TGTV kesintili eğitim istiyor

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Av. Hamza Akbulut gündemdeki 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili bir basın bildirisi yayınlayarak 4+4+4’ün ikinci ve üçüncü 4 yıllık bölümlerinde açık öğretimin olması gerektiğini söyledi.

Yayınladığı bildiride halen uygulanmakta olan sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim sisteminin mahsurlarına değine Akbulut; “Ülkemizde uzun bir süredir uygulanan sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim sistemi, 28 Şubat döneminde İmam-Hatip Liselerinin önünü tıkamak maksadıyla getirilmiş ve maalesef mesleki eğitime de ciddi zararlar vermiştir” dedi.

Akbulut, sadece mesleki eğitimin değil din eğitiminin de bu sürede sekteye uğratıldığını hatırlatarak, “Sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim sistemi, bugüne kadar hafızlık müessesine büyük darbe vurmuştur. Bu sistem, Hafızlık gibi erken yaşlarda verilmesi gereken bir eğitimi ve İmam Hatip Liselerinin orta kısmındaki hazırlık imkânını ortadan kaldırarak, din eğitimi noktasında ciddi bir boşluğa sebep olmaktadır” dedi. O döneminin aktör ve figüranlarının millet tarafından tasfiye edildiğini söyleyen Akbulut, yeni dönem ve yeni sistemin kurulacağı kanun tasarı hakkında da şu hatırlatmalarda bulundu.

“Kanun tasarısı ilk defa kamuoyu ile paylaşıldığında ikinci ve üçüncü 4 yıllarda isteyen öğrencilere açık öğretim imkânı vermekteydi. Ancak kanun tasarısının, açık öğretim imkanını üçüncü 4 yılda uygulanmasını öngörmesi şekli ile daraltılmasını endişeyle izlemekteyiz. Bir kısım çevrelerin 28 Şubat refleksleriyle bu konuya muhalefet ettiği inancındayız. Çocuklarımızın geleceği için son derece önemli olan bu konuda, milletimizin büyük çoğunluğunun, kanun tasarısının, 4 yıldan sonra örgün eğitimin zorunlu olmaması, ikinci ve üçüncü 4 yıllarda, isteyen öğrencilere açık öğretim imkânı sağlanması şekli ile parlamentodan geçmesi yönündeki taleplerini temsilcilerimize hatırlatırız” dedi.

Karma eğitimin yanında, sosyal ve pedagojik zaruretine binaen, kız ve erkeklerin ayrı ayrı eğitim göreceği okullar da bir alternatif olarak eğitim sistemi içinde bulunması gerektiğine değinen Akbulut, din ve vicdan hürriyetinin bir parçası olarak şahsi inançların serbestçe yaşanması açısından, kılık kıyafet tercihi her ölçekteki eğitim kurumunda serbest bırakılması gerektiğini söyledi.