İnsan bedeninde hayati bir öneme sahip tiroid hormonlarının gerekenden fazla veya az salgılanması, pek çok ciddi ölçüdeki sağlık problemlerine sebep olabilir. Kilo artışı, üşüme, yorgunluk, çarpıntı, sinir hali ve iştahsızlık gibi birçok belirtisi bulunan tiroid hastalığı, kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülür. Metabolizmanın kontrol edilmesini sağlayan hormonları üreterek kana geçmesini sağlayan tiroid bezleri az çalışırsa, başta kısırlık olmak üzere birçok farklı rahatsızlığı ortaya çıkarabilir.
Tiroid kelimesi latince kökenli bir kelimedir. Savaşlarda kullanılan kalkanlara benzetildiği için bu adı almıştır. Bu yüzden bazı sözlüklerde de kalkan bezi olarak isimlendirilir. Buna karşın şekli daha çok bir kelebeği çağrıştırır.
Tiroid bezi, boyna ön taraftan bakıldığı zaman; alt çenenin altında bulunan, erkeklerde daha belirgin olarak görülen ve adem elması ismi verilen kıkırdak çıkıntısının altında bulunur. Soluk borusunun kısmen önünde ve her iki yanında bulunan bir organdır. Soluk borusunun iki yanına yerleşen kısımları sağ lob, sol lob ya da sağ tiroid, sol tiroid ismini alır. Bir iç salgı bezi olan tiroidin işlevi; T3 ve T4 ismindeki hormonları üretmesi ve bu hormonları kana göndermesidir. Kanda belirli bir düzeyde olması gereken bu hormonlar, vücudun metabolizması ile alakalı neredeyse bütün işlemleri gerçekleştirir.
Tiroid Nodülü: Nodüller, bez içerisinde oluşan anormal haldeki dokulardır. Muayene sırasında el ile tespit edilebilir. Bunun yanı sıra ultrasonla da tespit edilmesi mümkündür. Bu nodüller sıcak, soğuk ve ılık şeklinde üçe ayrılır. %10’unu sıcak, % 80’ini soğuk ve %10’unu ise ılık nodüller oluşturur. Tiroid bezleri, bazen nodüllerden dolayı da büyüyebilir. Nodül içeren guatr rahatsızlığına, nodüler guatr adı verilir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır. Zaman geçtikçe büyüyen bezlerde, önceleri nodüller oluşmayabilir. Lakin bu durum tedavi edilmez ve iyot eksikliği sürerse, oluşan bu nodüller hipertroidiye sebebiyet verebilir.
Bezlerin gereğinden fazla veya hızlı çalışmasının tıp dilindeki adı hipertiroidi ya da tirotoksikozdur. Kanda bulunan bir çeşit antikorun, aşırı hormon salgılayıp uyarılması sonucu oluşan bir durumdur. Kan içerisindeki antikorlar, bezlerin aşırı derecede hormon üretmesini sağlar. Bunun yanı sıra tiroid bezinin de aşırı ölçüde büyümesine neden olur ve sonuçta guatr rahatsızlığı ortaya çıkar. Bezler besinlerle almış olduğumuz iyotu kandan çeker ve depolar. İyot, bu bezlerin ürettiği T3 ile T4 hormonlarının genel yapılarını oluşturur. T3 ile T4 hormonlarının çok salgılanması yüzünden kanda ve dokuda T3 hormonuna dönüşür. Bütün işlevleri T3 hormonu gerçekleştirir.
Tiroid bezinin az çalışması kadar çok çalışması da bazı sağlık problemlerine yol açar. Bezlerin fazla çalışması; aşırı heyecan ve duygusallık, kilo kaybı, aşırı terleme, sıcağa tahammül edememe, sinirlilik, uyku problemleri, ishal, titreme, saç dökülmesi, çarpıntı, cilt ve tırnaklarda değişiklik, kuvvette azalma, göz kapağı şişmesi gibi çeşitli belirtilerle kendisini gösterebilir.
Kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülen tiroid bezinin az çalışması durumunda, belirtiler kişiden kişiye göre değişebilir. Metabolizmanın genel bir yavaşlamaya uğramasına sebep olan bu durumda;
Başka rahatsızlıkların belirtileri ile karıştırılabilen bu rahatsızlık, kadınlarda gebe kalmayı zorlaştırır. Gebe kalındığı zaman da düşük yapma ihtimalini arttırır. Bu hormonun eksikliğinde anne karnında bulunan bebeğin zekası ve fiziki gelişimi de olumsuz olarak etkilenir. Bebekte büyümede, gelişmede ve zekada geriliğe neden olabilir. Bu durumların yanı sıra, depresyon, kabızlık, guatr, obezite, tansiyon hastalığı, kolestrol oluşabilir. Nadir olarak görülse de kişiyi komaya sokabilir.
