İngiliz Times gazetesi bugün yayımladığı analizinde, Kürtlerin Batılı müttefiklerinin, Iraklı güçlerin Kerkük'e girmesini desteklediğine dikket çekti.
Times, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) Kerkük'le ilgili gizli bir anlaşma yaptığından şüphelenildiğini de belirtti.
Analizin başında, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden eski Irak Cumhurbaşkanı ve KYB lideri Celal Talabani'nin oğlu Bafel Talabani'nin, Erbil'in 25 Eylül'deki bağımsızlık referandumu öncesindeki çabalarını aktarılıyor.
PAVEL TALABANİ'NİN REFERANDUM ÖNCESİNDEKİ 'PLANI'
Buna göre Bafel Talabani, gelişmelerden dolayı kaygılıydı ve referandumuna iki gün kala, bunun iptal edilmesi ya da en azından tartışmalı bölgelerde yapılmaması yönünde bir çağrı hazırladı.
Ancak bu çabalar hem Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin hem de KYB'nin yarısı tarafından kenara itildi.
Bunun üzerine Bafel Talabani'nin hasta babası için Erbil'den ayrıldığının belirtildiği yazı özetle şöyle devam ediyor:
"Bu çağrı geri çekildi ve Talabani bir sonraki uçağa binerek babasını görmek için Berlin'e gitti. Babası 10 gün sonra öldü. Irak siyasetinde hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor. KYB'deki Talabani kanadı şimdi, her halukarda bir anlaşma yapmakla suçlanıyor.
'KÜRTLER, AMERİKALILARIN VE İNGİLİZLERİN BİR ARAP ŞEHRİNİ ELE GEÇİRMESİNE YARDIM İÇİN CANLARINI VERİYOR'
"Dün, erken saatlerde yaşanan çatışmaların ardından Kerkük'teki, Talabanilere bağlı Peşmerge güçleri mevzilerini terk etti.
"KYB, Barzani'nin onları olanaksız bir konuma koyduğunu, bundan dolayı başa çıkılamaz, beklenmedik durumlarla karşılaştıklarını söylüyor.
"Kürdistan'ın en büyük partisi, Barzani liderliğindeki KDP ise bu duruma büyük tepki gösterdi ve hatta ihanet suçlaması yaptı".
'KERKÜK ÖDEMEYE DEĞER BİR BEDELDİ'
Analizde daha sonra, Kürtlerin ABD ve İngiltere'nin olaydaki rolüne yönelik bir hoşnutsuzluk duyduğu aktarılıyor.
Times'a göre bunun nedeni ise Kürtlerin Batılı müttefiklerinin reel politika çerçevesinde onların değil karşı tarafından yanında yer alması:
"ABD ve İngiltere Kürtlerin özgürlüğünü 1990'ların başında garanti altına alan ilk ülkelerdi. Suriyeli Kürt dün şöyle diyordu: 'Kürtler, Amerikalıların ve İngilizlerin bir Arap şehri olan Rakka'yı ele geçirmesine yardım etmek için canlarını veriyor'.
"Ancak Batılı müttefikler; Arapların, yarısı Kürt olan ve Kürtlerin anayurt olarak gördükleri Kerkük'e doğru ilerlemelerine seyirci kaldı ve onlara alkış tuttu.
"Bunların hepsi reel politikayla ilgili. Kerkük'süz bir Irak felaket olur ki Irak Başbakanı Haydar El-İbadi de artık ayakta kalamaz.
"Amerikalıların ve İngilizler için, git gide daha fazla İran'ın kontrol ettiği bu ülkede, etkilerini sürdürmeleri açısından tek umut o. Gelecek yıl seçimler yapılacak. Kerkük ödemeye değer bir bedeldi."