Uzun zamandır gitmek istediğimiz Balkan coğrafyasında ilk durağımız uygun bilet fiyatından dolayı Tiran oldu. Balkan ülkelerine seyahatlerde vize problemi olmasa da yapılan anlaşmaya göre bilet satın alırken 'gidiş-dönüş' almak durumundasınız. Yani tavsiye edilen satış şekli giriş yapılan ülkeden çıkış yapmak. Biz bu kurala uymayarak biletlerimizi Pegasus'tan gidiş Tiran,dönüş Belgrad olmak üzere her şey dahil 350 liraya aldık. Bu durumla ilgili sorun yaşamamak adına dönüş bileti çıktımızı, otel rezervasyonlarımızı, mevcut rotamızın çıktısını yanımıza aldık.
Pasaport sıralarının vazgeçilmezi, yabancıların ve ülke vatandaşlarının ayrıldığı bölüme girdik. Kendimize en güleryüzlü, çabuk damga vuran polisin sırasını seçip başladık beklemeye. Arnavutluk'ta kaç gün kalacağımız ve dönüş biletlerimiz soruldu. Biz yanımızda çıktısını aldığımız <em>Belgrad</em> biletimizi verdiğimizde güleryüzlü polisimiz gitti, onun yerine bizi ülkeye almamayı kafaya koymuş bir polis geldi. Bu şekilde ülkeye giriş yapamayacağımızı, biletlerin gidiş-dönüş alınması gerektiğini söyleyerek pasaportlarımızı alıp bizi sıradan çıkardılar ve beklememizi söylediler. 1 saatlik bekleyişin ardından yanımıza polisler tarafından Pegasus görevlisi gönderildi. Dönüş biletlerimizin çıktısını verdik. Görevli yanımızdan ayrıldıktan on dakika sonra, pasaportlarımızı alan Nazi görünümlü pasaport polisi giriş damgalarımızı vurarak pasaportlarımızı teslim etti. Böylece epey sıkıntılı bir sürecin ardından Arnavutluk'a giriş yapabildik.
Gidiş-dönüş mevzusunda kesin belirlenmiş bir standart yok.Tamamen denk geldiğiniz pasaport polisinin içinde bulunduğu ruh haline göre muamele görüyorsunuz. Yine de önlemlerinizi alarak kendinizi sağlama almakta yarar var. Dönüş biletinizin, mümkünse gideceğiniz bütün şehirlerde göstermelikte olsa otel rezervasyonunun ve takip etmeyi düşündüğünüz rotanın çıktısı yanınızda olsun. Pasaport polisinin ters davranma ihtimaline karşı siz de aynı şekilde cevap vermeyin, agresif tavırlar sergilemeyin. Sakin kalıp bahsettiğim evrakları isterse gösterebileceğinizi söyleyin. Beklemek için bizim gibi pasaportlarınız alınırsa sakin kalmaya devam edin, sonuçta sadece turistsiniz. Pasaport polisiyle bizim gibi anlaşamadığınız durumlarda mutlaka geldiğiniz havayolu şirketinden biriyle görüşmek istediğinizi söyleyin. Havayolu çalışanları orada görev yaptıkları için konuya sizden daha hakim ve epey yardımcılar. Çıkarmaları muhtemel bütün zoruklara rağmen bahsettiğimiz evrakları gösterir ve 'turist' olduğunuza ikna ederseniz sonunda giriş yaparsınız.
Havaalanına indikten sonra şehir merkezine gitmek için iki seçenek var. Bunlardan biri taksi diğeri Rinas Express. Otobüsün kalktığı yer havaalanından çıkıp hemen sola döndüğünüzde karşınıza çıkan otoparkın içinde. Otobüsü bulmak çok kolay. Otobüsün ilk durağı havaalanı, son durağı İskender Bey Meydanı. Çantanızı teslim edip, bulduğunuz yere oturun. Otobüs hareket etmeden önce şoför gelip biletinizi kesecek, o yüzden bilet aramınıza gerek yok.
