Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, Halk Ekmek büfeleri, belediyenin borçları, İBB'den işten çıkarmalar ve işe alımlar, vaatler, "engelleniyoruz" söylemi ve taksi sorunu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Halk Ekmek büfeleri sorununun, kar gibi İBB yönetiminin iş yapamadığı için operasyon çekmek ve algı yapmak istediği konulardan birisi olduğunu belirterek yerel seçimler sonrası meclise gelen 117 büfenin sözleşme süresini uzatma teklifinin oybirliğiyle geçtiğini hatırlattı. Göksu, aynı teklifte İBB Meclisinin yetkilerinin Halk Ekmek AŞ'ye devredilmek istenmesine ise karşı durduklarını anımsatarak bunun ardından "AK Parti Halk Ekmek'e karşı çıktı" gibi ifadelerle karşılaştıklarını anlattı.
Sonraki meclis toplantısında CHP grubunun getirdiği 142 yeni büfe açılması için teklifine AK Parti grubu olarak destek vererek karar çıkartıldığını belirten Göksu, "Aynı zamanda 'Eğer sizin derdiniz, vatandaşa ekmeğin en hızlı şekilde ulaşmasıysa bütün bakkallara dağıtın.' dedik. O yetkiyi de verdik. Bize o gün 'Büfe vermiyorsunuz.' diyen İBB, seneler geçti, yetki verilen 142 büfeden sadece 57'sini açtı. 85 büfe nerede? Hani engelleniyordunuz, buyurun açın." ifadelerini kullandı.
Halk Ekmek büfeleri önünde oluşan kuyruğun sorumlusunun da kurum yöneticileri olduğunu ifade eden Göksu, tesislerin kapasitelerinin de fazla ekmek üretmeye müsait olduğunu aktardı.
Halk Ekmek'in internet sitesinde kapasiteye ilişkin rakamlarla oynandığını bildiren Göksu, şöyle devam etti:
"2021 Aralık ayında Halk Ekmek, kendi sitesinde kapasitesini 1 milyon 800 bin tanımlıyor. Biz, 'Kapasiten var, niye insanların kuyruğa mahkum ediyorsun, üret.' dedik. Ertesi gün aynı sitede kapasite değişmiş, 1 milyon 500 bine düşmüş. Bir anda 300 bin uçmuş. Biz teslim ettiğimizde Halk Ekmek'in teorik kapasitesi günlük 2,5 milyon, 1 milyon 944 bin pratik kapasitesi vardı. Diğer paketli ürünler hariç. 2009'da biz Halk Ekmek'te 2,5 milyon ekmek ürettik. Biz Halk Ekmek'i 20 binlerden alıp buralara getirdik. Niye üretip dağıtmıyorsun? Eğer bugün halk ekmeklerinde kuyruk varsa mesele ekmek meselesi değil, mesele siyasi manipülasyon ve art niyet meselesidir."
Organizasyon iyi yapılmadığı için büfelere vaktinde ve yeterli ekmek getirilmediğini anlatan Göksu, sorumlunun CHP'li İBB ve Halk Ekmek yönetimi olduğunu dile getirdi. İBB'nin siyasi manipülasyon amacıyla insanları ekmek kuyruğuna mahkum ettiğini belirten Göksu, "Kuyruk CHP'nin alametifarikasıdır. Halk Ekmek kuyrukları, İstanbulkart kuyrukları, metrobüs kuyrukları, metro kuyrukları bunların hepsini görüyoruz. Kuyruk olmadığı zaman CHP rahatsız olur çünkü bunlar karneyle ekmek dağıtma kültüründen geliyorlar." şeklinde konuştu.
Tevfik Göksu, seçim döneminde ve sonrasında İBB Başkanı ve CHP Genel Başkanı'nın hiç kimsenin işiyle, ekmeğiyle oynamayacaklarına dair namus sözü verdiğini ancak bu sözlerde durulmadığını söyledi.
CHP'li parti yöneticileri ve meclis üyelerinin kendi aralarında gerçekleştirdikleri bir toplantıda işe alımlarla ilgili itiraflarda bulunduklarını anlatan Göksu, "Bu toplantıda CHP İl Başkan Yardımcısı 'Biz İBB'de kadrolaşırken yüzde 35 CHP'den alıyoruz. Yüzde 15 İYİ Parti'den, yüzde 15 diğer koalisyon ortaklarından alıyoruz diyor. O diğeri söyleyemiyor. Çünkü öyle bir koalisyon ortağı var ki, ismini dahi söyleyemiyor. Bu çerçevede göreve geldikten sonra insanları işinden, aşından, etme operasyonuna girildi." diye konuştu.
