Terörle Mücadele Tgrt Haber'de Masaya Yatırıldı

AK Parti Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, terör sorununu ne pahasına olursa olsun çözmek için ciddi gayretlerin sarf edildiğini belirterek, "Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk. Tabi bu sorundan beslenen nice kesimler de var, sorunu çözdürmemek için ellerinden geleni de yaparlar. Daha önce de provokasyonlar oldu, şimdi de, ileride de olabilir. Ama biz artık provokasyonlara gelmeyeceğiz, bu millet artık uyandı" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın hazırlayıp sunduğu “Ankara'nın Gündemi” programına konuk oldu. İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol ve Yenişafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdulkadir Selvi'nin sorularını yanıtlayan Aydın, terörle mücadele konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. İmralı sürecine ilişkin konuşan Aydın, öncelikle umutlu olmak gerektiğini belirterek, "Millet artık bu sorunu gündemden düşürmek istiyor. Terörün tek bir muhatabı yok, terörün muhatabı sadece AK Parti de değil, bütün bir millettir. Dolayısıyla herkes oluşan bu olumlu iklimden memnun aslında. Tabi kolay değil. Uğraştığımız sorun 30 yılı aşkın bu ülkede devam etmektedir. Aslında bunun öncesi de var. Bu sorunun oluşumuna vesile olan özellikle tek parti döneminin tek tip adam yetiştirmesine vesile olan, ötekileştiren, farklılıkları adeta yok sayan, inkar, asimilasyon politikaları bu aşamaya getirdi, sadece 30 yıl değil. Dolayısıyla çok uzun yıllardır kemikleşmiş, kronikleşmiş, kökleşmiş bir sorun ve biz AK Parti iktidarı olarak bu sorunu gündemden düşürmek istiyoruz" dedi.

Terör sorununu ne pahasına olursa olsun çözmek için ciddi gayretlerin sarf edildiğini vurgulayan Aydın, "Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk. Tabi bu sorundan beslenen nice kesimler de var, sorunu çözdürmemek için ellerinden geleni de yaparlar. Daha önce de provokasyonlar oldu, şimdi de, ileride de olabilir. Ama biz artık provokasyonlara gelmeyeceğiz, bu millet artık uyandı. Bu süreçle ilgili umutlu olduğumuzu ifade ettik ama dikkatliyiz, tedbiri elimizden bırakmadık, ihtiyatlı bir şekilde bu süreci götüreceğiz" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, 2009 yılında Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi başlatıldığında BDP ile yapılan görüşmede "Muhatap biz değiliz, İmralı" denildiğini hatırlatarak, "BDP, sonuçta seçilmiş bir siyasi partidir ve Türkiye'nin sorunlarının çözüm yeri olan parlamentoda bu gruptan istifade etmek istedik. BDP bugüne kadar rüştünü ispat edemedi, bir siyasi parti tüzel kişiliğine haiz gibi davranmadı, kendi iradesiyle hareket etmedi ve topu hep İmralı'ya attı. Birincisi BDP bu sorunun bitmesini istiyor mu, istemiyor mu? Bu sorun biterse BDP'nin konumu ne olacak? İkincisi BDP bu sorunun bitmesiyle 'Artık bir siyasi parti olarak var olmak istiyorum. Silahın gölgesinde siyaset yapmak istemiyorum. Rüştümü ispat edip bir Türkiye partisi olmak istiyorum' diyebilir. İnşallah da öyledir. BDP'nin hayrına olan da budur aslında. BDP'nin siyaseten alanının genişlemesi BDP'ye artık başka yerden talimatla hareket eden bir siyasi parti değil, kendi başına hareket eden, kendi kararlarını alabilen, kendi iç mekanizmasını işleten, seçmenin iradesini yansıtan bir parti haline getirir" diye konuştu.

