TOKYO (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'taki mevcut durumun her geçen gün kötüye gittiğini belirterek, ülkede bir tarafta gerilla savaşı, diğer tarafta ise terör olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, Tokyo'da Ulusal Basın Kulübü'nde bir konuşma yaptı, gazetecilerin sorularını cevapladı. Toplantıya Devlet Bakanı Ali Babacan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Türk ve Japon gazeteciler katıldı.
Erdoğan, Irak'ta muhatabın belli olmadığını belirterek, "Kaçırılan 3 Japon'la ilgili sağlıklı bir bilgi yok. Aynı durum bizim için de Afganistan'da söz konusu. Halen bizim de bir vatandaşımız Afganistan'da kaçırılmış durumda. Terör ne yazık ki değişik ülkelerde, değişik şekillerde ortaya çıkıyor. Bizim ortak mücadele platformu oluşturmamız lazım" dedi.
Irak'taki tablonun daha farklı olduğunu ifade eden Erdoğan, değişik ülkelerin istihbarat birimlerinin elde ettikleri verileri paylaşarak kaçırılan 3 Japon vatandaşının kurtarılması gerektiğini belirtti. Bu durumu Japonya Başbakanı Junichiro Koizumi'ye de ilettiğini söyleyen Erdoğan, Türk makamlarının da bu konuyu takip ettiklerini kaydetti.
"DİNİ VE ETNİK YAPI KABUL EDİLEMEZ" Irak'ta dini ve etnik kökene dayalı bir federatif yapının oluşmasını arzu etmediklerine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Biz etnik kökenin diğerine veya dini grubun diğer bir gruba egemenlik sağlamasına veya tahakküm etmesine fırsat verilmemelidir. Irak'ın yeraltı ve yerüstü kaynaklarının tümünün Irak halkına ait olduğu tescil ve tespit edilmelidir" diye konuştu.
Şu andaki mevcut gelişmeleri sağlıklı bulmadıklarını dile getiren Erdoğan, bu konuda koalisyon güçlerinin olaya özellikle silahla müdahale etmesinin yanlışlığına değindi.
Irak'taki kargaşayı militarist yollarla çözmenin mümkün olmadığına işaret eden Erdoğan, "Çünkü terör kimi, nerede, nasıl vuracağı bilinmeyen bir fenomendir. Dünya hep sonuca göre hareket ediyor. Şu ana kadar sebebe eğilen yok. Bence en önemli sebep yoksulluktur. Yoksulluk ideolojiler için kullanılmaya çok açık bir istismar konusudur. Biz 90'lı yıllarda 40 bine yakın teröre kurban verdik. 15 ve 20 kasım 2003 tarihlerinde dört tane terör eylemi karşı karşıya kaldık. Kosova'da da aynı durum var. Madrid'de de aynı durumu görüyoruz. Afganistan'daki durum da farklı değil. Öyleyse parayı yoksulluğun bitirilmesine harcamak terörü daha çabuk bitirir. Daha açık ifade ile dünya terörü önlemek için silahlara ayırdığı para yoksulluğu önlemeye ayırırsa terör çok daha çabuk biter" dedi.
