Guatr ve nodül nedir? Tiroid ultrason incelemesi kimlere gerekir? Gebelikte tiroid ilaçları alınabilir mi? Tiroid kanserinin erken aşamada tespit edilmesi neden önemlidir? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sibel Ertek Yalçın, tiroid hastalarının bilmesi gerekenleri tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı.
Tiroid bezinin normalden büyük olmasına “guatr” denir. Guatr içerisinde büyüyen yumrulara “nodül” adı verilir. Tiroid, içerisinde nodül olmadan da fazla büyük boyutlarda olabilir. Büyümüş tiroid yani guatr, boyunda şişlik, bası hissi, dar ve kısa boyunlu kişilerde horlama, nefes darlığı yapabilir.
Tiroid bezi, tiroid hormonlarını (T3 ve T4’ü) iyot kullanarak sentezler. İyot eksikliği, guatr gelişmesinin ülkemizdeki en sık nedenlerinden birisidir. Özellikle çocuklarda ve gebe kadınlarda iyot tüketiminin normal olması çocuk ve bebeklerin normal beden ve zeka gelişimi için önemlidir. Yetişkinlerde iyot eksikliği guatr ve hipotiroidi nedenidir.
Tiroid fonksiyonları için tarama testi TSH’dır. Hastanın muayenesine ve kullandığı ilaçlara göre TSH ile birlikte gerekirse T4, T3 ve tiroid antikorları da istenebilir.
Tiroid hormonları kanda bakılır ve tiroidin çalışmasını değerlendirmek için istenir. Ancak tiroid hormon düzeyleri tiroidin yapısal bozuklukları (örneğin nodül veya tiroidit olması gibi) hakkında bilgi vermezler. Bu nedenle tiroid bezinin yapısı hakkında muayeneye göre gerek duyulursa tiroid ultrasonografik incelemesi istenebilir. Tiroidle ilgili kan tetkikleri ve tiroid bezi normal görünümlü olsa da muayene veya ultrasonda içerisinde nodül tespit edilebilmektedir.
Özellikle birinci derece yakınlarında tiroid kanseri hastası olan kişilerin mutlaka tiroid testlerini ve muayenesini düzenli aralıklarla yaptırması, tiroidde nodülleri varsa bunların takibini aksatmaması gerekir. Tiroid hastalıklarında ailevi yatkınlık sıktır. Ailesinde tiroid kanseri öyküsü olanlarda, tiroid kanseri yatkınlığı olan genetik hastalıklarda, radyasyona maruz kalmış kişilerde ve ayrıca nodülün büyük olduğu veya şüpheli özellikler gösterdiği durumlarda nodüllerin kanser hücreleri içerip içermediği mutlaka araştırılmalıdır.
Tiroidin az çalışması “hipotiroidi” olarak bilinir. Halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, kabızlık, ciltte kuruluk, kabalaşma, turuncuya yaklaşan renk değişiklikleri, artan saç dökülmesi, çabuk üşüme ve soğuğa tahammülsüzlük hipotiroidinin belirtilerindendir.
Tiroidin az çalışması durumunda tiroidin üretmesi gereken T4, “levotiroksin” etken maddeli tablet şeklinde kullanılmaktadır. Bu tabletler sabah aç karnına, kahvaltıdan en az 30 dakika önce ve tek başına içilmelidir. Demir ilaçları, mide ilaçları, kalsiyum tabletleri ile birlikte veya yemekle alınması sonucu bağırsaklardan emilimi bozulur ve etki gösteremezler.
Gebelikte tiroid ilaçlarının çoğu kullanılabilmektedir. Mümkünse gebelik öncesi bu ilaçların dozlarının ayarlaması ve gerekirse ilaç değişimi için endokrinoloji doktoru ile görüşülmesi, gebelik ihtimalinin daha yüksek olması için ve gebeliğin doğuma kadar sağlıklı devam etmesi için uygun olur. Gebe olduğu öğrenildiğinde ve gebelik boyunca da muayene ve tetkiklerle tiroid ilaçlarının doz ayarının yapılması anne ve bebek için en doğrusudur. Bebeğin normal vücut ve zeka gelişimi için gerekli ideal tiroid hormon değerleri gebelerde gebe olmayanlardan farklıdır.
Tiroidin çalışmasının normalden fazla olması, kanda fazla tiroid hormonu bulunması, yani hipertiroidiye halk arasında “zehirli guatr” denir. Aşırı terleme ve sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı, kilo kaybı, ellerde titreme, ishal gibi belirtilere neden olur.
Hipertiroidide tiroid bezi içinde fazla tiroid hormonu üreten kısmı değerlendirmek için veya nodüler guatrda nodüllerin çalışmasını görmek üzere tiroid sintigrafisi istenebilir. Çok düşük doz radyoaktif iyot verilerek sintigrafi yapılır.
Tiroid sintigrafisinde fazla iyot tutan nodüllere “sıcak”, az tutanlara “soğuk” nodül denir. Sıcak nodüllerin çalışması fazladır ve kötü huylu hücre içerme ihtimalleri daha düşüktür.
Tiroid nodüllerinin bir kısmında tiroid kanseri gelişme riski vardır. Endokrinoloji doktorunun muayenesi, hastanın aile öyküsü, radyasyon maruziyeti gibi bilgilerin değerlendirilmesi ve tetkikleri sonucu riskli bulduğu nodüllerden biyopsi istenir. Kanser riskini belirlemede ultrason eşliğinde kullanılan “tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi” yöntemi, hastalığın tanısının konulmasını ve ameliyata gerek kalmadan nodül hakkında bilgi edinilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle özellikle ülkemiz gibi tiroid hastalıklarının yaygın olduğu bölgelerde tiroid muayene ve taramaların yapılması hayati önem taşımaktadır.
Tiroid kanserleri, erken dönemde yakalandıklarında kemoterapi ve radyoterapiye gerek kalmadan tedavi edilebilen hastalıklar oldukları için erken tanı büyük önem taşır.
Tiroid nodülünden biyopsi genellikle ultrason eşliğinde, kan almada kullanılan enjektörle nodülün içerisinden çok az miktarda sıvı alınması ve alınan örnekteki hücrelerin mikroskop altında incelenmesi ile yapılır. Tiroid biyopsileri “ince iğne aspirasyonu” yöntemi ile yapıldığı için ameliyathanede yapılmasına gerek yoktur, anestezi gerektirmezler. Biyopsi öncesi aç kalmaya gerek yoktur, biyopsiden hemen sonra hasta işine devam edebilir, banyo yapılabilir.
“Graves hastalığı” denen, tiroid hormonu seviyelerinin fazla olduğu bir tiroid hastalığında tiroidle birlikte göz kasları ve göz çevresi dokular da etkilenir. Gözler ileriye doğru çıkıklaşır, göz kapakları tam kapanamaz hale gelebilir. Özellikle sigara içen Graves hastalarında göz tutulumu fazladır, sigaranın mutlaka bırakılması gerekir, göze ve tiroide yönelik diğer tedaviler uygulanır.