr. Köksel, "Ülkemiz için hububat ürünlerinin önemini göz önüne aldığımızda hem beslenmemizde hem de ekonomimizde çok önemli bir kongre olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü Türkiye yüzün üzerindeki ülkeye un ve makarna satıyor ve dünyadaki un ihracatında Türkiye birinci sırada, makarna ihracatında da ikinci sırada. Bu da bizim ekonomimizdeki hububat ürünlerinin yerini gösteriyor. Anadolu’da hububat ürünlerinin büyük bir yeri var. Bütün dünyadan hem kamudan hem özel sektörden çok sayıda araştırmacılar gelecek ve hububatın farklı yönlerini, beslenmeyle ilgili, teknolojiyle ilgili, kimyasıyla ilgili farklı yönlerini farklı ülkelerden gelen araştırmacılarla, akademisyenlerle birlikte tartışacağız. Türkiye bazı konularda birinci, ikinci olmasına rağmen biz Türkiye’deki hububat ürünleri sektöründen yeteri kadar katılımcı alamadık. Üstelik bu terörün bu kadar yoğun olduğu bir dönemde Türkiye’deki özel sektör temsilcilerinin bize daha fazla destek olmasını bekliyoruz" dedi."TÜRKİYE’NİN HUBUBAT BİRİNCİLİĞİNİ DEVAM ETTİRMEK İÇİN YENİLİKLERİ TAKİP ETMESİ GEREK"Prof. Dr. Köksel, Türkiye’deki özel sektör temsilcilerinden destek beklediğini ifade ederek şu çağrıda bulundu:"Gelsinler bu kongremize katılsınlar ve dünyadaki hububat araştırmacılarıyla tanışsınlar. Onlarla birlikte dünyadaki yenilikleri takip edip, kendi üretimlerine de yansıtmaları gerekir. Türkiye’nin hububat ürünlerindeki birinciliğinin devam edebilmesi için yenilikleri de takip etmeleri, araştırmaları gerek. Biz bu fırsatı bu kongre aracılığıyla onlara sunuyoruz. Burada depolamayla ilgili de çok önemli konuları ele alacağız. Hububat yılda bir kere hasat ediliyor ve yıl boyunca kullanılıyor. Depolama dediğimiz zaman Toprak Mahsul Ofisi (TMO) ülkemiz için çok önemli bir kuruluş. Hububatı alıyor, depoluyor, uygun dönemlerde üreticilerin ihtiyacı olan ham maddeyi sağlıyor. TMO’dan da katılımcıların gelerek bu uluslararası ortamda kendi bilgilerini paylaşmaları ve varsa yenilikleri takip etmeleri bizim için oldukça önemli.""TERÖR BİLİMİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR"Prof. Dr. Köksel, kongrede yeni buğday çeşitlerinin yetiştirilmesi ve geliştirilmesiyle ilgili yeni teknikler, değirmencilik, makarna üretim teknolojisi, ekmekçilikte yeni teknolojiler gibi konuların da üzerinde durulacağını belirterek, "Buraya Avrupa’daki önemli makarna, ekmek vb. Kuruluşlardan, araştırma enstitülerinden birçok araştırmacı gelecek. Ayrıca Türkiye’den de tüm üniversitelerden danışma kurulunda hocalarımız var. Tüm kuruluşların gelerek bu yenilikleri tartışması bizim için çok önemli. Terör tabii ki hepimizi olumsuz yönde etkiliyor ama bilimi de olumsuz yönde etkiliyor. Biz bu vesileyle teröre karşı da yeri geldiğinde bir araya geldiğimizi de yine bilimsel çalışmalarımızla yapabildiğimizi göstermemiz gerek" şeklinde konuştu."DÜNYADA MARKALAŞMIŞ BİR ŞEHRİ TERÖR NEDENİYLE KAYBEDİYORUZ"Türkiye’den katılımcıların gelmesiyle yabancıların da aynı şekilde cesaretlenerek geleceklerini ve bu kongrelerin devamlılığının mümkün kılınacağını vurgulayan Prof. Dr. Köksel, şunları kaydetti:"Özellikle İstanbul gibi giderek önemi artan bir şehir terör nedeniyle aşağı doğru çekiliyor ve kongre merkezi olma önemini giderek kaybediyor. Dünyada markalaşmış olan bir şehri maalesef terör nedeniyle kaybediyoruz. Biz bundan dört yıl önce bu kongrenin yapılmasına karar verildiğinde, Türkiye’nin hangi şehrinde yapalım dediğimizde herkes ’İstanbul olsun’ dedi. Şimdi ’Keşke başka yer olsa mıydı? Çünkü İstanbul’da da terör çok tehlikeli’ diyorlar. Bunları hep birlikte aşmamız gerek. Aksi halde ülkemiz ekonomisi, ülkemiz bilimi bundan olumsuz etkilenecek."