Tiroid bezinin yeterince çalışmamasının en önemli sebebi hashimoto rahatsızlığıdır. Hashimoto rahatsızlığı, kronik otoimmün durumuna denilir. Vücutta bağışıklık sisteminin hastalığa karşı bir reaksiyonu sonucunda meydana gelen bir hastalıktır. Hashimoto rahatsızlığına bağlı tiroid yetersizliği sorunu, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.
Tiroid, en sık 20 ile 40 yaşlarında meydana gelebileceği gibi; çocuklarda, yaşlılarda ve genetik yatkınlığı olan kişilerde de görülebilen bir rahatsızlıktır. Bu problemin ortaya çıkmasında, yorgunluk ve stres de önemli bir faktördür. Yaşın ilerlemesiyle beraber görülebilen bu eksiklik daha seyrek olarak seyreder. Bazı kişilerde ameliyatla bezlerin alınması ya da radyoaktif iyot tedavisi uygulanması sonucunda da tiroid hormonu eksikliği oluşabilir.
Guatr rahatsızlığı, bezde büyüme olması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bezin büyümesi ve fonksiyonlarında bozulma görülmesinin birçok nedeni bulunur. Ülkemizde bu rahatsızlığa neden olan etken genelde iyot eksikliğidir. Kadınlarda 50, erkeklerde ise 60 yaşından sonra guatra yakalanma riski artar.
Hipertiroidizm: Bu durumdaki kişiler uykuya dalmakta güçlük çeker ve bu yüzden kendilerini yorgun ve halsiz hissederler. Bezin aşırı çalışması uykusuzluğa sebep olur. Bu sebeple nabız hızlanır. Geceleri uykuya dalmayı zorlaştıran veya gecenin bir yarısı sizi uyandırabilen bir kaygı oluşabilir.
Hipotiroidizm: Bu durumda, yorgunluk bir numaralı belirtidir. Sürekli uyumak isteyebilir veya normalden daha çok uyursunuz. Lakin yine de kendinizi yorgun ve bitkin hissedebilirsiniz.
Hipertiroidizm: Bu durum panik atak, anksiyete veya bir türlü gevşeyememe durumu ile alakalıdır. Aynı zamanda tiroid hormonunun çok fazla olması konsantre olmayı da zorlaştırır.
Hipotiroidizm: Her zamanki halinizden daha üzgün ve daha depresif hissediyorsanız nedeni; beyninizde bulunan serotonin hormonu seviyesini etkileyen tiroid hormonu çok az olduğu içindir. Ayrıca bu durum, konsantrasyon düşüklüğü ve hafıza zayıflığı veya zihin bulanıklığı olarak da tanımlanabilir.
Hipertiroidizm: Her zamanki miktarlarda ve her zaman yediğiniz gıdaları yemenize karşın kilo veriyor olabilirsiniz.
Hipotiroidizm: Sürekli kilo alıyorsanız ve kilo vermeniz zor ise, bu en önemli belirtisidir. Metabolizmanızı hızlandırarak fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
Hipertiroidizm: Huzursuz bağırsak sendromu veya ishal olabilirsiniz.
Hipotiroidizm: Çok uzun süren veya ciddi bir kabızlığınız olabilir. Bu durum, bağırsak hareketliliğinizin azalmasına sebep olan tiroid hormonu seviyelerinde değişiklikler sebebiyle ortaya çıkan bir belirtidir.
Hipertirodizm: Bir şey taşırken, baş üzerinde aktiviteler yaparken veya merdivenleri çıkarken zorluk çekebilir, kas ve eklem rahatsızlıkları yaşayabilirsiniz.
Hipotirodizm: Herhangi bir uzvunuzda aniden karıncalanma ve uyuşmalar hissedebilirsiniz. Bu durum, tiroid hormonu çok az üretildiği içindir. Çünkü az üretilince, beyne ve omuriliğe gönderilen sinyallerle bütün vücut etkilenebilir. Ayrıca kol ve bacaklarınızda kas veya eklem katılıkları, ağrı veya zayıflık hissedebilirsiniz.
