YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Tirit, Peygamberin en sevdiği yemek

Mutfak Araştırmacısı Yunus Emre Akkor, Tirit’in peygamberin en sevdiği yemek olduğunu ifade ederek adının altarit olduğunu söyledi

Tirit, Peygamberin en sevdiği yemek

Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu’nda Mutfak Araştırmacısı yazar Yunus Emre Akkor, Yiyecek İçecek Programı öğrencileriyle bir panelde bir araya geldi.

Öğrencilere iyi bir aşçı olmanın sırlarını anlatan Yunus Emre Akkor, “Bugün dünyada 2 tane meslek var, bu mesleklerde yükseldiğiniz zaman herkes bir şekilde sizi bulur. Birisi doktorluk, diğeri de aşçılıktır. İyi yemek yapmak önemlidir” dedi. Tarihte Türk mutfağını çok zengin olduğunu belirten Yunus Emre Akkor, “Bizim mutfağımız yazılı eser olmadığı için unutuldu. Bunun için bize şimdi bazı şeyler dışarıdan geliyor” dedi. ,

Muhteşem balık yemekleri vardı

Türklerin balık yemediği ve balık kültürünün olmadığı şeklinde yanlış bir inanış olduğunu belirten Akkor; “Bu çok yanlış bir inanış. Mesel şu anda defne yaprağıyla balık yemeği yapmanın bize İtalya’dan geldiği sanılır. Ama gerçek öyle değildir. Osmanlı Devleti döneminde ızgara için hazırlanan balıklar karnı yarılmadan temizlenirdi. Kafaları koparıldıktan sonra içi temizlenen balıklar defne yaprağıyla birlikte 1 saat kadar sirke içinde dinlendirildi. Defne ağacından yapılan şişlere takılarak pişirildi” diye konuştu. Yunus Emre Akkor, 2011 yılında hazırlanan bir Osmanlı Mutfağında Balık yemekleri kitabın İspanya’da ödül aldığını da hatırlattı

Yazılı olması önemli

Türk mutfağının gelişmesi için yazılı belge olmasının önemine değinen Yunus Emre Akkor “Biz, mutfağımızı yeniden ancak yazılı bir şekilde yeniden oluşturabiliriz” dedi. Aşçıların en büyük özelliğinin damak tadı olması gerektiğini kaydeden Akkor; Yediğiniz yemeğin tadını 3-5 sene sonra tekrar hatırlayabilmelisiniz” dedi. Akkor, bir aşçının en büyük yardımcı malzemesinin ise bıçağı olduğuna vurgu yaptı.

Mutfak güçlü olmanın alameti

Mutfağın Osmanlı Devleti için güç ve kudret gösterisi olduğunu belirten Akkor, “Osmanlı Sarayı’nda mutfak dediğiniz zaman Muhteşem Yüzyıl dizisindeki 50 metrekarelik mekan aklınıza gelmesin. Saray mutfağı 4 bin 500 metrekarelik bir alanda kuruluydu. Saray’da sadece padişahın yemeğini hazırlayan 17 tane aşçıbaşı ve 50’ye yakın yamak bulunduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra sultan için ayrı, diğer görevliler için ayrı ayrı olmak üzere sarayda yaklaşık 1700 aşçı bulunuyordu. Yardımcı personeliyle birlikte toplam çalışan sayısı 5 bini buluyordu” dedi.

Aşçıbaşları sırlarını paylaşmaz

Yeniçeri ocağının ortadan kaldırılmasına kadar Saray mutfağında Nevşehirli aşçıların hakim olduğunu belirten Akkor; “Yeniçeri isyanı sırasında aşçılarda bu olaya karıştığı için, isyan bastırıldıktan sonra Saray’da bulunan bütün aşçılar kovuldu. Yerlerine Bolulu aşçılar getirildi” diye konuştu. Bu durumun yazılı kayıt olmadığı için saray mutfağında en az yüzde 20’lik bir kayba neden olduğunu belirten Akkor, “Sarayda aşçıbaşları işimi öğrenir işsiz kalırım korkusuyla sırlarını asla kimseyle paylaşmazlardı. Bundan dolayı yüzlerce yemek çeşidimiz bugün tarih oldu” diye konuştu.

Soğanlı yumurtanın önemi

Şimdilerde burun kıvrılan soğanlı yumurtanın Osmanlı Sarayı’nda en önemli yemeklerin başında geldiğini ifade eden ve Aşçıbaşı seçiminde en önemli kıstas olduğunu belirten Akkor; “Osmanlı döneminde Ramazan ayının başlangıcı da Arefe olarak tanımlanırdı. Padişahlar vezirler ve diğer kişilerle birlikte sabahtan kutsal emanetleri ve çeşitli camileri gezmelerinin ardından öğleden sonra Saraya geldikleri zaman aşçıbaşları tarafından hazırlanan soğanlı yumurtayı yerlerdi. En beğendikleri soğanlı yumurtayı hazırlayan aşçıbaşı, sarayın en büyük aşçıbaşısı olurdu” dedi.

Peygamber yemeği tirit

Anadolu coğrafyasında binlerce çeşit yemek bulunduğunu belirten Yunus Emre Akkor; “Mesel tirit dediğimiz yemek her yerde yapılır ve 25 farklı şekilde yapılır. Aslında trit Peygamber efendimizin en çok sevdiği bir yemektir. Peygamberimiz döneminde arta kalan kuru ekmekleri israf etmemek için et suyuyla yapılan bir yemektir. Kuru ekmeklerin üzerine etsuyu dökülür ve ekmeklerin yumuşaması sağlanırdır. O zamanki adı altarit iken bugün Anadolu’da adı trit olmuştur. Tabii bugün üzerinde et yoğurt her şey konuluyor ama bunun aslını insanlarımızın bir çoğu bilmiyor” dedi.

Panelin ardından Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Hacer Bakır Sert, Yunus Emre Akkor’a plaket verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler