TAHRAN (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrımın ekonomik olduğu kadar, siyasal alanda da kapatılmasının dünya barışının güvencelerinden biri olacağını söyledi. D-8'in bütünleşmiş dünya ekonomisinin önemli gruplarından birine dönüşeceğini kaydeden Sezer, "Türkiye, D-8'in ereklerine ulaşmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermeyi sürdürecektir" dedi.
'Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Devlet ve Hükümet Başkanları Dördüncü Doruk Toplantısı, İran'ın başkenti Tahran'da başladı.
Cumhurbaşkanı Sezer, burada yaptığı konuşmada, Tahran'da bulunmaktan onur duyduğunu belirterek, ev sahibi İran'a başarılı organizasyonu ve konukseverliği için teşekkür etti. Sezer, 2001 yılında Kahire'de düzenlenen üçüncü doruk toplantısından başlayarak dönem başkanlığını yürüten Mısır'ı da kutladı. Sezer, İran'da bundan kısa bir süre önce yaşanan deprem felaketinde yaşamını yitirenlerin ailelerine de başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, son on yılda dünya ekonomisinin küreselleşmesi ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeye koşut olarak, toplumlar arasında daha güçlü bir karşılıklı bağımlılık yaratıldığını belirterek, "Küreselleşme süreci yeni olanakların yanı sıra bizlere meydan okuyan olumsuzluklar da içermektedir. Dünya Ticaret Örgütü'nün geçen yıl Meksika'da düzenlenen çok taraflı doruğunda ticaretin serbestleştirilmesi ve küreselleşme için bir temel düzenek yaratma çabaları sonuçsuz kalmıştır. Bunun sonucunda, uluslararası ve bölgesel işbirliği örgütleri önem kazanarak, küresel bütünleşmenin tamamlayıcı öğesi olarak ön plana çıkmışlardır. Bu nedenle, bize düşen, küreselleşmenin olumsuz etkilerini yumuşatmak, yarattığı yeni olanaklardan ise en iyi biçimde yararlanmak için aramızdaki işbirliğini geliştirmektir" dedi.
İSLAM İLE BATI ARASINDA BİR KARŞITLIK OLDUĞU SAVI Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrımın ekonomik olduğu kadar, siyasal alanda da kapatılmasının dünya barışının güvencelerinden biri olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, "Bu uzun erimli ereğe ulaşmak için atılabilecek adımların başında, farklı toplumların birbirlerini tanımaları, peşin yargıları aşmaları, önyargı ve genellemelerden kurtulmaları gelmektedir. Bu çerçevede, Müslüman ülkelerin Batı'da daha iyi anlaşılabilmesi için İslam adına şiddete başvuranların İslam'ı temsil etmedikleri görülmelidir. İslam ile Batı arasında bir karşıtlık olduğu savı yanıltıcı bir indirgemeciliğin vardığı bir sonuçtur. Her iki tarafta da bu yanılgıya düşenler bulunmaktadır. Bu bağlamda, gerçek dostluk, anlayış ve işbirliği mantığıyla başlatılan ve sürdürülen D-8 girişimine önem vermekteyiz. D-8, 'çatışma yerine barış', 'çekişme yerine diyalog', 'sömürü yerine işbirliği', 'çifte ölçüt yerine adalet', 'ayırımcılık yerine eşitlik', 'baskı yerine demokrasi' ilkelerine dayanarak, halklarımızın esenlik ve gönencine kuşkusuz katkıda bulunmaktadır" diye konuştu.
"ÖZEL KESİMİN ETKİNLİKLERİ D-8'E İVME KAZANDIRACAKTIR" Zengin doğal kaynakları ve üç kıtaya yayılmış 800 milyonu aşkın dinamik bir nüfusu barındıran D-8 bünyesinde daha kapsamlı ve verimli işbirliği bağlarının oluşturulması olanakları bulunduğunu kaydeden Sezer, şöyle devam etti:
"Ancak, D-8'in amaçlarını gerçekleştirme yolunda henüz yeterli ölçüde ilerleme kaydedilemediği de bir gerçektir. D-8'in temellerinin yedi yıl önce atılmış olması, buna neden olan etkenler arasında yer almaktadır. D-8 bugüne kadar yararlı işlevler görmüş, çeşitli kazanımlar sağlanmıştır. Hepimizin beklentisi, D-8'in görünürlüğünün ve etkinliğinin daha da güçlendirilmesi, ülkelerimizin gönencine daha da fazla katkıda bulunmasıdır. Bu aşamada asıl yapmamız gereken, işbirliğimizi canlandırmaya yönelik bir atılım gerçekleştirmektir. Ülkelerimiz arasında ticaret ve yatırımı artırmamız gerektiğini biliyoruz. D-8 içi ticaretin, tarife ve tarife-dışı engellerin aşamalı olarak kaldırılması aracılığıyla serbestleşmesi, önde gelen bir amacımızdır. Özel kesimin dinamizminin D-8'in etkinliklerine ivme kazandıracağı kuşkusuzdur. D-8'in etkinliklerine özel kesimin katılımı, çabalarımızın başarıya ulaşması açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkelerimiz özel kesimlerinin etkileşim ve işbirliği içinde olabileceği bir ortam yaratmamız gerekmektedir. 14 ve 15 Şubat günleri Tahran'da düzenlenen İkinci İş Forumu, özel kesimin D-8 etkinliklerine katılımını özendirecek önemli bir adımdır. İş Forumu, ülkelerimiz arasındaki ticareti artırmak için öncü bir rol oynamayı sürdürecektir."
