Tiroid kanserleri genellikle uygun tedavi yöntemleri uygulandığında ve gerekli hastalarda radyoaktif iyot tedavisi eklendiğinde, hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün oluyor. Uygun tedavinin iyi ve doğru bir ameliyattan geçtiğini söyleyen Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Tunca, “Doğru yapılan bir ameliyat ile tiroid dokusu tamamen çıkarılabilir ve lenf bezlerinde de hastalık mevcutsa bunlar tamamen temizlenebilir.
Bu nedenle iyi bir girişim bu hastalığın tedavisinde çok önemli. Tiroid kanseri kadınlarda daha sık görülüyor. Ancak tiroid nodülü olan erkek hastalarda nodülde kanser olma olasılığı kadınlardan daha fazladır” diyor.
Tiroid kanserleri hastaların çoğunda belirgin bulgu vermez. Bulgu verdiklerinde ise en sık olarak boyunda küçük bir şişlik şeklinde nodülle ortaya çıkarlar. Bu nodüller genellikle ağrısız nodüllerdir.
Ses kısıklığı: Genellikle tümörün ses tellerine giden sinirin tutulması ya da sinire bası olması durumunda gelişir.
Yutma güçlüğü: Yine büyük tümörlerde ya da nodüllerde kitlenin yemek borusuna bası yapması ya da bölgede hareket kısıtlılığı yaratması sonucu oluşur.
Nefes almada zorluk: Bu semptomda yine tümörün nefes borusuna baskı uygulaması sonucu ya da selim olaylarda 2 taraflı büyüyen tiroid nodüllerinin nefes borusunu sıkıştırması sonucu oluşur.
Geçmeyen boyun ağrısı: Ve soğuk algınlığı olmadan geçmeyen öksürük tiroid kanseri belirtisi olabilir.
Erken dönemde tanı tüm kanserlerde olduğu gibi tiroid kanserlerinde de önemli. Erken tanı ile cerrahi girişimin büyüklüğü azalıyor bu da hastanın daha düşük komplikasyon oranları ile örneğin ses kısıklığı olmadan tedavi edilme şansını artırıyor.
Tiroid kanserinde ameliyatla tedavi olmazsa olmaz bir yöntem. Ancak daha bazı kötü seyirli alt tiplerde, ameliyat öncesi dönemde ek olarak kemoterapi, radyoterapi gibi bazı tedaviler gerekebilir. Tiroid kanseri kadınlarda daha sık görülen bir hastalık olmakla birlikte tiroid nodülü olan erkek hastalarda, nodülde kanser olma olasılığı kadınlardan daha fazladır.
Tiroid kanseri tanısı ile yapılan doğru cerrahi girişim sonrası dönemde tedaviyi belirlemede en önemli olan multidisipliner yaklaşım. Bu hastalarda ameliyat sonrası cerrah, endokrinolog ve nükleer tıp uzmanının katıldığı konseylerde tartışarak hastanın bundan sonraki tedavisine karar veriyoruz. Dünya üzerinde çeşitli yaklaşımlar olmakla birlikte bizim genellikle tercih ettiğimiz yöntem 1 santimden büyük diferansiye tiroid kanserlerinde (Papiller kanser, foliküler kanser) radyoaktif iyot tedavisi (Atom) tedavisi vermek. Radyoaktif iyot tedavisi için hastalar nükleer tıp birimlerinde radyoaktif maddeyi içtikten sonra yaklaşık 3 gün kadar bir odada kaldıktan sonra taburcu ediliyor. Bu aşamadan sonra hastalara tiroid hormonu başlanarak belli aralıklarla çeşitli kan tahlilleri ve gerekirse ultrasonografi ve diğer tetkikler yapılarak hasta takip ediliyor.
Kadınlar: Nedeni bilinmemekle birlikte kadınlarda tiroid kanserleri erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. Ancak tiroid nodülü olan erkeklerde kanser görülme oranı kadınlardan daha yüksektir.
Radyasyona maruz kalan hastalar: Hodgkin lenfoma tanısı ya da baş ve boyun tümörleri nedeniyle radyoterapi yapılan hastalar, nükleer felaketlere maruz kalan hastalar (Çernobil olayı gibi), eski bir yöntem olmakla birlikte akne (sivilce), kronik tonsillit gibi nedenlerle düşük doz radyoterapi yapılan hastalar (bu tedaviler yaklaşık 40-50 yıl öncesinin tedavileri olup şu an kullanılmamaktadır)
** İyottan fakir diyet
Ailede tiroid kanseri varlığı
Ailede kalın bağırsak kanseri varlığı: Özellikle ailevi adenomatöz polipozis sendromu adını verdiğimiz kalın bağırsakta çok sayıda polipin bulunduğu hastalar.
Bazı nadir genetik hastalıklar: Meme ve tiroid kanserlerinin beraber görülebildiği Cowden hastalığı gibi.