"NE ZAMAN NEREDE ÇARK EDECEĞİ BELLİ DEĞİL"

CHP'nin sürece olan yaklaşımını da değerlendiren Aydın, "Hangi CHP'ye inanacağız? Kılıçdaroğlu'nun CHP'sine mi inanacağız? Genel başkan yardımcıları ayrı ayrı konuşuyor, onların CHP'sine mi inanacağız? Grup başkanvekillerinin CHP'sine mi inanacağız? Hüseyin Aygün'ün CHP'sine mi inanacağız? Kılıçdaroğlu kendisi bile istikrarlı değil. Akşam söylediğini sabah inkar eden, Diyarbakır'da söylediğini Edirne'de yiyen bir genel başkan. Lider demiyorum, çünkü lider olamadı. İstikrar yok. Ne zaman nerede çark edeceği belli değil. Sürece karşı çıkmıyor. Rüzgarın tersine hareket edemez zaten. İktidar ve ana muhalefet partisi bütünleşirse ve CHP de bu sorunun çözümünü samimi bir şekilde isterse, bunu çözeriz" ifadelerini kullandı.

3 PKK'LI KADININ CENAZESİ

Fransa’nın başkenti Paris’te infaz edilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez için Diyarbakır'da düzenlenecek cenaze törenine ilişkin olarak da Aydın, "Çok ciddi bir provokasyon olacağını zannetmiyorum. Çünkü hakikaten toplumda kabul gördü bu olay. Yani BDP'nin samimiyet testi de olabilir bugün. Eğer BDP de samimi bir şekilde bu süreci destekliyorsa gerekli tedbirleri alır. Ufak çaplı provokasyonlar da olabilir. O da çok sorun oluşturacağını tahmin etmiyorum. Zaten halk da bu provokasyonlara itibar etmez. Bunun provokasyon olabileceğini bütün herkes artık biliyor. İnşallah gelinen noktada böyle bir şey de olmaz. Herkesin sağduyulu ve sorumlu davranması gerekir " şeklinde konuştu.

Terörle mücadelenin en etkin ve en kararalı bir şekilde devam edeceğini ve hukuk devleti sınırları içerisinde kalmak kaydıyla demokratikleşme sürecinin sonuna kadar götürüleceğini belirten Aydın, "İkisini bir arada götürüyoruz. Terörle mücadelenin olduğu dönemde biz demokratikleşmeden ödün vermedik. Dünden bugüne kadar çok süreç atlattık. Bütün ceza mevzuatımızın neredeyse insan onuruna, insan haysiyetine yakışır bir şekilde yeniledik" dedi.

4. Yargı Paketi ile PKK'nın şehirdeki uzantısı olan KCK'dan bin kişinin serbest bırakılacağına ilişkin tartışmalarla ilgili Aydın, "Yok böyle bir şey. İçeriği bile şu an belli değil. Böyle bir şey asla mümkün değil. Biz terörle mücadelemize zarar verecek düzenlemeler getirmeyiz" diye konuştu.

"SİYASİ PARTİLERİN BU KONUDA SORUMLU DAVRANMASI GEREKİR"

AK Parti Grup Başkanvekili Aydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Biz bu sürece destek olacağız. Ama zaman ilerledikçe AK Parti'nin bir yol haritasının, planının olmadığı ortaya çıktı" sözlerine ilişkin olarak ise şunları ifade etti:

"Planımız, programımız, yol haritamız olmadan bu işler olur mu? Çocuk oyuncağı değil ki bu. Bir defa bütün siyasi partilerin, siyaset yapanların bu meselede sorumlu davranması gerekir. Böyle bir mesele milli mutabakatı gerektirir. Halk tabanında bu mutabakat oluştu. Meclis'te biz bunu niye sağlayamıyoruz? Niye böyle bir kıskançlığın içerisindeyiz? CHP'de bu sorun AK Parti iktidarı döneminde çözülmüş olacak diye bir kıskançlık mı var acaba? Tersi olursa, yani çözülemezse oyumuzu da düşürebilir, bunu bilemezsin ki. Oy kazanılacaksa da hep birlikte kazanalım. Bu millet terör belasından kurtulsun. MHP de bu konuda bir tane bile çözüm önerisi geliştiremedi. 'Ülke bölünüyor, ülke elden gidiyor' deniliyor. Yani bunlar önceden prim yapıyordu ama artık günümüz Türkiye'sinde bunlar prim yapmıyor."