Uzmanlara göre, hastalık tedavi edilmediği sürece vücuda ve diğer aile bireylerine bulaşıyor. Sıcak ve terli ayakkabı giyenler, bot kullananlar, kuaför ve ev hanımları, sporcular ve ortak soyunma odası ile duş kullananlar tehdit altında.
Özellikle yaz aylarında artan sıcaklar beraberinde tırnak mantarı hastalığını getiriyor. Sık karşılaşılan bir problem olan tırnak mantarı hastalığı, tırnaklarda beyaz-sarı renk değişikliği, kalınlaşma ve kırılma ile kendini gösteriyor. Genellikle ayak parmaklarında rastlanan tırnak mantarı, tırnakların altında çoğalan ve ancak mikroskop ile görülebilecek küçük organizmalar olduğu için erken dönemde farkedilmiyor.
Bu organizmalar özellikle ayakkabı ve terliklerde, havlularda, bahçede, genel kullanıma açık duşlar, jimnastik salonları, yüzme havuzlarının basamakları, otel, cami halıları gibi ortamlarda bulunuyor. Tüm mantar hastalıkları gibi tırnak mantarının da bulaşıcı ve kolayca yayıldığını kaydeden uzmanlar şunları söylüyor:
"Kendi kendine iyileşmesi mümkün olmayan bu mantar infeksiyonu için mutlaka bir doktora muayene olunması gerekiyor. Tırnak mantar hastalıkları, genellikle ayağın bir ya da iki tırnağında başlar. Daha sonra bütün tırnaklara yayılabilir. Hastalığın erken dönemlerinde normal sağlıklı pembe renk kayboldukça, tırnağın dış köşesi hafif sarılaşır. Hastalık yayıldıkça tırnak sertleşir ve şekil değiştirir. Hastalıklı (mantarlı) doku zayıfladıkça yumuşaklaşır ve kolaylıkla kırılır. Tüm tırnak, dokunulmaya karşı hassastır. Ayakkabı ve çorap giymek bile acı verir. Tırnak gevşeyebilir ve deriden ayrılabilir, hatta düşebilir. Tırnakları kesmek ve tırnak cilası sürmek işe yaramaz".
Oldukça yaygın bir hastalık olan tırnak mantarının ilerleyen yaşlarda görülme ihtimali de artıyor. Yapılan araştırmalara göre, 16-24 yaş grubundakilere oranla 55 yaşın üzerindeki bireylerde tırnak mantarı gelişme ihtimali 3,5 kat daha fazla.
Yapılan araştırmalar tırnak mantarı hastalığının kişilerin özgüvenlerini ve sosyal ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor. Hastaların yüzde 44'ünün tırnaklarının görünmesinden çekindiği için halka açık alanlardan faydalanmadığını gösteriyor. Ayrıca tırnak mantarı hastalığı, el ve ayakların aktif olarak kullanıldığı günlük yaşam faaliyetlerini de engelleyebiliyor. Hastaların yüzde 48'i ağrı duyduklarını, yüzde 38'i ayakkabı giymede zorlandıklarını, yüzde 15'i ayakta dururken ya da yürürken rahatsız olduklarını belirtiyorlar.
TIRNAK MANTARI NASIL BULAŞIR?
Tırnak mantarı genellikle basit bir yaralanma ile başlıyor. El ve ayak tırnaklarının kırılması, tırnakların çok kısa kesilmesi, dar ayakkabının tırnağı sıkıştırması gibi durumlarda, yaralanan tırnağa mantar adı verilen organizmaların yerleşmesi daha kolay oluyor. Tırnak mantarı doğrudan insan teması olmadan da ortak kullanım alanlarından bulaşıyor. Sıcak ve nemli alanlarda gelişen mantarlar havuzlardaki dezenfekte edilmiş ayak banyolarında bile yaşayabiliyor. Bu nedenle özellikle tatil yaparken havuz başında geçirilen uzun zamanlarda çok dikkatli olmak gerekiyor.
El ve ayakları özellikle de parmak aralarını sürekli temiz ve kuru tutmak, sentetik ya da yün çoraplar yerine yüzde 100 pamuklu çorap giymek, sık sık değiştirmek ve yıkamak, ayakkabı, terlik, havlu ve bornozları başkalarına vermemek, ortaklaşa kullanılan duş ve soyunma odalarında çıplak ayakla dolaşmamak gerekiyor. Tırnak mantarı selülit gibi ciddi ve hastanede tedavi gerektiren bakteriyel infeksiyonlara da yol açabiliyor. 10 yıl öncesine kadar etkili bir tedavisi bulunmayan tırnak mantarı hastalığında eski ilaçlar, merhemler ve losyonlar mantarı öldürmüyor sadece üremesini durduruyorlardı. Tırnak mantarı tırnağın altında yerleştiğinden bu ilaçlar çoğunlukla etkisiz kalıyorlardı. Ancak günümüzde ağızdan alınarak kan yoluyla tırnağın altına nüfuz edebilen ve mantarlar üzerinde öldürücü etkisi olan ilaçlarla kesin sonuç alınabiliyor.