ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Aysel Çelikel, terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine işaret ederek, "Ama bu uluslararası işbirliği kelimesi yuvarlak, içeriği belli olmayan bir kavram olarak yerini almamalı, içeriği netleşen kavram haline getirmelidir" dedi.
Hakimevi'nde düzenlenen 'Türkiye ve ABD'de Ceza Adaleti ve İnsan Hakları Uygulamaları' seminerine katılarak, bir konuşma yapan Adalet Bakanı Aysel Çelikel, demokrasi ve insan hakları konusunun uygar ülkelerin bir numaralı gündemini teşkil ettiğini söyledi. Çelikel, insan hakları ilkelerinin tüm dünya ülkeleri tarafından Anayasalarına konmasına rağmen, bunun uygulandığı anlamı taşımadığını kaydetti. Toplumun ve devletin güvenliği sorununun önemine değinen Çelikel, toplumun ve devletin güvenliğinde, insana has vazgeçilmez hakların bağdaştırılması sorununun, dengelenmesi ve tartışılması gereken bir konu olduğunu söyledi. Türkiye'de uzun yıllar terörün acısını çekmiş ve binlerce vatandaşı kaybetmiş bir ülke olarak insan hakları ihlalleri ve evrensel değerleri uygularken ve son değişiklikleri yaparken bu temel unsurları gözden uzak tutamadığını bildiren Çelikel, bunun de gerekçeleri olduğunu vurguladı.
"Günümüzde barış ve güvenliği savaştan çok terör tehdit etmektedir" diyen Çelikel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörün ne zaman, kime karşı nerede olacağı belli olmadığı son yaşadığımız çeşitli olaylarda görülmüştür. O halde teröre mücadelede uluslararası bir işbirliği şarttır. Ama bu uluslararası işbirliği kelimesi yuvarlak, içeriği belli olmayan bir kavram olarak yerini almamalı, içeriği netleşen kavram haline getirmelidir. Terörle mücadelede işbirliği önemlidir ama terörün unsurları alanında da bir işbirliği yapılması ve ortak hareket edilmesi zamanı gelmiştir".
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç da, toplum düzeninin gereklerine aykırı ve ölçüsü kaçmış her türlü hak ve özgürlüğü sınırlamayı ve uygulamayı insanlığa yapılmış bir işkence olarak nitelediğini bildirdi. Kılıç, insanlığı en kutsal değerlerinden olan düşüncenin ifade özgürlüğü üzerinde işkence boyutuna varan sınırlamaların devam ettiğini kaydetti. Bireylerin akıl ürünlerini tam rekabet ortamı içinde ortaya koyma imkanı verilmesi gerektiğine işaret eden Kılıç, şunları söyledi:
"Terör ve şiddet içermeyen, suça teşvik etmeyen, eyleme dönüşmemiş, soyut açıklama düşüncelerinin önündeki engeller mutlaka kaldırılmalıdır. Özgürlük ve kamu otoritesi arasında denge oluşturulması ve hukuk devleti ilkesinden asla taviz verilmemelidir".
Toplantı öncesi gazetecilerin soruları cevaplayan Çelikel, Nuh Mete Yüksel ile ilgili 3 rapor doğrultusunda kasetin montaj olmadığını gördüklerini ve rapor doğrultusunda ceza aldığını söyledi. Çelikel, Yüksel'in yer değiştirmesinin de kendi isteğiyle gerçekleştiğini belirtti.
Toplantı sonunda basın mensuplarının soruları cevaplayan Kılıç, gazetecilerin Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in AK Parti'nin kapatılmasıyla ilgili raporun kendilerine geldiği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Sayın Başkan'ın konuşmasını ilk defa sizden duyuyorum. Ama şu ana kadar bizim gündemimiz belli. Bir partinin kapatılması davasıyla ilgili Sayın Başsavcı'nın sözlü açıklamaları var. Direkt tatilden buraya geldim ben. Sayın Başkan ile bir görüşme imkanı bulamadım. Şu ana kadar raporter raporu bize ulaşmadı" karşılığını verdir. Kılıç, "Tedbir istenmesi aciliyet gerektirmiyor mu? sorusuna, "Konunun hukuki boyutları ve sorunları var. Bu sorunları enine boyuna incelemeden araştırmadan bu konude alelacele bir karar vermenin çok zor olacağı kanati taşıyorum. Hele bir rapor elimize gelsin bir bakalım" ifadesini kullandı. Kılıç, "Cumhurbaşkanı Sezer, 'Başbakan'ı ben belirlerim ve milletvekili yeterliliğine sahip olmayan bir kişi Başbakan'ın kim olacağını belirleyemez' şeklinde açıklama yaptı. Sizin görüşünüz nedir?" sorusuna, "O konu üzerine çok fazla yorum yapmak, bizi ilgilendirmiyor. O nedenle yorum yapmayacağım" şeklinde konuştu.