HABER

Teşvikler çözüm değil

ANKARA (İHA) - TOBB'da düzenlenen "Rekabet Politikası ve Türkiye'de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi" konulu sempozyumda bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin, rekabet gücünü artıracak hem yerli hem de yabancı sermaye yatırımını çekecek, esnek ve dinamik bir iş ortamına ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

Konuşmasında etkili bir rekabet politikasının, böyle bir ortamın oluşturulmasında kritik role sahip olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, TOBB'un, Avrupa Birliği'ne (AB) girişte sağlıklı işleyen bir piyasa ekonomisinin varlığının, AB'nin rekabet gücüyle baş edebilmenin temel gereklerinden biri olduğuna inandığını ifade etti. Bu sebeple Türkiye'de tekelcilikten ve kamu müdahalesinden uzak, şeffaf bir rekabet ortamının sağlanmasına katkıda bulunmayı hedeflediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede Türkiye'de sağlıklı rekabet koşullarını oluşturmak üzere TOBB ve Rekabet Kurumu'nun Dünya Bankası'ndan da destek alarak ortak bir proje geliştirdiğini anlattı.

Hisarcıklıoğlu, bu proje ile aynı zamanda Rekabet Kurulu ve özel sektör arasında iletişim kurularak rekabet kurallarının iş karşıtıymış gibi görünen imajının da değiştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Projede detaylı olarak incelenmek üzere Telekom, hava taşımacılığı, hızlı sirküle eden tüketim malları ve elektrik sektörlerinin seçildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu sektörlerden üçünün de şirketlerin girdi maliyetleri açısından son derece önemli olduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, projenin sonunda Türkiye'deki rekabet ortamının iyileştirilmesine ve doğrudan yabancı sermaye yatırımının teşvik edilip güçlendirilmesine ilişkin öneriler ve saptamaların hazırlanacak bir raporda sunulacağını ve bir eylem planı hazırlanacağını açıkladı.

"ADİL BİR REKABET ORTAMI, TOPLUMUN YARARINADIR" Rekabet kavramının sadece yabancı sermaye yatırımları için değil, ekonominin tümü ve tüm aktörleri için önemli olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Mikro ekonomik düzeyde rekabet aslında pek de sevilen bir konu değildir; ama toplumun ve bir bütün olarak ülke ekonomisinin çıkarını ön planda tuttuğumuzda sağlıklı bir rekabet ortamına sahip olunması, olmazsa olmaz bir koşul olarak ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu. Sadece 10 yıllık kısa geçmişine rağmen Rekabet Kurumu'nun Türkiye'ye kazandırdığı misyonu çok önemli gördüklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde Rekabet Kurumu'nun hem altyapı hem de yetki alanı anlamında güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Rekabet kavramının sadece özel sektörü değil, kamu idaresini de kapsaması gerektiğini savunan Hisarcıklıoğlu, ekonomide haksız rekabetin sadece şirketler arasında olmadığını, çoğu kez kamu kurumları tarafından çıkarıldığını belirtti. Ülkelerin rekabet politikalarını belirleyen temel unsurlardan birinin de kamu idaresinin uygulamaları ve özellikle de devlet yardımlarının izlenmesi olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu nedenle devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesiyle ilgili yasanın biran önce çıkarılmasında büyük fayda olacağını dile getirdi. AB normlarının, devlet yardımlarının denetlenmesinin bağımsız idari otoritelerce yapılmasını ortaya koyduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Ancak bizde bürokrasi eline geçmiş olan yetkinin 'Y'sini bile bırakmak istemediğinden bu yasanın önüne duvar örmüş durumdadır. Bu noktada Hükümetimizin siyasi iradesini ortaya koyması ve AB standartlarında bir devlet yardımları yasasını hızla çıkarmasını bekliyoruz. Biz reel sektör olarak ülkemiz iş ortamında 'fair play' istiyoruz. Yani adil rekabet ortamını talep ediyoruz" şeklinde konuştu. Türk insanının, Avrupa topraklarında iş yaptığında daha verimli çalışabildiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "İnsan aynı insan, kültür aynı kültür. Peki ne değişiyor? Değişen adil rekabet ortamıdır" dedi.

"KURALLAR HERKESE EŞİT UYGULANSIN" Hükümetten tek isteklerinin istikrar ortamının devamı ve kuralların herkese eşit uygulanması olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, gece yatarken sabaha nasıl bir ülkeye uyanacakları konusunda endişe taşımak istemediklerini ifade etti. Bu yüzden hükümetin AB sürecinde ortaya koyduğu performansı, ekonomideki yapısal reformlar konusunda da göstermesini beklediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedeflerinin Türkiye ekonomisini yapısal, kurumsal ve teknolojik anlamda yenilemek olduğunu vurguladı.

2001 krizi sonrası uygulamaya konulan programla, kamu kaynaklarından teşvik verme yerine yatırım ortamını bir bütün olarak iyileştirme kararının verildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:

"Teşvikler çözüm olsaydı 2001 öncesinde olurdu. O yüzden gerçek çözüm Türkiye'nin tümüyle yatırıma elverişli bir ortama dönüştürülmesinde yatıyor. Bugün bir karar noktasındayız. İşçisinden memuruna, girişimcisinden siyasetçisine kadar tüm Türkiye, 2. ligde top koşturuyor olmaktan yorulmuştur. Bizim yerimiz fakir ve mutsuzlar ligi değil, dünyanın en güçlü 10 ülkesinin top koşturduğu gelişmiş ülkeler ligidir. Türkiye'nin başarı hikayesi işte bu lige girdiğimiz anda taçlanacaktır. O gün geldiğinde Türk halkı bu başarı hikayesine imza atanları, kimseye nasip olmayacak bir görkemle ödüllendirecektir ve inanın bu ödül, bugün çekilecek her türlü sıkıntıya da değecektir."

En Çok Aranan Haberler