Terörle mücadelede yaralanan yedek subay gazi sayılmadı

Siirt İl Jandarma Komutanlığı emrinde yedek subay olarak askerliğini yaparken terör örgütü PKK ile girilen çatışmada yaralanan Ş.K., gazi sayılmadı. Siirt Jandarma Komutanlığı’na müracaat ederek gazilik belgesi talep eden Ş.K.’ya, 'çatışmada herhangi bir uzvunu kaybetmediği ve sakat kalmadığı' için gazilik belgesinin verilemeyeceği ifade edildi.
Duruma tepki gösteren Ş.K., "Bir askere 'çatışmada bir uzvunu kaybetmediğin için seni gazi kabul etmiyoruz' demek kabul edilebilir birşey değil." dedi.
Ş.K, 1991 yılında yedek subay olarak vatani görevini yaparken, PKK terör örgütü mensuplarıyla girdiği çatışmada yaralandı. Tedavisi ardından terhis olan Ş.K., o günden bugüne kadar hiç ihtiyaç duymadığı için 'gazilik belgesi' almak için herhangi bir girişimde bulunmadı. Kızının üniversiteyi kazanmasıyla birlikte gazi ve şehit yakınlarına tanınan haklardan yararlanmak için görev yaptığı Siirt Jandarma Komutanlığı’na dilekçe yazdı. Çatışmada yaralandığına dair belgeleri dilekçesine ekleyen Ş.K.’ya, bir süre sonra kısa sürede cevap verildi.
Siirt Jandarma Komutanlığı'ndan gönderilen cevabi yazıda, 'Gazi' sayılabilmesi için sakat veya malül olması gerektiği bildirildi. Gönderilen cevabi yazıda özetle, “2847 Sayılı Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanun'a göre, 'gazilik belgesi' malüliyete yolaçan kalıcı sakatlık durumu olanlara verilir." denildi.
Kanunun getirdiği gazilik düzenlemesine tepki gösteren Ş.K., “Benim gibi birçok kişi terör saldırılarında ya da çatışmalarda yaralandı, kalıcı bir sakatlık olmadan terhis oldu. Vatani görevini yaparken yaralanan ancak uzuv kaybı yaşamayan, sakat kalmayanlar neden gazi kabul edilmiyor? Hani 'ölürsek şehit, kalırsak gazi'ydik? Devlete göre 'kalırsak gazi' değilmişiz meğer. Gazilik için kanunla uzuv kaybı veya sakatlık şartı getirilmesi saçmalıktan başka bişey değil." dedi. "Ben, devletten gazi maaşı veya başka bir maddi menfaat istemiyorum." diyen Ş.K., tek amacının üniversitede okuyan çocuğunun 'gazilik' önceliklerinden yararlanması olduğunu kaydetti.
Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği yöneticilerinden Mustafa Işık, şehitlik ve gaziliğin kanunla düzenlendiğini söyledi. Kanunu yapanlar gaziliği sakatlık veya uzuv kaybına bağlamış. Kanuna göre, Ş.K. ve onun durumunda olanlar; yani çatışmaya girmiş ve çatışmadan yaralı çıkmış sonra da sağlığına kavuşmuş askeri personel devlet tarafından gazi kabul edilmiyor." dedi.