Bilet fiyatı 250 Lek=6 lira
Tiran gezilecek yerler açısından oldukça rahat bir şehir. Şehir içinde toplu taşıma veya taksi kullanmayı gerektirecek bir durum yok. Yürüyerek her yere gitmek mümkün. Şehri gezmeye ilk olarak meşhur İskender Bey Meydanı'ndan başlamak iyi olur. İskender Bey Meydanı ortasında İskender Bey'in heykelinin bulunduğu sağında ve solunda üç gidiş, üç geliş geniş bulvarların yer aldığı ve bunlara bağlanan geniş caddelerden oluşuyor. Meydanın etrafında yer alan Tiran Opera Binası, Tiran Ulusal Müze, Edhem Bey Camii ve Saat Kulesi'ni rahatça gezebilirsiniz.
Tiran'a gelen turistlerin sık ziyaret ettiği diğer bir nokta Piramit. Enver Hoca'nın kızı tarafından tasarlanan bu yapı hangi amaçla yapıldığını sorduğunuzda anıt mezar cevabı verenler var fakat günümüzde böyle bir işlevi yok. Kaykay ve graffiti yapanların, gezenlerin kısacası halkın kullandığı amaçsız bir yapı durumunda. Epey bakımsız durumdaki piramidin üstüne çıkmak mümkün. Piramid'e gitmek için İskender Bey Meydanı'nda bulunan heykelin kıç tarafına sırtınızı verip o yönde yaklaşık 10 dakika yürüdükten sonra karşınıza çıkacak.
Tiran gezilecek yerler arasında en ilginç noktalardan biri de 'Blok' bölgesi. Komünist rejim döneminde halka kapalı olan, Komünist Parti çalışanları ve ailelerinin oturduğu bu bölge görülmeli. Rejimin çöküşünden sonra halka açılan ve hızlı bir değişim gösteren bölgede bugün cafeler, barlar ve özellikle gençlerin takıldığı yerler ağırlıkta.
Tiran, coğrafi konumu itibariyle İtalya'nın yemek kültürünün etkisi altında kalmış. Şehirde pek çok yerde pizzacı veya italyan restoranları bulmak mümkün. Yerel yemeklerden ıspanaklı, pırasalı, kıymalı, peynirli, patatesli Arnavut Böreği ve ülkemizde epey popüler olan Arnavut Ciğeri yiyebilirsiniz.
Biz sabah kahvaltımızı peynirli Arnavut Böreği ile yaptık.(1 porsiyon börek =40 lek/1 lira). Akşam yemeği olarak ise hakkında iyi şeyler okuduğumuz Taiwan isimli İtalyan restoranına gittik.
Taiwan'a ulaşım çok kolay. Yine İskender Bey Heykeli'nin kıç tarafına doğru caddenin sağ tarafından yaklaşık 200-300 metre yürüdükten sonra sağınızda bir parkın içinde yer alıyor. Parkın adı Rinia Parkı. Gezinizi bitirip yemekten önce parka gidip ağaçların altında dinlenip ardından yemeğinizi yemek için Taiwan'a geçebilirsiniz. Taiwan açık mutfaklı, güler yüzlü garsonları, çok lezzetli yemekleriyle lüks bir restoran. Fakat fiyatları Türkiye standartlarına göre çok uygun. Biz iki kişi; bir ıspanaklı ravioli, büyük boy pizza, iki kola ve ortaya aldığımız gouda peynirli salataya toplam 1700 lek ödedik.(42 lira)
Tiran küçük bir şehir olduğu için her yere yürüyerek ulaşmak mümkün. İnternetten rezervasyon yaparken otellerin künyesinde yazan şehrin tam göbeğinde, 100 metre yürüme mesafesi gibi reklam kokan hareketlere kanmayın. Merkezin biraz dışında fakat yürüme mesafesinde çok daha ucuza yerler bulabilirsiniz. Biz tercihimizi Propaganda Hostel'den yana kullandık. Güler yüzlü çalışanları ve odaları temiz bir hosteldi. 1 gece için kişi başı 7 Euro ödedik.
Tiran'dan çevre Balkan ülkerine otobüs seferleri bulunuyor. Tiran çıkışlı olarak birçok Balkan ülkesine ulaşabilirsiniz. Yalnız unutulmaması gereken konu otobüslerin kalitesi ve saatleri. Türkiye'de bulunan otobüs konforu ve düzenli otobüs saatleriyle kıyaslamamak gerek. Otobüs saatlerini gidip görmeden internet üzerinden sağlıklı ve kesin bir bilgiye ulaşmak mümkün değil. Otobüs kalitesi ise internette yazan çok kötü yorumlar sizi korkutmasın, evet Türkiye'nin altında bir kalite ama dayanılmayacak bir durum yok.