Mecliste işten atılmalarla ilgili araştırma komisyonu kurup soru önergeleri verdiklerini ifade eden Göksu, bugüne kadar sorularına yanıt alamadıklarını aktardı.
Bugüne kadar İBB'den işten çıkarılan ve işe alınanlarla ilgili elde ettikleri verileri paylaşan Göksu, şunları aktardı:
"2021 Kasım sonu itibariyle İBB'den atılan kişi sayısı 13 bin 353. Alınan kişi sayısı ise 45 bin 29. Bakın sadece İSMEK'ten atılan öğretmen sayısı 2 bin 108. Diğer çalışanlarla beraber sadece İSMEK'te atılanlar 2 bin 550 civarında. Bir öğretmen adayı atanmadı diye Milli Eğitim Bakanlığını basan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediyesini de basmayı düşünüyor mu acaba? Bu 13 bin küsur kişi niçin atıldı? Sadece AK Partili oldukları için ve AK Parti döneminde alındıkları için. Bırakın kendisini, eğer çalışanın babası, amcası bile Kemal Kılıçdaroğlu ya da CHP'yle ilgili bir şey attıysa onu bile işten attılar. Hani sizin namus sözünüz?"
Göksu, ayrıca iştiraklerdeki 359 yönetim kurulu üyesi sayısının 101 tane daha artırıldığını kaydetti.
Göksu, İBB yönetiminin "terörle iltisaklı çalışanlar" meselesi ortaya çıktıktan sonra gündemi değiştirmek için "engelleniyoruz" söylemini devreye soktuğunu söyledi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İncirli, Sefaköy, Beylikdüzü Metro Hattıyla ilgili "311 günden beri evrakımız bekliyor." sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Göksu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İBB arasında defalarca yazışma yapıldığını dile getirdi. Bakanlığın projeyle ilgili eksiklikleri İBB'ye bildirdiğini aktaran Göksu, şöyle konuştu:
"Büyükşehir Belediyesi 2012'de rahmetli Kadir ağabey zamanında hazırlanan bu hatla ilgili avan projeyi toparlıyor, gönderiyor. O da kendilerinin hazırladığı bir şey değil. Bakanlık düzeltmeler istiyor. Gidiyor, geliyor. En son Bakanlık diyor ki, 'Metro yapmak istiyorsan jeolojik etkiler, deprem simülasyonu, mimari kesitleri yapmak zorundasın.' Deprem riskiyle karşı karşıya olan bir kentte deprem simülasyonunun olmadığı bir metro projesi olur mu? Bakanlık 'Sen bunları bana gönderdikten sonra kesin projeni göreyim, onaylayım.' diyor. Ancak gelmiyor. Kesin proje olmadan Bakanlık buna izin veremez. İkincisi sen proje yapmak istiyorsan Cumhurbaşkanı'ndan izin almana gerek yok ki. Buyur yap elini tutan mı var."
İBB'nin projeyi dış krediyle yapmak için yatırım programına girmesini istediğini bildiren Göksu, şöyle devam etti:
"Bu dış kredi Türkiye'nin genel büyük borç stokunda gözükecek. Yani bir proje Cumhurbaşkanı'na giderken proje yapılsın mı, yapılmasın mı, diye gitmiyor. 'Ben kredi kullanmak istiyorum.' diye gidiyor. Bu proje Strateji ve Bütçe Başkanlığına gelemiyor çünkü hazır değil. Sanki bir imza atılsa hemen metroya başlayacakmış. İmza atılsa bile bir defa senin kesin projen yok, uygulama projesi yapacaksın. Bir projenin uygulama projesini yapmanın süresi bir yıl. Sonrasında borçlanmak için meclisten yetki alacaksın. İhalesini yapıp o gün imzalanmış olsa dahi en erken 2023'ün sonunda başlar."
Göksu, İBB yönetiminin bugüne kadar projesini hazırladığı tek bir metro projesi bulunmadığı gibi engellenen bir projesinin de olmadığını kaydetti.