"KOBİ'LER EKONOMİLERİN ÇEKİRDEĞİNİ OLUŞTURMAYI SÜRDÜRÜYOR" Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin, ekonomilerin çekirdeğini oluşturmayı sürdürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Bu nedenle, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler arasındaki işbirliği özel bir öneme sahiptir. Üçüncü doruğumuzda kabul edilen, D-8 ülkeleri Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri'ne ilişkin eylem programını, sanayi alanında koordinatör ülke olan Türkiye önermiştir. Bu programın uygulanmasıyla, kalkınma çabalarımızda Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin rolünün artacağına inanıyoruz. Sanayi alanındaki öncelikli proje, Tarımsal İlaçlama Uçağının geliştirilmesi olmuştur. Uçağın ilk prototipi Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. tarafından üretilmiş ve uçuş denemeleri başarıyla gerçekleştirilmiştir. Uçağın seri üretimine başlanması için gerekli adımları ortaklaşa atmamız, mali kaynak ve pazar yaratmaya çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye ayrıca ticaret, iletişim ve bilgi, tarım, bankacılık-finans ve özelleştirme, yoksulluğun azaltılması ve insan kaynakları gelişimi, kırsal gelişim, enerji ve çevre gibi diğer alanlarda geliştirilen D-8 tasarılarına da önem vermektedir. Örgütün kuruluşundan beri işbirliği alanlarında yaklaşık 50 tasarının, seminer, uzmanlar grubu toplantısı ve eğitim programı biçiminde gerçekleştirilmesini mutlulukla karşılamaktayız. Bu tasarıların çoğu, üye ülkelerin deneyim, uzmanlık ve teknik bilgilerinin paylaşılması çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Söz konusu çalışmalar, daha ileri bir işbirliğinin temelini oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE, HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERMEYİ SÜRDÜRECEKTİR" Geçen doruk da, kimi uluslararası ve bölgesel örgütler ile kurumsal ilişkiler kurulması yönünde D-8 Komisyonu'na yönerge verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, şunları söyledi:
"Komisyonun ve icra direktörünün doruk kararı doğrultusunda söz konusu örgütlerle temasa geçmesini mutlulukla karşılıyoruz. Böylece, D-8'in diğer örgütlerin mali ve teknik kaynaklarının yanı sıra, deneyimlerinden de yararlanılabilmesi sevindiricidir. D-8'in bütünleşmiş dünya ekonomisinin önemli gruplarından birine dönüşeceğine inanıyoruz. Türkiye'nin, D-8'in, İstanbul Bildirisi'nde dile getirilmiş olan amaçlarına bağlılığını bir kez daha yinelemek istiyorum. Türkiye, D-8'in ereklerine ulaşmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermeyi sürdürecektir."
Sözlerime son vermeden önce, D-8'in İcra Direktörü Büyükelçi Ayhan Kamel'e ve yetenekli, ancak sayıları son derece sınırlı personeline değerli katkıları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "İstanbul'da görev yapan İcra Direktörlüğü Ofisi'nin çalışmalarının sizlerin de beğenisini kazandığına inanıyorum. Son yedi yılda yaşadığımız deneyimler, bu birimin, küçük ama yeterli sayıda profesyonel çalışanı olan etkin bir daimi yazmanlık haline dönüştürülmesinin gerekli olduğunu bize göstermiştir. İran'ın dönem başkanlığında D-8 bünyesinde yeni başarılara ortak olacağımıza içtenlikle inanıyoruz. Bize gösterilen konukseverlik için teşekkürlerimi ve halklarımızın gönenç ve esenliği için en iyi dileklerimi sunuyorum" dedi.
D-8 Dördüncü Doruk Toplantısı'nda Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener temsil ediyor.