İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İçinde kim olursa olsun, terör örgütü terör örgütüdür. İster etnik temele yaslanmaya çalışsın, ister dini temele yaslanmaya çalışsın, terörist teröristtir ve bunun başka tanımı yoktur." dedi.
Soylu, Antalya'nın Alanya ilçesinde bir otelde düzenlenen "Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı 2019 Yılı İnceleme Araştırma Semineri"nin kapanışında, seminerin hayırlı neticeler üretmesini diledi.
Türkiye'nin en büyük zenginliklerinden birisinin kurumların arkasındaki kültür, tecrübe ve yaşanmışlıklar olduğunu belirten Soylu, şunları söyledi:
"İşte onun için 30 bin değil 60 bin tır silah verseniz dahi bir güruh, asla bir ordu olmaz. Onlar terörist olarak kalır, sahada üç günde silinip giderler, Sakarya Meydan Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi. Silahı az da olsa, teknik ekipmanı zayıf da olsa, o gün o sahada galip gelen, bu milletin binlerce yıllık ordu geleneği ve devlet geleneği olmuştur. İşte bunun gibi bugün karşılaştığımız bütün meselelerin bir örneği, mutlaka geçmişimizde mevcuttur, yaşanmıştır, tecrübe edilmiştir, doğrusu veya yanlışı yapılmıştır."
Bugün geçmişin tecrübelerini hatırlamayanların paniğe kapıldığını dile getiren Soylu, yaklaşık 40 yıldır bu ülkede ocaklara ateş düşüren, evlatları babasız ve anasız, anaları evlatsız, eşleri dul bırakan, bir terör örgütüne karşı önemli bir hamle içinde olduklarını bildirdi.
Yaklaşık 40 yıldır, neredeyse her gün sivil, asker, çocuk, genç, yaşlı, bir şehit, iki şehit, üç şehit olarak sürekli yaralandıklarını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 40 yıldır, bu ülkenin kardeşliğine terörle fitne sokulmaya çalışılıyor. Bugün birileri 'Türkiye, Kürtlerle çatışıyor' diyor. Ben şu salonda Kürt kökenli kardeşlerim elini kaldırsın desem, herhalde salonun yarısı elini kaldırır. Biz iç içeyiz zaten, binlerce yıldır iç içeyiz, neden birbirimize vuralım ki? Böyle bir şey yok. Bizim çatıştığımız PKK'dır. Yani şimdi ne yapalım, Amerika'da veya dünyanın başka bir ülkesinde, zenci bir teröriste müdahale edildiğinde o ülke için 'zencilerle çatışıyor' mu diyelim? İçinde kim olursa olsun, terör örgütü terör örgütüdür. İster etnik temele yaslanmaya çalışsın, ister dini temele yaslanmaya çalışsın, terörist teröristtir ve bunun başka tanımı yoktur."
Terörle uğraştıklarını, bunu 40 yıldır dünyaya anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Soylu, buna rağmen Batı'nın PKK'ya desteğinin yeni bir şey olmadığını söyledi.
"Sadece 30 bin tır silah değil ki... Paralarını, lojistiklerini, siyasi korumalarını hiç esirgemediler ki?" diyen Soylu, "Bu zihniyet bugün futbolcularımızın verdiği asker selamını soruşturuyorlar. Çok alınmışlar, çok paniklemişler. Acaba ne için yaptılar diye soruşturmalar, manşetler, tartışmalar. Biz 16 Nisan referandumu sırasında Avrupa'da açılan kafasına silah dayanmış Erdoğan posterlerini unuttuk mu? Tepkimizi dile getirdik de kime soruşturma açtılar? O pankarttan panik oldular mı, rahatsız oldular mı? Kırmızı bültenle aradığımız teröristleri panellerde konuşturdular. Hangisine soruşturma açtılar, hangisine tepki gösterdiler? Şimdi sahada iki üç tane sporcu asker selamı verince mi şiddet karşıtlığınız aklınıza geldi? Türkiye olarak 40 yıldır, biz bu dünyanın batısına bir şey anlatmaya çalışıyoruz, kulaklar sağır, gözler kör." ifadelerini kullandı.
- "Batılı ülkelerin kaostan faydalanıyor"
"Tehdidin, kınamanın bini bir para. Neyse, en azından onlar için de egzersiz olmuş oluyor." değerlendirmesini yapan Soylu, bu durumun yeni olmadığını aktardı.
Kıbrıs'ta tarihteki o katliamlar yapılırken insan hakları beyannamesi de imzalandığını hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği, başka bir isim altında da olsa kurulmuştu, Birleşmiş Milletler de vardı ve Orta Çağı yaşamıyorduk, dünya gayet modern bir yerdi. Yani demek istediğim, Türkiye'nin bugünkü harekatına batının medeniyet gözlüğüyle bakmaya çalışanlar, meseleyi şaşı görürler, bu kadar açık ve nettir. Biz 1974 müdahalesini yaptığımız zaman da tıpkı bugün yaşadığımız tehditleri ve baskıları yaşadık.
Dünyada 'silah yardımı ve mali yardım' adı altında bir kölelik düzeni kurulmuştu, parasını verdiğimiz silahların tetiğini çekmemize izin vermeyen notalar alıyorduk. Bugün de aynı şekilde bizi ekonomik yardımla silah satmamakla tehdit etmeye kalkanlar var. Hataları şu, dün, bugünden on kat zayıf Türkiye, o tehditlere aldırmamıştı, bugün kendi silahını yapan Türkiye, o tehditleri hiç aldırmaz, hatta duymaz bile. Bugün olan biteni savaş olarak isimlendiren, bizim için 'savaşıyorlar' diyenlere sesleniyorum. Siz daha bu milleti savaşırken görmemişsiniz, inşallah da görmezsiniz. Bizim savaşmamızın yanında bugünkü harekat piknik gibi kalır. Bunu bütün dünya tarih bilir, kaydetmiştir ve tecrübe etmiştir."
Dünyada egemen devletlerin dışında bir yapı oluşturulmaya, bu yapılar eliyle kaosun beslenmeye çalışıldığını anlatan Soylu, doğunun yükselmesinden ve bölgesel iş birliklerinden rahatsız olanların bulunduğuna dikkati çekti.
Geleceğini Orta Doğu'nun karmaşasında gören, silah endüstrisini ayakta tutmaya çalışan, petrole ve diğer enerji kaynaklarına erişimini ayakta tutmaya çalışan batılı ülkelerin bu kaostan faydalandığını belirten Süleyman Soylu, artık bıçağın kemiğe dayandığını kaydetti.
(Sürecek)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz