HABER

Terör, çürüyen adaletten besleniyor

Terör, çürüyen adaletten besleniyor

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son günlerdeki terör olayları konusunda hükümeti suçlayarak, en büyük yanlışın terör yapanların ikna edilmeye çalışılması olduğunu, iktidarın hukuksal temelde bir terörle mücadele politikası oluşturması gerektiğini söyledi.

Van'daki olaylar konusunda Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in tavrını eleştiren Baykal, "Van'daki son olay hukukun içine düştüğü aczi sergilemiştir. İddianamenin hazırlanması için intihar edilmesi mi gerekiyordu. Telkin ve talimat üzerine mi tutuklama yapıldı? Van'daki olay herkesi düşündürmeli, ama bazılarını utandırmalı. Terörde hukuksuzluk da çürüyen adaletten besleniyor" dedi. AİHM'in türban kararını da değerlendiren Baykal, güler yüzlü, tatlı dilli Dışişleri Bakanı Gül'ün karara kızdığını, tepki gösterdiğini belirterek, Dışişleri Bakanı'nı Irak'ta askerin başına çuval geçirildiğinde o şekilde üzgün görmek istediğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin bugün Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, son gelişmeleri değerlendirdi. Baykal son günlerde meydana gelen olayların, tek başına önem taşıması yanında, Türkiye'de bazı gerçeklerin anlaşılması, iktidarın kimliğinin ortaya çıkması açısından gözlem yapılmasına imkan verdiğini söyledi. Baykal, "Derinden sarsıldık, ama olaylar bize nereye doğru gitmekte olduğumuzu, ülkemiz gerçeklerinin iç yüzünün ortaya çıkmasına neden oldu" diye konuştu. Baykal, Van'da meydana gelen olay konusunda şunları söyledi:
"Van'da bir trajedi yaşanmıştır. Temmuz'da gözaltına alınarak tutukladığı üniversitenin yöneticisi 4 ayı aşkın süredir neyle itham edildiğini, hangi suçla yargılanmasının söz konusu olduğunu bile bulamadan cezaevinde ağır koşullar içinde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Onurlu bir mesaj vermiştir. Bu mesajı anlamamak mümkün değildir. Buradan alınacak çok ders var. Hukukun içine düştüğü aczi sergilemiştir. Bunun çok iyi değerlendirilmesi gereklidir. Saygın bir vatandaşın, büyük bir iddiayla gözaltına alınması ve tutuklu bırakılması, iddianamenin hazırlanamaması, ciddi bir hukuki altyapının oluşturulamamış olması, bu olayları sindiremeyerek, kendisine yakıştıramayarak onur patlamasının intihar sonuçlanması hepimizin üzerinde durması gereken bir konudur."

Baykal, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i de eleştirerek, "Adalet Bakanı'nın çıkıp, 'İp olmasa, nevresimle bu işi yapardı' demiş olmasını hüzünle karşıladım. Bakan bu işten çok rahatsız olmalıydı. Bu olay hukuktaki yozlaşmayı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Deliller yoksa neden tutuklama yapılmıştır. Telkin ve talimat üzerine mi tutuklama yapıldı. Bakan'ın ızdırap içinde olması gerekir. İntihar yöntemini değil, devletin namuslu vatandaşının hukuksuzluk karşısında gösterdiği insani tepkiyi tartışıyoruz. İddianamenin hazırlanması için intihar edilmesi mi gerekiyordu? Ne acı bir manzara. Bu intiharın sorunlusu kimdir? Bu intihar düşündürmeli, ama aynı zamanda utandırmalı" açıklamasında bulundu.

"KAFALARINDA TERÖR KONUSU YOK" Baykal, terör konusunun devam ettiğini, Türkiye'nin terörle mücadeleden kaçamayacağını söyledi. Bugünkü iktidarın böyle bir sorunu olmadığına dikkat çeken Baykal, "Terör konusu devam ediyor. Terörün yeniden ortaya çıkması için elverişli bir ortam kendisini göstermiştir. Kafalarında terör konusu yok. İç politika onlara göre değil. Terör yapanları ikna etmeye çalışmışlardır, en büyük yanlış bu olmuştur. Türkiye, kardeş kavgası ortamından çıkarılmalıdır" dedi. Baykal, "Terörlü mücadelenin sağlam hukuku zeminde yapılmalıdır. Yoksa bu iş bizi sürüklemeye başlar. Şemdinli bir uyarı olarak alınmalıdır. Olayı örtbas edip, görmezden gelmek mümkün değil. Temmuz'dan bu yana Hakkari'de 17 patlama olmuş. Bu patlamalarda 2 güvenlik görevlisi, 5 TSK mensubu hayatını kaybetmiş. Ne olacak? Ne yapacağız? Bunlar ortaya çıkınca mı anlayacağız. Aylardır terör terör diye boşuna mı konuşuyoruz? Bununla bir yere varılır mı? Terörle mücadelenin en büyük dayanağı oradaki insanlar kazanmaktadır. Onları dışlayarak yanlışlıklara girerek terör mücadelesini başarıya ulaştırmak mümkün değildir. Sabrımızı test edecekler. Ne yapıp edeceğiz terör odaklarını etkisiz kılmanın imkanını yaratacağız. Bölgenin ticaret, kaçakçılık, uyuşturucu trafiğinden kaynaklanan özelliği de var bunu da dikkate almak lazım.İktidarın kafasında terörle mücadele projesini ortaya koyması gerekiyor" diye konuştu.

