HABER

Terörle mücadelede topu atmayalım

ANKARA(ANKA)-Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, terörle mücadele konusunda işbirliğinin yeterli olmadığını, ancak bu konuda "topu sadece dışarı atmanın" da yanlış olacağını söyledi.

Gül, dün gece Kanal 7'de katıldığı programda gündemle ilgili soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Genelkurmay Başkanlığı'na yaptıkları ziyaretin 3-4 gün önceden planlandığını ve önemli gündem maddeleri içinde ve terörle mücadele sürerken bu tür görüşmelerin normal olduğunu söyledi.

Terörle mücadele ABD ile işbirliğinin yeterli olmadığını, ancak bu konuda "topu sadece dışarı atmanın" da yanlış olacağını kaydeden Gül, Hükümet ile TSK arasında sınır ötesi operasyon ve terörle mücadele konularında görüş ayrılıklarının olmadığını söyledi. Gül, "Türkiye için bu kadar önemli olan bir konuda asker-sivil ayrımı söz konusu olamaz. Kimsenin böyle bir görüntü verme niyeti söz konusu olamaz. Böyle bir konuda tam bir istişare ve kararlılık içinde hareket ediyoruz. Böyle bir lüksümüz asla söz konusu olamaz" dedi.

Dışişleri Bakanı Gül, terörle mücadelenin çok boyutlu olduğunu belirterek halkın da kazanılarak yürütülmesi gerektiğini kaydetti. "Demokrasi tek başına terörü mağlup edemez ama teröristi izole eder" diyen Gül, AB reformlarının terörle mücadeleyi zaafa uğrattığı yolundaki görüşlerin hatırlatılması üzerine özgürlük alanının genişlemesinden en çok rahatsız olanların teröristler olduğunu dile getirdi.

"SINIR ÖTESİNDE ŞEHİTLER VERİLEBİLİR"

Gül, terörle mücadele konusunda, artık Türkiye'nin komşusu olan ABD'den beklentilerin çok olduğunu belirterek, "Tabi ki ABD bize yardımcı olmak zorundadır, kendilerinden beklentimiz bizim hakkımızdır. Sadece Bağdat'ı, Basra'yı kontrol ederim, kuzeyi kontrol etmem deme hakkı yoktur" diye konuştu.
Olası bir sınır ötesi operasyonda şehit de verilebileceği ve herkesin çocuğunu kendi çocukları gibi düşündüklerinden kayıpların en aza indirilmesinin de düşünülmesi gerektiğini bildiren Gül, "Bütün bunlar büyük bir sorumluluk duygusu içinde, netice alacak şekilde ve nihayetinde bu işi yapacak olan askerlerimizin, istihbarat teşkilatımızın tavsiyeleri ve analizlerinin sonucuna göre yapılır" dedi.

"İNİSİYATİF BİZDE"

Gül, Hudson Enstitüsü'nün senaryosu ile ilgili de şunları söyledi:
"Yapacağımız her şeye bizim kendimizin karar vermesi lazım. İnisiyatifin tamamen bizde olması lazım ve böyledir de. Hükümet tahriklere gelerek veya bazı çevrelerin yönlendirmesi ile hareket etmez. Hükümet kendi devlet kurumları, kendi güvenlik teşkilatlarının ciddi tahlilleri ve tavsiyelerini dikkate alır ve bunlar neticesinde hareket eder."

"REFERANDUM KARARI VE ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUSU ZORLAMA"

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa değişikliğini paketini referanduma götürmesi ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasıyla ilgili de konuşan Gül, "Bu yaşananlar çok üzücü ve çok zorlama. Bunlar Türkiye'ye yakışmaz. Türk halkının da hak etmediği şeylerdir" dedi.

Cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin Anayasa'da belli olduğunu kaydeden Gül, "Ve o kurala göre de Türkiye 3 cumhurbaşkanı seçmiştir. O kurallarda en ufak bir değişiklik yapılmamıştır. Ne zaman ki TBMM'de benim seçilme ihtimalim 1. turda belirmiştir ki şimdiye kadar cumhurbaşkanları hep 3. turda seçilmişlerdir, maalesef Türkiye'ye yakışmayan bu işler yapılmıştır. Bunlar Türkiye'ye zarar vermiştir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı adaylığının Türkiye'de bir rahatlama yarattığının görüldüğünü belirten Gül, "Ama maalesef 2 gün sonra Türkiye'deki bazı çevreler Türkiye'yi bu kaosun içine sokacak oyunlar oynadılar" dedi.

Gül, Anayasa değişiklik paketinin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından referanduma götürülmesi ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması konusunda da şunları söyledi:
"Bu paket Anayasa Mahkemesinde şu anda. İkinci kez 3'te 2 çoğunlukla TBMM, 'Cumhurbaşkanını halk seçsin'i Cumhurbaşkanı'na gönderdi. Cumhurbaşkanı şimdi tekrar ‘Anayasa Mahkemesi'ne gideceğim' dedi. CHP de bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Anayasa Mahkemesi nasıl karar verecek, bunu göreceğiz. Düşüneceklerini ümit edelim bu sefer. Çünkü Türkiye'nin kaosa girme vakti değildir. Türkiye'de bu kadar olaylar olacak, terörle bu kadar acımasızca mücadele ederken, terör örgütü bu kadar saldırırken ondan sonra Türkiye böyle siyasi kaosların içine çekilecek, niçin? Nasıl olur da AK Parti'den birisi, Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasın diye. Bunlar yakışmaz Türkiye'ye."

Gül, Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi durumunda adaylığının söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine de "Ben parti başkanı değilim ama benim adaylığım meydanlarda zaten onaylanmıştır. Benim adaylığım devam etmektedir" dedi.

En Çok Aranan Haberler