FİLİSTİN-İSRAİL ANLAŞMAZLIĞI
Bir gazetecinin, Filistin-İsrail anlaşmazlığı konusundaki sorusunu cevaplayan Erdoğan, "Biz arabuluculuk konusunda tam adım atmaya başlamışken Ahmet Yasin öldürüldü. Vücudun üçte ikisi tutmayan ve sağlık nedenleriyle salıverilen bir kişinin öldürülmesi barış sürecini tıkadı. Olaya sebep sonuç ilişkisi açısından bakmak zorundayız. Niye serbest bıraktınız? Niye öldürdünüz? Kaldı ki hükümet olarak bir cinayet ve suikast kararı alıyorsunuz. Bir devlet kin tutmaz. Hukuku askıya almaz. Böyle olursa bu da bir terördür. Bu cinayet barışa atılan bir bombadır ve barış haritasını ortadan kaldırmıştır. İş zora girdi. Temennimiz bu işin çabuk toparlanmasıdır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir Japon gazetecinin sorusunu üzerine, 24 Nisan'da yapılacak Kıbrıs'taki referandumun aslında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) giriş sürecinde yer alan bir kriter olmadığını hatırlatarak, "Bunu AB ve AB ülkeleri de gayet iyi biliyor. Ancak ortada bir fiili durum var. Dolayısıyla sonucun AB ülkelerinin beklentisi istikametinde çıkıp çıkmayacağı önem ifade etmektedir. Biz Davos'ta önemli bir süreç başlattık. Bu süreç New York'ta ve Bürgenstok'ta devam etti. Şimdi 24 Nisan'da bir referandum yapılacak. Kuzey ve güney Kıbrıs'taki parti liderleri öte yandan Türkiye'deki ve Yunanistan'daki çabalar nasıl sonuç verecek bilmiyoruz. Biz hükümet olarak fikrimizi ortaya koyduk. Burada karşı tarafı mağlup etmek gibi bir düşüncemiz yok. Referandum sonucunun her iki toplum için barışa vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.
Annan Planı ile ilgili görüşlerini de açıklayan Başbakan Erdoğan, "Bu planın Türkiye'nin lehine olduğunu söyleyenler de var aleyhine olduğunu söyleyenler de. Bu konuya Türkiye'nin veya Yunanistan'ın Kıbrıslı Türkler'in veya Kıbrıslı Rumlar'ın menfaati olarak bakmamak lazım. Kazan kazan anlayışından hareketle her iki tarafın menfaatlerini gözeten bir çözümden yana olduk. Bizim samimi düşüncemiz başından beri hep böyle oldu. Bunu Karamanlis'e, Papadopulas'a, Denktaş ve Sayın Talat'a da hep söyledim. Aksi takdirde neticeye gitmemiz mümkün olmaz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPIN" Toyota gibi firmaların Türkiye'ye yatırım yapmasını beklediklerini söyleyen Erdoğan, "Güvenli ve istikrarlı bir Türkiye var. Toyota yıllık 80 bin otomobil üretimini 200 bine çıkarıyor. Diğer firmalar da yatırım yaparsa hem onlar hem biz karlı çıkarız. Üstelik çok cazip bir teşvik yasası çıkardık" dedi.
Biri İpekyolu'nun batısında, diğeri de doğusunda olan iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu hükümet programında da var. Japon firmaların Türkiye'de daha fazla yatırım yapmaları için davette bulunduk. Türkiye Japon turistler için en güvenli ülkelerden biri. Japonya Dışişleri Bakanlığı'nın 'Türkiye'ye gitmeyin' uyarılarını kaldırmasını da memnuniyetle karşıladık. Bu çok daha Japon turisti ülkemize getirecektir" diye konuştu.
Başbakan Junichiro Koizumi ile de görüş alışverişinde bulunduklarını, gösterilen misafirperverlik, 2003 yılının Türkiye yılı olarak kabul edilmesinin ve bunun Mayıs 2004'e kadar uzatılmasının kendilerini memnun ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, görüşmede, ikili ilişkilerin geliştirilmesi, Irak'taki durum ve Filistin - İsrail gibi ihtilaflı konularda istişare imkanı bulduklarını söyledi. Başbakan Koizumi'yi Türkiye'ye davet ettiklerini belirten Erdoğan, Tokyo'da başlatılan verimli istişarelere Ankara'da devam etmekten memnunluk duyacağını kendisine ilettiğini kaydetti. Koizumi'nin Türkiye'ye gelmesi durumunda bunun son 14 yıldır üst seviyede ilk ziyaret olacağını belirten Erdoğan, iki dost ülke arasında gerçekleştirilecek ziyaretlerin ilişkileri daha da geliştireceğini sözlerine ekledi.
Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet, yarın sabah Nagoya ve Osaka kentlerini ziyaret ettikten sonra akşam saatlerinde Türkiye'ye hareket edecek.