Baykal, Şemdinli'deki olayları değerlendirirken de, "Kim ne yapmışsa cezası verilmeli. Bunu yaparsak terörle mücadele etmiş oluruz. Hiçbir şeyin, hiç kimsenin örtbas edilmemesi gerekir. Süreci sağlıklı bir şekilde işletmek istiyoruz. Bu konuda her katkıda bulunacağız" açıklamasında bulundu.

Şemdinli'deki olayda "çete yok" denildiğini kaydeden Baykal, "Çürüyen adalettir. Terörde buradan beslenir. Bütün hukuksuzluk da buradan beslenir" dedi.
Türkiye'nin türban konusunda AİHM tarafından yargılandığını da kaydeden Baykal, Türkiye'nin davada en kısa savunmayı yaptığını, kararda Türkiye'nin türban tavrında haklı olduğu belirtildi. Baykal, "Bu karara en çok Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, AK Parti yöneticileri üzüldü. Bunlar iktidar. Türkiye'nin AİHM'de mahkum edilmemesine üzüldü. İşte Türkiye'nin yeni fotoğrafı bu" dedi. Güler yüzlü, tatlı dilli Dışişleri Bakanı Gül'ü kızdığını, tepki gösterdiğini belirterek, "Dışişleri Bakanı'nı Irak'ta askerin başına çuval geçirildiğinde o şekilde üzgün görmek isterdim" diye tepki gösterdi.

"ŞEYHLER GECE RÜYALARA GİRİP DEVLETE YÖN VERİYOR" Baykal, yolsuzluk konusunda işin çığırından çıktığını belirterek, "Büyüklerimiz 'Galataport'ta bunu yaparsa, biz de yaparız' diyorlar. Her belediyede olayları ortaya çıkaracak bir öğretmeni nerede bulacağız? İş çığırından çıktı. Yolsuzluk, bu kadar meşrulaşmamıştı. Yolsuzluğu marifetmiş gibi sunuyorlar. Tehlikeli olan budur. Et kokarsa, tuz, tuz kokarsa ne var? Bir de şeyhler devlet işlerine yön vermeye başladı. Şeyhler devletin işlerine gece rüyalarına girerek devletin işlerine yön vermeye çalışıyor. Köpek beslersen bereket girer girmez lafları, helal et meseleleri bunlar tesadüf değil" diye konuştu.

Baykal, Türkiye'nin yeni bir yönetim arayışına girdiğini belirterek, kaçınılmaz olarak bu iktidarın gideceğini yerine yenisinin geleceğini söyledi.
CHP Lideri Baykal, "Artık her şey ayan beyan ortaya çıkmaya başlamıştır. İktidarlar halkın oyuyla gelirler, halkın oyuyla giderler. Bu görülmüştür. Milletimiz yeni bir iktidarı bulacaktır. CHP, iktidarı gerçekleştirecek temel siyasi partidir. Yeni CHP iktidarında durumu, konumu en çok değişim gösterecek kesimlerin başında çiftçi ve köylü gelecektir. Çiftçinin ve köylünün kaderini değiştireceğiz" dedi.

"Başbakan gerçeklerden kaçmak için kendisini Afrika'ya, Asya'ya vurabilir. Ama biz vatandaşımızın, çiftçimizin sorununu konuşmaya devam edeceğiz" diyerek, çiftçilerin icra takibi nedeniyle ineklerinin dahi satıldığını söyledi. Baykal, devletin bankalardan hortumlanan 45 milyar doları takip etmediğini, ancak çiftçinin alacaklarını yakından takip ettiğini belirtti. Baykal, Türkiye'nin Yunanistan'dan pamuk ithal eder hale geldiğini söyledi. Çimento fabrikalarının satışına da değinen Baykal, çimento özelleştirilmesinde çıkan fiyatların, çimento fiyatlarına yansıtıldığını belirtti.

En Çok Aranan Haberler