HABER

TESEV: Türkiye'nin en önemli sorunu işsizlik

İstanbul - Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV), "Demokratikleşme Programı" bünyesinde gerçekleştirilen "Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset" konulu araştırmanın sonuçları açıklandı.

Conrad Oteli'nde düzenlenen toplantının açılışında konuşan TESEV YÖnetim Kurulu Başkanı Can Paker, Türkiye genelinde 23 ilde ve 18 yaş üzeri 1492 kişiyle
yüz yüze görüşerek gerçekleştirilen araştırmanın bazı sonuçlarına da dikkati çekerek, buna göre "Türkiye halkının sosyolojik olarak irtica tehlikesi
göstermediğini", "Türkiye'de başörtüsü takanların genel kanının aksine azaldığını" bildirdi.

Araştırmaya katılanların üçte birinde "laik", üçte ikisinde "İslami" kesim olduğu izleniminin bulunduğunu belirten Paker, araştırmaya göre "katılanların yarıdan fazlasının laikliğin korunması için ordunun gerekli olduğuna inanmadığını" kaydetti.

Can Paker, araştırmaya katılanların, "Türkiye'de din adına terörizme kesinlikle karşı olduğunu" ifade ettiğini kaydederek, araştırmanın "biz" ve
"ötekiler" ayrımını bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getirdi.

Araştırmanın yürütücüsü, TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Etyen Mahçupyan da, araştırmanın, "Türkiye'de dindarlığın arttığını, bunun yanında
dindar bağnazlığın düştüğünü" gösterdiğini bildirdi. Mahçupyan, "Türkiye'de ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda farklı olanların birbirlerine yakınlaşmaya
başladığı görülüyor. Türkiye'de yeni bir orta sınıf doğuyor" dedi.

Toplantıda daha sonra araştırmayı hazırlayan Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Binnaz Toprak ve Sabancı Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Çarkoğlu,
sonuçları açıkladı.

"Kendinizi öncelikle Türk, Müslüman, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Kürt ya da Alevi olarak mı tanımlardınız?" sorusuna 1999 yılında katılımcıların yüzde
35,7'si "Öncelikle Müslüman olarak tanımlarım" yanıtını verirken, bu cevabı verenlerin oranı 2006'da yüzde 44,6 olarak gerçekleşti.

1999'da yüzde 34,1 olan "önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tanımlarım" yanıtını verenlerin oranı 2006'da yüzde 29,9'a gerilerken, yüzde
20,8 olan "önce Türk olarak tanımlarım" cevabını verenlerin oranı ise yüzde 19,4'e düştü.

2006 araştırmasında, "Kimileri son 10-15 yılda Türkiye'de İslami temelde bir toplum ve devlet düzeni yaratmak isteyen kökten dinciliğin yükseldiğini söylemektedir. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?" sorusuna da katılımcıların yüzde 32,6'sı "evet", yüzde 61,3'ü ise "hayır" yanıtını verdi.

Araştırmaya katılanlara sorulan "Laiklik tehdit altında mıdır?" sorusunu da katılımcıların yüzde 22,1'i "evet tehdit altındadır", yüzde 73,1'i de "hayır değildir" şeklinde cevapladı.

Araştırmaya katılanlara sorulan "Türkiye'de dindar insanlara baskı yapılıyor mu?" sorusuna da 1999'da yüzde 42,4 oranında "evet" cevabı verilirken, bu oran 2006'da yüzde 17 düzeyinde oldu.

"AKP iktidarında değişim oldu mu? Olduysa iyiye doğru mu, kötüye doğru mu oldu?" şeklindeki soru üzerine de katılımcılar, genel olarak iyiye doğru bir
değişim olduğunu ifade etti.

Araştırmanın "Demokratik değerler" başlıklı bölümünde de, "Türkiye'nin sorunlarını seçimle gelmiş hükümetler değil, askeri bir rejim çözebilir" önermesine, yüzde 54,7 oranında "katılmıyorum" yanıtı verildi.

Anketin "Türban Sorunu" başlıklı bölümünde de, katılımcılar, "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?" sorusuna yüzde 38,2 oranında "işsizlik", yüzde 12,1
oranında "enflasyon/hayat pahalılığı", yüzde 11,1 oranında "terör/ulusal güvenlik", yüzde 10,2 oranında "eğitim", yüzde 6,5 oranında "ekonomik
istikrarsızlık/kriz" ve yüzde 3,7 oranında da "başörtüsü/türban sorunu" cevabını verdi.

En Çok Aranan Haberler