Çeşitli hastalıklar ya da tırnağın kendi hastalıkları tırnağın yapısının bozulmasına neden olabiliyor. Tırnak tümörleri de tırnağın yapısını bozan hastalıklar arasında yer alıyor. Yaygın olarak görülen tırnak mantarları ise tırnak tümörleriyle karıştırılabiliyor ve bu durum da tedavinin gecikmesine sebep olabiliyor. Memorial Şişli ve Ataşehir Hastaneleri Dermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Necmettin Akdeniz, tırnak tümörleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Parmak uçlarında dokunma duyusunu sağlayan sinir hücreleri yoğun bir şekilde bulunmaktadır. Tırnaklar, tutma işlevinde destektir ve el ve ayak parmaklarının uçları için önemli bir koruyucu işleve sahiptir. Tırnak tümörleri tırnak ve tırnak yatağında meydana gelen iyi ya da kötü huylu kitlelerdir. Tırnak tümörlerinin çoğu iyi huyludur. Tırnak tümörlerinin bazıları ellerde bazıları ise ayaklarda daha sık görülebilmektedir. Özellikle ayak ve el başparmaklarında ortaya çıkmaktadır. İyi huylu (selim tümörler) ve kötü huylu (kanserler) tümörler tırnağı etkileyerek tırnağın yapısında ve renginde değişikliklere yol açabilir. İyi huylu tırnak tümörleri; miksoid tümörler, glomus tümörleri, piyojenik granülomlar, onikomatrikoma ve onikopapilloma tümörleridir. Kötü huylu tırnak tümörleri ise Bowen hastalığı, skuamöz hücreli karsinom ve malign melanomdur.
Tırnak tümörleri sıklıkla tırnak mantarı ile karıştırılmaktadır. Tırnak mantarında tırnak sarı-beyaza döner, kalınlaşır ve yapısında bozulmalar olmaktadır. Doğru tanı konulamayan tırnak tümörleri tırnak mantarı sanılarak uzun süre mantar tedavisi uygulanabilmektedir. Tırnak mantarı olarak değerlendirilen ve bu yönde tedavi uygulanan bir tırnak tümörünün erken aşamada tedavi edilmesi de gecikebilmektedir.
Diğer deri kanserlerinde olduğu gibi tırnak tümörlerinin de en önemli nedeni güneş ışınlarıdır. Tırnak tümörünün diğer nedenleri arasında kronik travmalar, kimyasal maruziyetler, radyasyon tedavileri, bağışıklık sistemini baskılayan lenfoma, lösemi gibi kanser türleri ve kemoterapi gibi immün sistemi etkileyen ilaçlar ve enfeksiyonlar (AIDS) bulunmaktadır. Bu nedenlerin dışında kronik her türlü yara ve kanamada kanser olasılığının düşünülmesi gerekmektedir.
Tırnak tümörleri, tırnak yapısında ve şeklinde çatlama, kalınlaşma, kırılma gibi şekil bozuklukları, tırnak altında kitleler, şişlikler olarak belirti verebilmektedir. Kötü huylu tümörlerde ise tırnakta renk değişiklikleri ile birlikte tırnak altında şişlik oluşması ve kanama görülebilir. Tırnak plağı, tırnak yatağı ve tırnağın etrafında siyah ya da kahverengi renk değişikliklerinin olması ve etrafa yayılması ve iyileşmeyen yaralar da kötü huylu tırnak tümörlerinin belirtileri arasında bulunmaktadır.
Tırnak tümörünün tanısını muayene, dermoskopik inceleme ve gerekli görülen durumlarda tırnak biyopsisi ile konulmaktadır. Dermatoloji uzmanı bir hekim muayene ve dermoskop ile yapacağı dermoskopik inceleme sonrası çoğunlukla tırnak tümörü olup olmadığını belirleyebilmektedir. Kanserden şüphelenilen durumlarda tırnak ve tırnak altı biyopisisi yapılarak tanı kesinleştirilerek tümör en kısa sürede cerrahi yöntemlerle alınmaktadır.
Tırnak tümörleri sıklıkla cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Tümörün olduğu bölge lokal anestezi ile uyuşturulup tümör için uygun olan cerrahi işlemler yapılmaktadır. Tırnak tümörleri küretaj yöntemi, elektrokoter ile yakarak ya da radyoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Tümörlerin türü değişse bile çoğunlukla en başarılı tedavi yaklaşımı tümörlerin cerrahi tedavisidir. Erken dönemde ve ilerlememiş iyi ya da kötü huylu tümörler kolaylıkla tedavi edilebilirken geç fark edilen tırnak kanseri yayılarak iç organlara dahi sıçrayabilmektedir.
Tırnak tümörlerinin geç fark edilmesi o parmağın ya da eklemin kesilmesine (ampütasyon) kadar gidebilmektedir. Bu sebeple tırnakta meydana gelen değişikliklerin mutlaka bir uzman tarafında kontrol edilmesi, düzenli doktor muayeneleri tırnak kanserine karşı alınacak en iyi önlemler arasında bulunmaktadır.