Bu testler için hastadan kan alınır ve kanda bulunan tiroid düzeyine bakılır. Rahatsızlık ile alakalı olarak incelenen kan değerleri şunlardır:
TSH: TSH, tiroid bezine beynin ne kadar hormon salgılaması gerektiğini bildirir. Yüksek TSH düzeyi, bezlerde yavaşlama olduğuna işaret eder.
T3: Önemli olan diğer bir hormondur. Yüksek T3 düzeyi tipik hipertiroid, düşük T3 seviyesi de hipotiroidin habercisi olur.
T4: Kanda gerekli değerden daha yüksek bir oranda T4 bulunuyor ise, bu hipo veya hiper olduğu anlamı taşır. Aynı zamanda T4 seviyesi doktorların teşhis koyarken, rahatsızlığın tiroid bezinin kendisinden mi, yoksa beyindeki hipofiz bezinden mi kaynaklandığını tespit etmelerini sağlar.
Bu testi yapmak amacıyla alınan kan örneklerinde şayet tiroid hastalığı saptanmışsa, ancak net olarak teşhis edilmesi için yeterince veri elde edilememiş ise diğer başka testler de uygulanabilir. Bu testler; ultrason ve radyoaktif iodindir.
Ultrason: Ultrason, bezlerdeki büyümenin gözle görülüp saptanamayacağı durumlarda, bezlerin az veya çok çalışmasına sebep olabilecek tümör veya kistleri belirlemek için kullanılır.
Radyoaktif İodin Alma: Hormon üretimi kan içindeki iodinler kullanılarak yapılır. Küçük radyoaktif bir iodin hapı ile doktor bezlerin hormon üretmek amacıyla ne kadar iodin kullanmış olduğunu belirler. Çok iodin kullanılmış ise bu hipertiroid, az kullanmışsa hipotiroid hastalığı olduğunu gösterir.
Levotiroksin tedavisi ile hormonlar stabil bir hale getirilir. Bu tedaviyle alakalı belirtilmesi gereken şeyler aşağıdadır;
Geleneksel tedavi yöntemi ile levotiroksin kullanılarak hormon değişikliği terapisi yapılabilir. Bu şekildeki tedavilerde, hormonlar düzenli olarak izlenir. Aşırı doz ilaç alımı; çarpıntı, göğüs ağrıları, düzensiz kalp atışları, kalp krizi hatta kalp yetmezliklerine dahi sebep olacak yan etkiler yapabilir. En uygun hormon üretimi, dünya genelinde bulunan doktorlar tarafından uzun zaman stratejileriyle sentetik bir şekilde değiştirilir.
En yaygın uygulanan tedavi yöntemi; tiroksin, özel sentetik bir tiroid hormonu olan levotiroksin ile değiştirilir. Bu hormon, düşük maliyetli ve güvenilirdir. Ancak, doğru dozun belirlenmesi zaman alabilir. Dozun hızlı bir biçimde yükseltilmesi, koroner arter hastalığına, çarpıntı ve diğer bazı medikal problemlere, atriyal fibrilasyon gibi bazı kötü rahatsızlıklara sebep olabilir. Tiroid hormonunun fazla olmasının belirtileri; çarpıntı, iştahta artış, uykusuzluk, titreklik ve titreme gibi belirtilerdir.
Soya ve lif oranı yüksek zengin diyetler, levotiroksin emilimini engeller. İlaç ve tamamlayıcı takviyeler alınması da emilimi azaltabilir. Bu takviyelerden bazıları; demir, kalsiyum takviyeleri, kolestiramin ve alüminyum hidroksittir.
Tiroid ameliyatı; tiroid kanserinde, nodüllerinde ve hipertriodin tedavilerinde kullanılabilir. Bu tedavi seçenekleri sırasında, bezlerin tamamı veya bir parçası alınarak uygulanır.
Cerrahi müdahalede, deride bir kesik açılır. Kas ve diğer dokularla, bu bezler ayrıştırılarak ortaya çıkarılır. Sonrasında hasta 1 veya 2 gün hastanede yatar. Genel sağlık koşulları ve yaş, iyileşme sürecinde etkili olabilir.
Hastalığa cerrahi müdahale uygulanmasının sebepleri;
Cerrahi tedavi, hipertriodizm için nadiren yapılır. Şayet nefes alma ve yutkunma problemleri yaratıyorsa veya kanser şüpheniz varsa ameliyat gerçekleşebilir. Bu bezler, problemin nedenine bağlı olarak tam veya parça şeklinde alınabilir.