Dergi, Erdoğan’ın şimdi "çatışma" değil "konsensüs" araması gerektiğini vurguladı. İngiliz dergisi, Erdoğan’dan "sağlam bir liberal anayasa" ve "Kürtlerle anlaşma" istedi.
[
****](https://www.mynet.com/erdogan-herkesi-affetti-ama-bir-kisi-haric-110100577078)
-"AK PARTİ’NİN ÜÇTE İKİSİNE ULAŞAMAMASI CESARET VERİCİ"-
Erdoğan’ın üç defa ardarda seçimi kazandığına ve her defa da oy oranını artırdığına işaret eden dergi, "Arap Baharı çalkantıları arasında Türkiye, Müslüman dünyasında laik bir demokrasinin cesaret verici örneğini veriyor" yorumunu yaptı.
Seçim sonuçlarının, AKP’nin umduğu üçte iki oya ulaşamadığı için de "cesaret verici" olduğunu savunan The Economist, aksine olsa Erdoğan’ın başkalarının görüşlerini dikkate almadan anayasayı yeniden yazabilmiş olacağını belirtti.
-"ÜÇÜNCÜ DÖNEM İÇİN KAYGI VERİCİ UNSUR OTOKRATİK EĞİLİM"-
İngiliz dergisi, " AK Parti’nin üçüncü dönemi konusunda kaygı verici unsurun, partinin laik cumhuriyeti ‘İslamlaştırmaya çalışması değil, Sayın Erdoğan’ın otokratik eğiliminin doğrultusunda hareket etmesi" yorumunu yaptığı başyazısında "fazla sayıda" eleştiren gazetecilerin cezaevinde olduğunu da kaydetti.
-"EKONOMİDE POPÜLER OLMAYAN ÖNLEMLER GEREKLİ"-
Önümüzdeki dört yıldaki bazı zorlukların, Erdoğan’ın "eleştirilere daha az hoşgörülü" olması için ortam hazırlayabileceği öne sürüldüğü başyazısında bu bağlamda ekonominin "fazla ısındığı"na cari açığın GSYH’nın yüzde 8’i gibi çok yüksek bir düzeye tırmandığına, işsizliğinin hala yüzde 11 civarında olduğuna işaret ederek ekonomiyi yavaşlatmak için alınması gereken önlemlerin "popüler olmayacağı" yorumu yapıldı.
-"BÖLGE GELİŞMELERİ TÜRK DİPLOMASİSİNİ TEST EDECEK"-
The Economist, "Dış politikada gidişat muhtemelen daha çetin olacak" görüşünü dile getirirken bölgedeki ayaklanması ve şiddetin Türk diplomasi için "test" oluşturacağını savundu. İsrail ile ilişkilerin çok soğuk olduğunu, AB müzakerelerinin adeta durduğunu kaydeden dergi, "Erdoğan her iki cephede ilerleme sağlayacaksa, geçmişe göre daha uzlaşmacı olmalı" diye yazdı.
-"FRANSIZ TİPİ BAŞKANLIKTAN VAZGEÇİP KÜRT SORUNU ÇÖZMELİ"-
Ancak Başbakan Erdoğan için "en büyük test"in anayasa olmayı sürdürdüğünü belirten dergi, bu konuda Erdoğan’ın iki şey yapması gerektiğini savunarak bunları "Fransız stili güçlü bir başkanlık hırsından vazgeçmek", "Türkiye’nin en ciddi sorunu olan, 15 milyon Kürt ile ilişkiler sorununu çözmek için yeni bir çaba yapmak" olarak sıraladı.
-"GÜÇLÜ BAŞKANLIK FAZLA MERKEZİLEŞMİŞ TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ FİKİR"-
Güçlü bir başkanlık için "Bu, Türkiye gibi fazla merkezileşmiş bir ülke için kötü fikirdir ve muhtemelen başka hiçbir parti bunu kabul etmez" diyen dergi, Erdoğan’ın yeni bir anayasa yapma ihtiyacının olduğuna göre "şimdi BDP’ye dönerek şiddetin bitmesinin karşılığında daha çok azınlık haklarını ve yetki devri sağlamalı, cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan ile konuşmak demekse bile" diye yazdı. The Economist, başyazısına şu sözlerle son verdi:
"Sayın Erdoğan, dördüncü defa aday olmayacak, bu nedenle gözleri cumhurbaşkanlığında. Bunun yerine, daha çok tarihteki yerini düşünmeli. Sağlam liberal bir anayasa ve Kürtlerle anlaşmayı içeren bir miras, kendisine, Atatürk’ün yanında, modern Türkiye’nin en büyük insanları arasında bir yer sağlar."