AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, DTP hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili "Demokrasi ve çoğulculuğa taraf olduğumuz gibi terör örgütüyle doğrudan ya da dolaylı her türlü bağlantı kurulmasına karşıyız" dedi.
Türkiye-AB Troykası dışişleri bakanları toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rehn, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'la özellikle reform süreci ve Türkiye'nin bölgesindeki barış ve istikrarı ilgilendiren konularda kapsamlı bir görüşme yaptıklarını anlattı.
Irak'ın kuzeyine yerleşen terör örgütü PKK'nın Türkiye'ye sık sık saldırılarda bulunduğunu ve Türkiye'nin vatandaşlarını koruma ve güvenliğini sağlama ihtiyacını anladıklarını belirten Rehn, soruna Irak ve Türkiye arasında siyasi çözüm bulunması beklentisini dile getirdi.
Rehn, Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesini gerektiğini kaydederek "Kıbrıs'ta BM öncülüğünde ciddi ve kapsamlı müzakerelerin başlatılması" çağrısında bulundu.
Türkiye ile müzakere sürecinin ilerletilmesi ihtiyacına da değinen Rehn, "Aralık ayında teknik açıdan hazır olan en az iki faslın Müzakere Çerçeve Belgesi'ne uygun şekilde müzakerelere açılması gerektiğini" vurguladı.
Olli Rehn, DTP'ye kapatma davası açılmasıyla ilgili bir soru üzerine, "dava hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyduklarını ve süreci yakından izlediklerini" anlatarak şunları kaydetti:
"Demokrasi ve çoğulculuğa taraf olduğumuz gibi (siyasi partiler tarafından) terör örgütüyle doğrudan veya dolaylı her türlü bağlantı kurulmasına karşıyız."
Daha sonra bu konuda tekrar söz alan Rehn, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın DTP hakkında açılan davayla ilgili yaptığı açıklamayı "Avrupa demokrasisine uygun şekilde sorumlu yaklaşım" olarak gördüğünü ifade etti.
AB Dönem Başkanı Portekiz'in Dışişleri Bakanı Luis Amada ise Türkiye ile bu yıl içinde iki faslın müzakerelere açılmasını "mümkün gördüklerini ve gerçekleştirmeye çalıştıklarını" anlatarak "Çok çalışıyoruz. Bunun siyasi şartlarını yaratmak istiyoruz" dedi.
Amada, siyasi engellerin ortadan kaldırılması durumunda müzakerelerin açılacağı hükümetler arası konferansın 18 Aralık'ta düzenlenebileceğini ifade etti.
Fransa'nın Türkiye ile müzakerelerin ilerletilmesini akil adamlar komitesi kurulması şartına bağlamasını değerlendiren Amada, AB'nin çok dinamik bir yapı olduğunu belirterek, farklı senaryoları gündemine almak durumunda kaldıklarını anlattı.
"Müzakere sürecini yolunda tutmak önem taşıyor" diyen Luis Amada, akil adamlar komitesiyle çok yapıcı bir şekilde ilgilendiklerini ve Türkiye'nin müzakere sürecinin bundan olumsuz etkilenmesini engellemeye çalıştıklarını aktardı.
AA