HABER

Terörizmin evrimi sürüyor, peki hiç umut var mı?

Kolorado Üniversitesi profesorlerinden Marc Bekoff, Huffington Post’ta yayınlanan makalesinde, terörizmin evrimine çok çarpıcı bir bakış açısıyla yaklaşıyor.

Terörizmin evrimi sürüyor, peki hiç umut var mı?

Ozan Vural / Mynet Haber

Dünyada son olan biten terör olaylarının da ortaya koyduğu bir şekilde belki de en vahşi canlılardan biri insan. Peki ama teröristlerin yaptıklarını, insanlığın köklerine inersek inceleme şansımız olabilir mi?

Birçok insan, hayvanların hareketlerine bakarak “insana ne kadar da benziyor?” diye sorduğu sürece aslında “hayvan gibi davranmak” teriminin de tam tersi anlamda olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Hayvanların dünyasında insanların dünyasında olduğu kadar büyük vahşet içgüdüsünün olmadığı tezi bugünlerde çok konuşuluyor. Ancak biz yine de büyük suçlara ve büyük zalimliklere, yapanları hayvan olarak nitelendirerek karşılık veriyoruz. Bu aslında yüzyıllardır insanların hakaret olarak kullandıkları türden bir yaklaşım.

Örnek olarak şempanzeleri ele alalım. Gerçekten de bizim kadar karanlık bir tarafa sahipler. Bunda hiçbir şüphe yok. Ancak bizim algı mekanizmamızı ve gelişmiş karar verme yetilerimizi hesaplarsak, gerçekten de biz planlı, bilerek ve isteyerek şeytani davranışlarda bulunan tek canlılar oluyoruz.

Hayvanlar birbirleri ile kavga ediyor mu? Kesinlikle evet. Peki birbirlerini öldürüyorlar mı? Elbette. Peki rutin olarak zalimlik yapıyorlar mı? Hayır. Eğer insanların davranışları ile kıyaslarsak çok nadir zalimlik yaptıklarını görebiliriz.

İnsanların maymunlarla ortak atalardan evrilmiş olmaları, terörizmin ve vahşetin de evrilmiş olabileceği anlamına geliyor mu?

2014 yılında dünyaca ünlü primatolojist Richard Wrangam, Harvard Üniversitesi’nde bir konuşma yaptı. Konuşmasında şempazenlerin geldiğimiz noktada aslında hiçbir suçu ve bilgisi olmadığını söyledi: “Bugün Suriye’de olan bitenin hiçbir şempanze ile uzaktan yakından alakası olduğunu düşünmüyorum.”

Bu da aslında bize, türümüzün vahşeti hiçbir genetik geçmişten almadığını ve kendinin yarattığını gösteriyor olabilir. Elbette ki çocuklarımızın gelecekte bu vahşiliği “insan doğasında” var diye tanımlamalarını istemiyoruz. Bu şu anlama da gelir, barışı ve huzuru, hayvanların dünyasına bakarak tekrar elde edebiliriz. Gelişimimiz, türümüzün geçmiş örnekleri ile yeniden şekillendirilebilir. Bu da eğitim ve araştırma ile gerçekleşecektir. Elbette ki evrimimiz, dünya bu parçalanmış haliyle devam ettiği sürece bizi asla barışçıl canlılara çevirmeyecek.

Bugün dünyadaki terör, bize hayvanlardan kalmış bir alışkanlık değil. 'Hayır' demeyi öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekiyor. Tek şansımız da bu. Gelecekteki dünya, biz ona ne öğretirsek o olacak.

_Kaynak: The Evolution and Ethology of Terrorism: We Are Unique, Violence Is a Dead End, But There Is Hope_

En Çok Aranan Haberler