ANKARA (İHA) - Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) , 'Seçime Giderken Türkiye Politikasında Gündem Konuları Araştırması' sonuçlarını açıkladı.
TESEV'in araştırmasında çok ilginç sonuçlar çıkarken, Türkiye'nin önündeki en büyük sorunun hayat pahalılığı ve işsizlik olduğu belirtildi. Çözülemeyen türban sorununa da dikkat çekilen araştırmada, geniş halk kitlelerinin çözümlenemeyen sorunlarının, 'Kitlesel Şiddete' dönüşebileceği uyarısında bulunuldu. TESEV'in araştırması Türkiye'nin AB üyeliği yönündeki en büyük engelin şoven-milliyetçi kesim ile asker-bürokrat koalisyonu olduğunu ortaya koydu.
TESEV'in araştırmasına göre, Türkiye'de geleneksel sağ-sol idiolojik mücadelenin yerini islami kesim ile laik prensipler çevresinde toplanmış kesimlerin çekişmesinin aldığı belirtildi. Türkiye'nin diğer sorunu ise gerek etnik temelli, gerek AB taraftarları ve karşıtları gibi temalarda karşılık bulan bir milliyetçilik boyutu bulunduğunu kaydedildi.
Seçmen nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan 18-25 yaş aralığındaki kesimin siyasette hiçbir ağırlığının bulunmadığı belirtilen araştırmaya göre siyasi sistemin yoksulluğu önlemede istihdam,sosyal güvenlik ve askari ücret politikalarında AB ile ilişkilerde acz içinde olduğu ifade edildi. Başörtüsü ve türban sorununa ilişkinde ikna edici bir çözüm getirilemediği ve üniversitelerde kısın bir siyasi çekişme zeminine yer açıldığı vurgulandı.
KİTLESEL ŞİDDET UYARISI TESEV hazırladığı raporda vatandaşların temel beslenme ve sağlık koşullarından yoksun yaşadığı belirtilerek bu sorunların hafifletilememesi sonucu değişik şekillerde kitlesel şiddet olaylarının yaşanabileceği varoş kamplaşmalarının meydana gelebileceği yönünde uyarılarda bulundu. Raporda bu kitlelere geçmişte olduğu gibi tapu vaadinde bulunulmaması gerektiği belirtildi.
AB'YE KARŞI MİLLİYETÇİ -ASKER KOALİSYONU TESEV'in raporunda Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda şu tesbit yer aldı: "AB ile ilişkiler konusunda gerek şoven milliyetçi kesim, gerek korumacı iktisadi çevreler ile merkez asker-bürokrat koalisyonu kapsamlı bir AB'ye red kampanyası başlatmıştır". Raporda, AB'ne karşı kesimin vizyonunun islami bir renk olabileceği gibi parayol ve izole Türk şovenizmine de kayabileceği belirtildi. Raporda, "Eğer bu kesimin kampanyasına doğrudan bir karşı cevap verilemezse, kriz içinde burnundan soluyan seçmene bir alternatifmiş gibi görünmelere mümkün olabilir" denildi.
YÜZER GEZER PARLAMENTERLER
TESEV'in raporunda, parlamentonun yeni dönemde oluşabilecek yapısına da dikkat çekilerek,"Seçmenin yaklaşık yüzde 30'u halen kırsal kesimden gelmektedir. Yeni şartlara uyumlu bir mesaj formüle edilmezse bu kesim hemşehrilik, aşiret gibi bağlarla sandığa yönlendirilecek ve siyasal sistemde kontrolü ve üretken bir çalışmaya döndürülmesi çok güç. yüzer gezer parlamenterler Meclise girebilecektir" ifadelerine yer verildi.
YOLSUZLUK VE RÜŞVET
Raporda, hayat pahalılığı ve işsizlik sonrasında Türkiye'nin en önemli sorununun yolsuzluk ve rüşvet olduğu, bu soruna cevap verebilecek hiçbir siyasi partinin bulunmadığı belirtildi. Raporda, "Bir partinin güvenilir olması ve ya oy alabilmesi dürüst ve kirlenmemiş bir kadro yolsuzluğa karşı bir tavır ve planla mümkün olabilir. Yoksa ülkenin en güvenilmez kişileri olan politikacılara yenileri eklenmiş olacaktır" denildi. Raporda, siyasi tıkanıklığın aşılması için siyasi partiler kanunun seçim kanunlarının değiştirilmesi gerektiği politikada etik düzenlemelere gidilmesi, kamu idaresinde eğitim ve sağlık hizmetlerinde reform yapılması, hukuk sisteminin ve adalet sisteminin tam güvenilir bir şekilde işletilmesi ve Türkiye'nin enerji sorununun bölgeler ve bölgeler arası eşitsizliğin giderilmesi gerektiği belirtildi.