Bugüne kadar İBB Meclisine gelen dosyalardan örnekler veren Göksu, şunları aktardı:
"AK Parti döneminde meclise 3 yılda 6 bin 504 dosya gelmiş, CHP 1871'ine hayır demiş. CHP döneminde 3 yılda 4 bin 64 dosya gelmiş. Biz sadece 90 tanesine hayır demişiz. Büyükçekmece Albertos Parkı'nı imara açıyorlardı, açtırmadık. Yeşil alanları satıyorlardı, sattırmadık. Suya fahiş zam yapıyorlardı, yaptırmadık. Bir de bu CHP'liler LGBT işini çok seviyorlar. LGBT gibi birim kurmak istiyorlar, reddettik. AK Parti döneminde 5 yılda 22 borçlanma dosyası gelmiş. CHP 20'sine hayır demiş. 'Borçlanmak ihanettir.' diyorlardı, CHP döneminde 50 borçlanma dosyası gelmiş, sadece bir tanesine 'Hayır.' demişiz. O da ticari harcamayla ilgili bir şeydi. 'Bu parayı niye harcayacaksın?' diye sorduk. Cevap alamadığımız için hayır dedik."
İBB'ye merkezi bütçeden 2021 yılında hesaplamaların 6 milyar lira üzerinde yaklaşık 26 milyar para geldiğini anlatan Göksu, buna rağmen İBB yönetiminin "Engelleniyoruz" algısı oluşturmaya çalıştığını kaydetti.
İBB'nin CHP'li yönetime yaklaşık 28,5 milyar borçla devredildiğini belirten Göksu, "28 milyar borcun, yaklaşık 6 milyarı İSKİ ve İGDAŞ emanetleriydi. 5,2 milyarı ise müteahhitlere olan borç. Geriye kalan 17 milyar da 30 yıla yayılmış borçlardı. 30 Ekim 2021 itibarıyla İBB'nin kesinleşmiş borcu 41 küsur milyar. Yıl sonu itibarıyla talep edilenler, onayı çıkanlar, onayı bekleyenlerle beraber İBB'nin borç stoku 73 milyara çıkıyor. İBB'yi batırıyorlar. Çünkü bunlar 2024'te olmayacaklarını biliyorlar. Eğer 2024'te yeniden İstanbul'da olmayı hayal eden bir belediye olsa, bu belediyeyi böyle bir ekonomik çöküntü içerisine sokmaz. Günü kurtarmaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Göksu, İBB'nin 43,6 milyar bütçeye sahip bir ajans olduğunu belirterek 40 binden fazla yeni eleman alınınca işinden atılan binlerce insana kıdem tazminatı ödeneceğini, reklama harcandığında da metroya para bulunamayacağını, dış krediyle yapmaya mahkum olunacağını vurguladı.
İstanbul'da yaşanan taksi sorunu ve İBB'nin 5 bin yeni taksi teklifini de değerlendiren Göksu, taksilerin verimlilik oranının önemine işaret etti. Dünyadaki büyük kentlerde taksi verimlilik oranının yüzde 65'ler seviyesinde bulunduğunu, İstanbul'da bunun yüzde 39 olduğunu bildirdi. Kentte bu oranın yüzde 60'a çıkması halinde ilave 9 bin yeni taksi kadar etki edeceğini anlatan Göksu, verimliliği artıracak yazılım, denetim ve eğitimin yapılması gerektiğini söyledi.
İBB'nin seçimden bu yana geçen sürede vaatlerini gerçekleştiremediğini, sadece reklam ve manipülasyon alanında başarılı olduğunu ifade eden Göksu, şunları kaydetti:
"İBB'nin bir tane ihalesini yaptığı metro projesi var mı? Bir tane yaşam vadisi projesi var mı? Bir tane yeni ürettiği otopark var mı? İBB'nin şu anda proje diye söylediği, 'yaptım' dediği süt meselesi var. 0-4 yaş çocukları olan annelere ücretsiz toplu taşıma için mecliste biz yetki verdik. 150 kreş yapacaklarını söylediler, 30 tanesi yapıldı. Önce bedava olacağı söylendi sonra paralı olduğu ortaya çıktı. Biz bunları eskiden İBB'de faaliyet olarak bile anlatmazdık. İBB deyince insanların akıllarına musluk takma töreni, temel atmama töreni, Fazilet Durağı yalanı, şimdi de kar gelecek."
AA