Yola çıkmadan önce Google Maps üzerinden yaptığınız hesaplara bağlı kalmayın. Hele zincirleme planlar hiç yapmayın. Kesin sefer vardır dediğiniz şehirlere sefer bulamayıp, bulsanız da istediğiniz saate bulamama ihtimaliniz hep var. O yüzden seyahat öncesi esnek olun. Kesin bağlı kalmanız gereken bir durum olmasın.
-Otobüs kalitesi ve saatleri dışında önemli diğer nokta yolculuk süreleri. Yine bu noktada Google Maps oldukça yanıltıcı. 5 saat hesapladığınız yol 7-8 saat sürebilir. Balkanlar'da boş koltuklar doldurulmak içindir ve otobüsünüz yol üzerinde el eden herkese durabilir :) Kilometre hesabı yaparak yola çıkmak ise başka bir yanlış. Otobüsünüzün ortalama hızı genelde düşük olur, bunda yol kalitesi en büyük etken.
-Türkiye'den alışık olduğumuz yiyecek-içecek ikramı Balkan otobüslerinde bulunmuyor. Hatta çoğunda mevcut muavin bile yok. Yolculuğunuza başlamadan önce yanınıza yolda lazım olacak su, atıştırmalık bir şeyler almakta yarar var.
-Çoğu seferde bilet numarasında koltuk numarası yazmaz. Koltuk numarası olsa bile genelde dikkat edilmez. Gözünüze kestirdiğiniz bir yere oturup rahatça gidebilirsiniz. Türkiye'dekinin aksine kadınlar ve erkekler yanyana seyahat edebilir bu konuda sıkıntı yok.
-Tiran'da mevcut bir otogar yok. Biletinizi İskender Bey Meydanı'nın bulunduğu caddede seyahat acentalarından alabilirsiniz. Biletinizi aldığınız acentanın yakınında uygun bir yerde otobüse sokakta binebilirsiniz. Biz Ohrid biletimizi Pollogu şirketinden aldık.(Bilet 13 Euro) Yukarıda bahsettiğim istediğinz noktaya istediğiniz saatte otobüs bileti bulamama sorununu biz de yaşadık. Sabah 9'daki otobüsümüz Ohrid yakınındaki Struga şehrine gidiyordu. (Tiran-Struga 5-6 saat) Otobüsten indikten sonra 15 km mesafeyi taksiyle gittik.
Tiran gelişmeye çalışan ama halkının ciddi ekonomik sıkıntılar çektiği bir şehir. Turistik açıdan gezmek için bir gün yeterli. Fiyatları Türkiye'den gelen bizler için bile çok ucuz. Güvenlik açısından Türkiye'nin ortalama bir şehriyle aynı sayılır, ekstra bir güvensiz ortam yok. Şehirde dilenciler mevcut fakat çok rahatsız etmiyorlar. Görmezden gelip işinize bakarsanız bir süre sonra gidiyorlar.
Şehrin turistik bölgeleri makyajlanmış ve güzel. Gerçek Tiran'ı görmek için ana meydanın bir kaç sokak arkasına çıktığınızda bile durumu görüyorsunuz. Sıvası dökülmüş bakımsız evler, 3-5 kuruş için bahçesinde yetişen 1 kilo patatesi, yarım kilo inciri, 3-4 tane salatalığı sokakta yere serdiği gazete üzerinde satmaya çalışan bir sürü insan görmek mümkün. Balkanların genelinde olduğu gibi çoğu yerde ikinci el kıyafet dükkanları mevcut.
Şehirde İngilizce bilen insanların oranı çok düşük. İnsanlar yardım etmeye meyilli fakat dil bilmeyince iş biraz zorlaşıyor. Bu gibi durumlarda siz de Türkçe konuşun, orta yol bir zaman sonra bulunuyor :)
-Rinas Ekspres: 250 Lek
-Arnavut Böreği: 40 Lek
-Akşam Yemeği: 850 Lek
-Hostel: 7 Euro
-Struga bilet:13 Euro
Genel toplam: 98 lira
İki Seyyah'a ait daha fazla içerik için sizi şöyle alalım.